‘‘Ya Ailen ya da Ben’’ Diyor

Güzin Abla
Haberin Devamı

Edirne'den Göz Yaşlarım

Sevgili Ablacığım, 26 yaşında bir genç kızım. Ailemle birlikte yaşıyorum ve çalışıyorum. Bir gençle tanıştım. Ailem biraz tutucu. Geceleri dışarı çıkmamı, erkeklerle gezmemi istemezler. Onları kırmak istemediğim için mümkün olduğu kadar söz dinlerim. Ancak hayatımda ilk kez bir erkeğe gerçek anlamda yakınlık duydum. Onu kaybetmek istemiyorum. O da benimle beraber gezmek, tatile gitmek, birlikte yemeğe çıkmak istiyor. Bana karşı ciddi duyguları olduğunu görüyorum. Beni daha yakından tanımak, yakınlaşmak istiyor. Onu suçlayamam. Yine de ailem yüzünden onunla sık sık buluşamadığımı, gece çıkamadığımı gördükce çok bozuluyor. Bana baskı yapıyor. Sürekli ‘‘Ben ikinci plandayım ailen hep önde’’ deyip duruyor. Nihayet bir gün hiç yoktan bahaneyle benden ayrıldı. Şimdi çok üzgünüm, onu da çok arıyorum. Ama ne yapayım ki dönmesine imkan yok. Ne yapayım?

Bak Kızım, bugün çevre, aile ve aşk üçgeni gerçekten çok zor bağdaşabilen bir hale geldi. Kimi genç hiç umursamıyor, istediği gibi yaşıyor. Ailesiyle çatışmalar içinde aşkını ve keyfini sürdürüyor. Kimi ise senin gibi çevresini, ailesini düşünüp mutluluğunu sarsıyor. Aslını istersen toplumumuzun büyük bölümü, bir kadınla bir erkeğin evlilik dışında beraber tatile çıkabilmesini, geceleri geç vakte kadar gezebilmesini kabul edebilecek düzeyde değil henüz. Bu bakımdan haklısın, asıl o seni seven erkek bu kadar baskı yaptığı için haksız. Ama bir yerde de haklı, neden mi, çünkü seninle beraber olmayı, seninle aynı güzellikleri görmeyi, geceleri beraber geçirmeyi elbette ister. Yalnızlık içinde bocalaması onu rahatsız eder. Hayatında bir sevgilisi var ve yalnız. Buna hiçbir erkek tahammül edemez, bir yerde isyan edip elbette başkalarına yönelebilir. Buna benzer pek çok vaka gördüm, erkeği de suçlayamadım doğrusu. Her erkek ön planda olmayı arzu eder. Bu onların o mübarek gururlarını okşadığı için böyledir. Seven erkek ikinci plana atıldığı inancına çok bozulur. İnsanın ailesine düşkün olması iyi bir şey, fakat sevdiğini de düşünebilmeli. Erkek bir yere kadar anlayış gösterir bu hususta. Onu sürekli reddeden de sen olduğuna göre hiçbir söz etmeye hakkın yok. Eğer aranızda telafi edilmeyecek kadar ağır sözler ve hakaretler girmemişse. Hele seni anlayabilecek, döndüğünde buna başka bir mana vermeden seni kabul edebilecek bir insansa git onunla konuş. Ama aranızda kırıcı birtakım şeyler girmiş ve artık bu iş yürümeyecek hale gelmişse, o zaman, diyecek yok tabii ki. Kaderine küseceksin...

Yazarın Tüm Yazıları