Unutkanlık mı, dalgınlık mı

Koruyucu ve tedavi edici tıptaki gelişmeler eğitim, ekonomi, beslenme, sosyal iyileşmelerle birleşince yaşam süremiz bir hayli uzadı.

Yaşlı nüfusun oranı hızla artıyor. Yaşlı nüfus arttıkça sık görülen sağlık sorunları da değişiyor. Hipertansiyon, kolesterol, damar sertliği, şeker hastalığı veya romatizmal sorunlar daha sık konuşulmaya başlanıyor. Yaşlı sayısının artmasıyla birlikte sık konuşulan konulardan biri de unutkanlık yani bellek kaybıdır. Genel pratisyenlere, dahiliye ve nöroloji uzmanlarına unutkanlık yakınmasıyla başvuran hastaların sayısının artması bundan kaynaklanıyor. Bellek kaybı veya unutkanlık esas olarak nörolojik biliminin, belirli bir oranda da ruh hastalıkları uzmanlık alanının ilgilendiği bir konu. Bununla beraber hastaların bir bölümü pratisyen hekimlere ve dahiliye uzmanlarına da müracaat edebiliyor.

HATIRLAMA YAVAŞLAMASI NORMALDİR

Hekimlerin ortak gözlemleri sorunun korkulacak düzeye ulaşmadığı, yani ortada büyütülecek bir durumun olmadığı yönünde. Her unutkanlık Alzheimer hastalığı veya demansa işaret etmiyor. Hastaların çoğunda, unutkanlık basit, önemsiz, sıradan nedenlerden kaynaklanıyor. Özellikle depresyon, ruhsal gerginlik ve stresin unutkanlıkların önemli bir kısmını oluşturduğu anlaşılıyor. Diğer taraftan bazı hastalarda kullanılan ilaçlar, tiroid bezi yetmezliği, kansızlık, vitamin eksikliği gibi nedenler de unutkanlığa yol açabiliyor. Unutkanlık bazen de yaşlanmaya bağlı "hatırlama yavaşlaması" ile ilgilidir. Hatırlamanın yavaşlaması, hatırlama zamanının biraz gecikmesidir. Yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan basit bir hafıza yavaşlaması halidir. Bu durum "basit unutkanlık" olarak da tanımlanır. Bazı yaşlılar isimleri veya eşyaları koyduğu yeri hemen hatırlayamazlar. Ancak düşününce, zaman içinde hatırlar. Bu kişilerde unutkanlıkta bir ilerleme, bir bellek kaybı hali söz konusu değildir.

DEPRESYON VE UYKUYA DİKKAT

Sevinerek belirtelim ki yaşlı insanların önemli bir kısmında, özellikle genç ve orta yaşlılarda ortaya çıkan unutkanlıklar çoğu kez dalgınlık, yoğunluk, dikkat azalması ya da stresten kaynaklanıyor. Bu tür unutkanlıklarla zaman zaman hepimiz karşılaşıyoruz. Çocukların problemleri, eşlerin sorunları, iş hayatının gelgitleri, ekonomik koşulların yarattığı korkular, stresler ve endişeler zaman zaman herkeste konsantrasyon kaybına, uyku sorunlarına, depresyona ya da strese yol açabilmektedir.

Çok iyi biliyoruz ki edinilen bir bilginin hatırlanabilmesi her şeyden önce iyi kaydedilmiş olması ile ilişkilidir. İyi bir bilgi kaydı ise öncelikle o bilgiye odaklanmayı yani konsantre olmayı gerektirir. Ayrıca bilgi kaydının kalıcı olabilmesi, beynin uzun süreli hafıza bölümüne doğru bir şekilde kaydedilebilmesi için stresten uzak, sakin, dengeli bir ruh haline, iyi ve güzel bir uykuya ihtiyaç vardır. Depresif ruh hali bir taraftan odaklanmayı bozarak diğer taraftan kaydedilmiş bilgiyi pekiştiren uykunun canına okuyarak bellekte ciddi zararlar yapmaktadır.

KORKACAK BİRŞEY YOK

Kısacası, unutkanlıktan şikayet ediyorsanız bu durumun mutlaka en kötü iki ihtimal ile yani demans durumu veya Alzheimer hastalığı ile ilişkili olacağını düşünerek korkuya kapılmayın. Bellek sorunlarının çoğu iyi huylu, basit, sıradan şeylerden, gözden kaçan bazı hastalıklardan kaynaklanıyor. Sorununuzun doğru teşhisi ve sağlıklı çözümü için öncelikle bir nöroloji uzmanından yardım almaya çalışın.

Poşet çaylardaki metalik zımbalar tehlikeli mi

Metalik zımbaların içindeki metallerin sıcak hazırlanan bitkisel ve siyah çayın içerisine bazı metallerin karışmasına yol açıp açmadığı tam olarak bilinememektedir. Uzmanlar, yine de metalik zımbaların kullanılmasını tavsiye etmiyor. Bu zımbalarda bulunan metallerin sıcak hazırlanan çaylara metal karışmasına yol açabileceğini düşünüyor. Birçok ülkede poşet çaylarda metalik zımbalar yerine iplik veya lifli doğal maddeler kullanılıyor.

Hemoglobin düşüklüğü neden olur

Hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde (eritrosit) bulunan, demir açısından zengin, protein kökenli maddedir. Hemoglobin miktarının düşüklüğü, kırmızı kürelerin yetersizliği ile seyreden kansızlık (anemi) sorununu tanımlayan bir laboratuar değeri olarak karşımıza çıkar.

Kansızlığın nedenleri:

n Vitamin ve demir eksikliği,

n Ani (akut) ya da süreğenleşmiş (kronik) kanama,

n Tiroid hormonu yetersizliği veya testosteron eksikliği,

n Böbrek yetmezliği, kanser, Crohn Hastalığı (bir tür barsak cidarı yangısı) gibi süreğen hastalıklar,

n Lupus gibi otoimmün hastalıklar,

n Bazı kemoterapi ilaçları gibi kimyasalların yan etkileri olabilir.

Hemoglobin düşüklüğünün çözümü altta yatan sorunun tedavisine bağlıdır.

Her demans Alzheimer demek değildir

Demans yani bunama her zaman Alzheimer hastalığı anlamına gelmez. En sık neden Alzheimer hastalığı olmakla birlikte, demansa neden olan pek çok neden bilinmektedir. Bu nedenle eğer unutkanlık, becerilerde kayıp gibi demansı anımsatan yakınmalarınız varsa mutlaka ayırıcı tanıya yönelik tetkikleriniz yapılmalıdır.

Tedavi edilebilir demans-benzeri tablolar:

- Hipotiroidizm (tiroid hormonlarının yetersiz olması)

n İlaç yan etkileri

n B12 vitamin eksikliği

n Kronik alkolizm

n Depresyon

n Menenjit, ansefalit gibi santral sinir sistemi enfeksiyonları

n Normal basınçlı hidrosefali

n Demansla birlikte olabilen hastalıklar:

n Parkinson hastalığı

n Huntington hastalığı

n Jakob-Creutzfeldt hastalığı

n AIDS

Sigara içmek kadınlarda daha tehlikeli

Sigara dumanıyla vücuda alınan 4 bin kimyasal madde vardır. Bu maddelerden biri olan nikotin bağımlılık yapar. Nikotin beyinde dopamin denilen maddeyi artırarak zihinsel doygunluk hissi verir, aynı zamanda başka bir etkiyle kısa süreli konsantrasyon artışına sebep olur. Sigara içenlerin yarısı sigaradan kaynaklanan bir hastalıktan ölmektedir. Kadınlarda hormonal düzensizlik oluşmasına yardımcı olur. Erken menopoza neden olur. Bu kadınlarda kemik erimesi de daha fazladır.

Ara öğün: Kaçırılmaması gereken tren seferi

Diyet yaparken ara öğün yapılması çok mu gereklidir. Kaç kaloriye kadar alınmalıdır? Ara öğün alternatifleri verebilir misiniz?


Ara öğünler diyet esnasında oluşacak kan şekeri dalgalanmaları ve basit karbonhidrat içeren yiyecek tüketiminde ortaya çıkabilecek artışlar için çok kıymetli bir anahtar gibi çantanızda mutlaka bulunsun. Özellikle diyetle alınan enerjinin vücut tarafından verimli kullanımı (vücudun yağ dokusundan enerji kullanımını sağlaması) için öğleden sonra iki ara öğün bile önerebilirim. 13.00 gibi yenilen öğle yemeğinin ardından kaçırmamanız gereken bir tren seferine benzettiğim 15.00-17.00 öğünü için bazı örnekler:

n Üzerine ince şekilde az yağlı peynir sürülmüş bir dilim kepekli ekmek, küçük domateslerle.

n 2 kaşık yulaf kepeği ile karışmış 1 çay bardağı yoğurt.

n 3-4 adet bol kepekli bisküvi ve bir bardak az yağlı ayran.

n 10-15 adet fındık.

n Rendelenmiş 1 büyük boy elma (Üzerine tarçın,1 yemek kaşığı yoğurt ilavesi ile).

n 3-4 adet kuru kayısı yanında 2-3 parça ceviz.

n 30 g (1 ince dilim hindi salam), 1 dilim kepek ekmeği ile.

n Isıtılmış az yağlı 1 bardak süt içine 1 çay kaşığı salep.

Bölgesel zayıflama için egzersiz şart

Merhaba; 25 yaşındayım. Benim basen bölgemde sorun var. Her şeyi denedim ama bir sonuç alamadım. Yosun, sauna şort... Ne yapmalıyım? Yardımcı olursanız sevinirim.

Bölgesel problemler deyince aklıma ilk önce şu soruları sormak geliyor. Genetik yönden vücut şekliniz mi böyle yoksa kilo problemi ile oluşan bir durum mu bu? Annenizin ya da babanızı ya da halanızın vücut şekli de böyle ise sizde büyük bir değişiklik beklemeyin. Ama kilonuz olması gerekenin üstünde ise kilo kaybı ile bu problemi bir miktar çözebilirisiniz. Ama ne olursa olsun sizin gibi bölgesel problemleri olanlar için egzersiz şart. Uygun bir beslenme programı ile ideal (sağlıklı aralık) kilonuzda kalmaya çalışın. Bunun yanı sıra günlük 30-45 dakika tempolu yürüyüş yapmaya çalışın. Sauna, şort gibi ürünler sadece su kaybı sağlar ve sizin sorununuzu çözmezler.
Yazarın Tüm Yazıları