Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Turizm merkezlerimizin durumu geçmişe değil geleceğe bakılarak belirlenmeli

Geçenlerde Davrazdağı gibi birçok kış sporları merkezi için master planı olmadığını yazmıştım. Yanlış yapmışım. Doğrusu, adına “master planı” denilen bir sürü çalışma var! Benim sorum bu planlar yeni turizm tahsisleri için hâlâ geçerli mi?..

Ülkemizdeki birçok kayak merkezinin ilk planlama çalışmalarını başlatıp yönetmiş, Kayak Federasyonu Başkanlığı olmak üzere birçok önemli görevde bulunmuş İsmet Ülker’den “Yeni ve riskli turizm tahsisleri!” başlıklı yazıma itiraz geldi. Davrazdağı Master Planı’nı kendisinin başkanlığında bir ekip yapmış. Daha fazla bilgi için Kültür ve Turizm Bakanlığımız tarafından 2006 yılında basılan “Dağlarımız” adlı kitabına bakabilirsiniz. Bu kitap dağ sporları ve dağ turizmi, yüksek dağlarımız ve kayak merkezlerimizi tanıtan güzel bir kaynak eser...

NEREDEN BİLİYORUZ?

Kitaba göre Davrazdağı Kayak Alanları, ilk kez 1994 Martı’nda değerlendirme konusu yapılmış. Dönemin Isparta Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu’nun öncülüğünde başlatılan çalışmalar sonucunda “Davrazdağı Master Planı” hazırlanmış ve yatırımlara başlanmış. Davrazdağı Master Planı ilk kez Jeomorfolog-Jeolog İsmet Ülker başkanlığında bir heyet tarafından hazırlanmış ve 1994’te Isparta Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu tarafından uygulanmış. Bu çalışmalara Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan şehir plancısı Gökhan Özok ile Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’nden kayak mekanik tesisleri uzmanı Hakan Sağlam katılmış. Yaptıkları etüd ve değerlendirmeye göre Davrazdağı kuzeydoğu yamaçları, normal kış koşullarında 1-2 metre dolayında kar yağışı almakta. 20 Aralık-10 Nisan arasında “110 gün/yıl/süreli” bir kayak mevsimine sahipmiş.
Şimdi neden bu tür çalışmaların bugün için “doğru bilgiden yoksun” olduğunu yazayım: Örneğin Davrazdağı’nda ilk meteoroloji istasyonu 2005’te, 1950 metreye kurulmuş. Benzer şekilde diğer dağlar için de zamanında bilimsel hiçbir veri yokken buraların ne kadar yükseklikte ve kaç gün kar yağışı aldığını nereden biliyoruz? 2000 metrenin üzerindeki kar yağışını bugün bile bilemezken 1994’te bu bilgiler santimi santimine ve günü gününe nasıl elde edilebilmiş! Artık bu analizler FİS kuralına göre yapılmıyor, sadece geçmişe bakılmıyor. Modern klimatolojide “Brückner Periyodu” diye bir şey yok... Yani bugün, benim için gerçek anlamda bir “Davrazdağı Master Planı” yok.

DÖRT DERECE ISINIRSA ALMANYA’DA TESİS KALMAZ

Bırakın 1970, 80, 90’lı yıllarda yapılan çalışmaları. 2000’li yıllarda T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca hazırlanan, “Türkiye Turizm Stratejisi 2003” ve “Eylem Planı 2007 - 2013” raporlarının hazırlanmasında ne bir meteoroloji mühendisi görev almış ne bilimsel veriler ne de küresel iklim değişimi senaryoları kullanılmış. Turizm, iklim ve hava durumuna bağlı bir sektör olmasına rağmen maalesef ülkemizdeki turizmciler tarafından ihmal edilmekte.
Sadece Almanya’da güvenilir doğal karı olan tesis sayısının bir derece santigratlık ısınma ile 11’e (yüzde 60 azalma); iki derecelik ısınmayla beşe inmesi bekleniyor. Dört derece ısınırsa tesis sayısı bire inecek ya da tüm kayak alanları yok olacak! Herkes “Akdeniz turizmi ayakta kalıp gelişecek mi” diye kafa patlatırken Türk turizm sektörünün bundan ne şekilde etkileneceği hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın herhangi bir bilimsel çalışması yok. Yani İsmet Ülker’den bu bayrağı henüz teslim alan çıkmadı.
Geçenlerde bir toplantıda doğru-dürüst “Kuraklık planlarımız yok” dediğimde de birisinin üzerinde “Kuraklık Planı” yazan iki sayfalık kâğıt parçasını bana gösterirkenki sırıtışını unutamıyorum. Amacım zamanın koşullarına göre yapılan hizmetleri hor görüp inkâr etmek değil. Ama “Ben yaptım oldu” deyip daha doğru ve düzgün bir şekilde yeni bir şeyin yapılması engellenmemeli. Şimdi bakanlık 17 ilde kamuya ait arazileri yeni turizm yatırımcılarına tahsis ederken sadece eskiden yapılmış olan “master planlarına” bakmamalı. Özetle, “Türkiye’de kış turizmi için yapılan ciddi ve kapsamlı turizm master plan çalışması yok.” Yani dikkat! Elma şekeri gibi, elimizde bu tesislerin sapı kalmasın, oralar da gecekondu mahallesine dönmesin...
Yazarın Tüm Yazıları