Turizmde ciddi bir yanlışlık var
2005 yılı turizm gelirleri ve turist sayısı ile ilgili sonuçlar belli oldu. 21 milyon civarında turist ve yaklaşık 18 milyar dolar turizm geliri ile tüm yılların rekoru kırıldı.
Bacasız fabrika, iyi çalışıyor. Ancak, kırılan rekorlara rağmen turizmciler mutlu değil. Kendilerini "üvey evlat" gibi hissediyorlar.
CANKURTARAN SİMİDİ
Turizm, Türkiye’nin ihracattan sonraki en büyük döviz kaynağı. Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu olan "cari açık" olayını, aşağı çekebilmek için, öncelikle ithalatın azalması ve ihracatın artması gerekiyor. Ancak, bunlarla ilgili göstergeler, can sıkıcı durumda. İhracatın, ithalatı karşılama oranı, yüzde 62 civarında. Tehlike çizgisi olan yüzde 60’a az kaldı. Dış ticaret açığının 40 milyar doları aşması, endişe verici bir sonuç...
Bu aşamada, ekonominin "cankurtaran simidi" olan, turizm gündeme geliyor. Ekonominin en önemli sorunu olan![/images/100/0x0/55eabd03f018fbb8f8939026]()
YANLIŞLIK NEREDE
Yanlışlık, turizmdeki KDV oranlarında!.. Turizmde fiyatlar belirlenirken, milimetrik hesaplar yapılıyor. Değişik Avrupa ülkelerinde, turizme uygulanan KDV oranını gösteren tablo aşağıdaki gibi. Türkiye’de ilk kez yayınlanan bu tablo incelendiğinde de farkedileceği gibi, Avrupa ülkelerinin çoğunda, turizmdeki KDV, temel KDV oranının üçte biri ya da yarısı oranında. Türkiye’ye gelince, KDV’de temel oran yüzde 18, turizmdeki KDV oranı yine yüzde 18.
Rakiplere bakıyoruz; KDV kiminde yüzde 3.6, kiminde yüzde 5 ya da 6-7 bilemediniz 10-12. Türkiye, KDV yönüyle diğer ülkelerle rekabet etmekte zorlanıyor. KDV yetmiyormuş gibi, bir de brüt hasılatın yüzde 3’ü "konaklama vergisi" getirilmesi düşünülüyor. Ayrıca "Yatırım indirimi"nin kaldırılması da sözkonusu. Özetle, KDV’ye çözüm beklenirken, ilave vergi sorunları geliyor...
Turizmciler, beyefendi insanlar. Konuya çok zarif yaklaşıyorlar ve "toplu eylem" yapma yerine, olayı Turizm Bakanı’na anlatıyorlar. "Haklısınız" deniliyor. Sonuç yok. Başbakan’a anlatıyorlar "Haklısınız, KDV’yi yüzde 8’e indireceğiz" diyor, sonuç yok. Neymiş efendim IMF karşıymış!.. IMF Avrupa ülkelerindeki KDV oranlarını bilmiyor mu? Ayrıca, IMF ile bu olayın ne ilgisi var? Sorun ülkenin sorunu. KDV oranını indirip, rekabet eşitliği sağlayacağız. Daha çok turist, daha çok döviz gelecek. Daha fazla kazanç beyan edilip, daha çok kurumlar vergisi ödenecek, istihdam artacak. Olay bu kadar basit... Aşağıdaki tabloyu koyalım IMF’nin önüne, hiçbir şey diyemezler. Derlerse de cevabı hazır...
Turizmcilerin, biran önce, bir panel düzenleyip, Başbakan’ı ve Maliye Bakanı ile yetkili bürokratları davet edip, bu olayı onların da bulunduğu bir ortamda dile getirmeleri gerekiyor. Ülke çıkarları açısından, son derece önemli olan bu toplantının, biran önce yapılmasında ve oranların indirilmesinde, yarar var...
CANKURTARAN SİMİDİ
Turizm, Türkiye’nin ihracattan sonraki en büyük döviz kaynağı. Türkiye ekonomisinin en önemli sorunu olan "cari açık" olayını, aşağı çekebilmek için, öncelikle ithalatın azalması ve ihracatın artması gerekiyor. Ancak, bunlarla ilgili göstergeler, can sıkıcı durumda. İhracatın, ithalatı karşılama oranı, yüzde 62 civarında. Tehlike çizgisi olan yüzde 60’a az kaldı. Dış ticaret açığının 40 milyar doları aşması, endişe verici bir sonuç...
Bu aşamada, ekonominin "cankurtaran simidi" olan, turizm gündeme geliyor. Ekonominin en önemli sorunu olan
YANLIŞLIK NEREDE
Yanlışlık, turizmdeki KDV oranlarında!.. Turizmde fiyatlar belirlenirken, milimetrik hesaplar yapılıyor. Değişik Avrupa ülkelerinde, turizme uygulanan KDV oranını gösteren tablo aşağıdaki gibi. Türkiye’de ilk kez yayınlanan bu tablo incelendiğinde de farkedileceği gibi, Avrupa ülkelerinin çoğunda, turizmdeki KDV, temel KDV oranının üçte biri ya da yarısı oranında. Türkiye’ye gelince, KDV’de temel oran yüzde 18, turizmdeki KDV oranı yine yüzde 18.
Rakiplere bakıyoruz; KDV kiminde yüzde 3.6, kiminde yüzde 5 ya da 6-7 bilemediniz 10-12. Türkiye, KDV yönüyle diğer ülkelerle rekabet etmekte zorlanıyor. KDV yetmiyormuş gibi, bir de brüt hasılatın yüzde 3’ü "konaklama vergisi" getirilmesi düşünülüyor. Ayrıca "Yatırım indirimi"nin kaldırılması da sözkonusu. Özetle, KDV’ye çözüm beklenirken, ilave vergi sorunları geliyor...
Turizmciler, beyefendi insanlar. Konuya çok zarif yaklaşıyorlar ve "toplu eylem" yapma yerine, olayı Turizm Bakanı’na anlatıyorlar. "Haklısınız" deniliyor. Sonuç yok. Başbakan’a anlatıyorlar "Haklısınız, KDV’yi yüzde 8’e indireceğiz" diyor, sonuç yok. Neymiş efendim IMF karşıymış!.. IMF Avrupa ülkelerindeki KDV oranlarını bilmiyor mu? Ayrıca, IMF ile bu olayın ne ilgisi var? Sorun ülkenin sorunu. KDV oranını indirip, rekabet eşitliği sağlayacağız. Daha çok turist, daha çok döviz gelecek. Daha fazla kazanç beyan edilip, daha çok kurumlar vergisi ödenecek, istihdam artacak. Olay bu kadar basit... Aşağıdaki tabloyu koyalım IMF’nin önüne, hiçbir şey diyemezler. Derlerse de cevabı hazır...
Turizmcilerin, biran önce, bir panel düzenleyip, Başbakan’ı ve Maliye Bakanı ile yetkili bürokratları davet edip, bu olayı onların da bulunduğu bir ortamda dile getirmeleri gerekiyor. Ülke çıkarları açısından, son derece önemli olan bu toplantının, biran önce yapılmasında ve oranların indirilmesinde, yarar var...
