TV yayınına başlıyordu

ERGENEKON soruşturmasında ilginç gelişmeler yaşandı dün.

Sabah erken saatlerinde popüler ‘Odatv.com’un kurucusu, Hürriyet yazarı Soner Yalçın’ın Levent’teki evinin Ergenekon soruşturması kapsamında arandığı haberi geldi.
Evinin önüne polis ekipleri gelmişlerdi.
Çok sayıda gazeteci haberi öğrenmişti.
CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal tanıdığı gazetecilere telefon etmişti.
Hiç olmazsa mesleki dayanışma için Levent’e kadar gidilemez miydi? İnsan böyle ‘sıkıntılı’ bir günde hiç olmazsa böyle bir desteğe ihtiyaç duyar.
Ne yazık ki, medyada dört-beş kişiden başka ‘dostu’ kalmamıştı Soner Yalçın’ın...
Bir yandan odatv.com’un Gümüşsuyu’ndaki bürosu ile sitenin Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Editör Ayhan Bozkurt aranıyor; daha sonra haklarında gözaltı kararı alındığı da öğreniliyordu.
Çetin Soysal, sık sık telefonla konuşarak Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer parti yöneticilerini durumdan haberdar ediyordu. Soysal’dan başka ne bir partili, ne de bir medya kuruluşundan kimse vardı.
Soner Yalçın, bir süre önce ekonomik zorluklar nedeniyle kapanan ‘Halk TV’ye ‘bağımsız yayıncılık’ yapmak üzere talip olmuştu. Bir arkadaşı “CHP’ye destek için değil” diye konuşmuştu. Ancak görüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlanmıştı. Halk TV’ye, borçları dahil 1 milyon dolar verilecekti. Ancak internet sitelerinde, “Satış değil, kiralama olabilirdi. Ancak onun için de şartlı borçlar ödenecek ve iki yıl sonunda 2 milyon dolarlık teminat mektubu verilecekti hissedarlara. Ancak talip olan ekip şaşırdı. Bu kadar paraları yoktu. Ayrıca böyle bir ticari anlaşma reel değildi. Gazeteciler kiralama değil, satın almakta kararlıydı” diye yazıldı.
Ancak son görüşmeler olumsuz gelişince Soner Yalçın ve arkadaşları, anlaştıkları bir kanal üzerinden yarın Digitürk’te yayına geçme konusunda karar vermişlerdi. Bu konudaki son görüşmeyi Soner Yalçın, dün saat 10.30’da yapacaktı. Olamadı.
Bu arada satışından vazgeçilen Halk TV’nin yeniden yayına başlaması için yeni girişimler yapıldığı öğrenildi.
Soner Yalçın’dan ilk bilgi kendisiyle bir süre görüşen Milletvekili Çetin Soysal’dan geldi. Soysal, Soner Yalçın’ın “Yazılara ve mücadeleye devam edeceğim ve bunun için bedel ödenecekse ödemeye hazırım” dediğini aktarıyordu.
Durum, Ergenekon bağlantılı bir baskın ve gözaltı olduğu anlaşılınca ilk tepkiler; CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’den, Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay’dan, TGS Genel Sekreteri Ercan İpekçi’den ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç’den geliyordu.

Türk polisi, Amerikalı yetkililerle mi çalışıyor

VE olayın en anlaşılır ayrıntısı CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk’ün, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a verdiği soru önergesinde ortaya çıktı. Önceki gece 12.00’lerde yayına sokulan haber “İşte Amerikalıların, Ergenekon polislerine verdiği eğitimin belgesi... Bu görüntüler Ergenekon davası’nın kaderini değiştirecek” başlığını taşıyordu. 3-4 dakikalık üç parça halinde video görüntüsü ile birlikte “Yarbay Mustafa Dönmez’in, Zir Vadisi’nde bulunan askeri mühimmatın sorumlusu olarak iki yıldan beri tutuklu olduğu belirtiliyor, Dönmez’in savunmasının bugün (dün) başlayacağı” açıklanıyordu. Köktürk’ün, odatv.com’un sahibi ve çalışanlarının bürosunda ve evlerinde arama yapılmasıyla ilgili soruları özetle şöyle:
“Odatv internet sitesinde yapılan bu aramanın gerekçesi nedir? Eğer, gerekçe Ümraniye (Ergenekon) adı verilen davaysa, bugüne kadar Ümraniye (Ergenekon) davası ile ilgili yandaş basında birçok belge yayınlandı, bu yayınlardan dolayı hangi gazete ya da internet sitelerinde arama yapılmıştır? Video görüntülerinde polisin Zir Vadisi kazısından, sadece 2 gün önce Amerikalı uzmanlardan eğitim aldığını iddia edilmektedir, bu iddialar doğru mudur?”

CHP ezber bozdu

DÜN Hz. Muhammed’in doğum yıldönümü (Mevlit Kandili) idi. Güzel bir ‘tevafuk’ eseri olarak dün, Sevgililer Günü’ne denk geldi. Bilindiği üzere, peygamberi sembolize eden kırmızı gül, Sevgililer Günü’nün de sembolü. CHP web sitesi ise ‘ezber bozarak’ peygamberin doğumunu ‘gül’ sembolü ile kutlayan bir mesaj yayınladı. Okuyucularımızdan çok olumlu mesajlar geldi bu yayınla ilgili... Bu dinin siyasete alet edilmesi ve parti ideolojisinden sapma değil midir diye sorduğumuz siyaset ve iletişim sosyoloğu Dr. Serdar Taşçı, “Hayır; CHP dinin siyasete alet edilmesine karşı ama samimi dinsel duyguyla empatiyi ön plana çıkarıyor, burada anlayıcı bir yaklaşım söz konusudur ve toplumda karşılığını muhakkak bulur” yorumunu yaptı.

Sindirme ve susturma

LEVENT’te bu gelişmeler olurken, Beşiktaş’taki adliyede emekli Orgeneral Çetin Doğan ve dört subay hakkında daha tutuklama kararı veriliyordu. Doğan, yayınladığı bildirinin sonunda, ‘tarihe not’ düşmek amacıyla şunları söylüyordu:
“Tarih, ülkemizde ve dünyada siyasal iktidarların belirli politik hedefleri uğruna nice kişi ve grupların düzmece bahanelerle yargılandığına şahittir. Adaletin ayaklar altına alındığı, insanların korku ile sindirildiği, özgür basının büyük ölçüde susturulduğu bu gibi durumlarda geçici olarak gerçek suçluların, zorbaların yüceltilmesi, toplumların yanıltılması doğaldır. Ancak bugün saygı ve rahmetle anılanlar ise, dünün düzmece davalarının sanık ve mahkûmlarıdır. Lanetle anılanları da, ‘Nemrut Mustafa Paşa Divan-ı Harbi’ benzeri mahkemeler ile bu tür mahkemelere ruhsat verenler, kol-kanat gerenler, haksızlık ve hukuksuzluğa alkış tutanlardır.”

27 Mayıs hücumu

LEVENT’teki metro istasyonunda ‘Toplumsal Hafıza Platformu’ adı altında tabloit boyda sekiz sayfalık bir gazete dağıtılıyordu. Birçok gazete kupürüyle CHP (İsmet İnönü, Erdal İnönü, Deniz Baykal ve Kılıçdaroğlu), Demirel, Çiller ve Mesut Yılmaz’ın ‘darbeci’ oldukları savunuluyor.
Bu isimler; “1960’ta başlayan darbeci siyasetçiler” olarak, “Asker gereğini yapsın” anlayışında oldukları öne sürülüyordu.
AKP’nin seçim kampanyasını 27 Mayıs devrimi üzerine oturtacağını kim inkâr edebilir? Binlerce basılan bu gazeteyi daha çok göreceğimizi bilelim.
Yazarın Tüm Yazıları