Tugrul Savkay: Ve gemi gidiyor







Tugrul SAVKAY
Haberin Devamı

Fellini'nin ‘‘E la nave va’’ (Ve Gemi Gidiyor) filmini yeniden vizyona koymanin zamani. Filmin mesaji, Turkiye'nin gundemi ile adeta opusuyor. Geminin karaya oturdugu yanilgisindan kurtulalim. Hayatin durmadiginin en iyi isareti durmayan girisimler. Iste bir solukta aklima gelenler.

Film ve ozellikle Federico Fellini sevenler hemen hatirlayacaklar. ‘‘E la nave va’’nin Turkcesi, kelimesi kelimesine bir ceviriyle ‘‘Ve gemi gidiyor.’’

Bizim bu gunlerdeki en onemli sorunumuz, geminin karaya oturdugu yanilgisi. Parasal bazi sorunlari hayatin sonu gibi goruyoruz. Hele TUSIAD'in bir demecini okuyunca busbutun sasirdim. Isadamlarimiz, ‘‘bu sonuncu sansimiz’’ demisler. Niye sonuncu olsun. Hic istemem ama, program yurumezse Turkiye batacak mi? Hayat duracak mi? Belki yasama sartlari daha zorlasacak, ama hayat devam edecek. 60 milyon insanin yasamaya devam etmesi bile baslibasina bir enerji. Bunu nasil inkar edebiliriz?

YENI GIRISIMLER

Hayatin durmadiginin en iyi isareti durmayan girisimler. Sadece yakindan bildigim birkac ornegi vereyim. Tahsin Oztiryaki hem folklorcu, hem de yiyecek-icecek dunyasinin onde gelen ekipman ureticilerinden biri sifatiyla tanidigim ve sevdigim dostlarimdan biri. Bir tirbuson afisinin uzerine yazdirdigi alisilmamis bir davetiye yolladi. Cukurcesme Sokak'ta acacagi Zarifi meyhanesinin haberini verdi. Gorenler, buranin Beyoglu'nun cok hos bir yeri olacagini soylediler.

* * *

Zaman zaman sozunu ettigim -ve uyesi oldugum- Gastronomi Birligi Rotisorleri Dernegi ‘‘Turkiye'nin en basarili genc sefi yarismasi’’ duzenledi. Adi gecen dernegin asil ismi Chaine des Rotisseurs (sen de rotisor diye okunuyor) ve bilen bilir ki, bu dernek dunyanin alaninda en prestijli birkac kurulusundan biridir. 1280'lerde Fransa'da kurulmus bu dernegin farkli ulkelerdeki subelerinin duzenledigi genc sef yarismasinin Turkiye birincisi Ceylan Intercontinental Oteli'nden Ender Sahin oldu. Sevgili Ender Sahin, 14 Eylul'de bu uluslararasi dernegin Istanbul'da Divan Kurucesme'de duzenlenecek dunya yarismasinda ulkemizi temsil edecek.

Gaziantep, Turkiye'nin en guzel yerel yemeklerine sahip kentimiz. Herkesin agiz tadi kendine ise de en azindan ben oyle dusunuyorum. Antep mutfagini hem tencere yemekleri hem de cok cazip kebablari ile Istanbul'da, benim bildigim, bir Nezih bir de Develi hakkiyla temsil etmekte. Arif Develi Samatya ve Kalamis'taki dukkanlarinin yanisira simdi, Etiler'de Tepecik yolu uzerinde cok sik bir yer acti.

* * *

Esnaf lokantasi gelenegini israrla -ve lezzetle- surduren Hunkar ise yeni bir lokanta acilisi gerceklestirdi. Koyu bir Galatasaray taraftari olan Feridun Ugumu, Levent'teki Yapi Kredi Plaza C Blok'ta 1907 Fenerbahceliler Dernegi icindeki yeni yerinde hizmete basladi.

Turkiye Otelciler Birligi'nden verilen bilgiye gore, Armada Oteli'nin sahibi -ama daha onemlisi fikir babasi- Kasim Zoto, 10 Nisan'da yapilan bir secimle Uluslararasi Otel ve Restoran Dernegi (IH&RA) yonetim kurulu uyeligine secildi. IH&RA bunyesinde 150 ulkeden, uc yuz bin otel, sekiz milyon da lokanta temsil edilmekte.

* * *

Yukarida yazdiklarim bir solukta aklima gelenler.

Bunun disinda ‘‘Turkiye'de nitelikli musteriye yonelik yuksek duzeyde hizmet sunan bir turizm yapilmali’’ iddiami destekleyen ornekler de pespese geliyor. Gecen hafta sonunu Bodrum'da Queen Ada Oteli'nde gecirdim. O basli basina bir yazi konusu. Bir de elime Divan Oteli'nin Bodrum'daki Palmira Oteli'nin tanitim brosuru gecti ve inanin tezimin somut bir ornegini gormekten cok mutlu oldum.

YOLCULUK SURUYOR

Cetin Altan ustadin ‘‘enseyi karartmayin’’ sozunu hatirlayin. Enseyi karartmayin cunku Turkiye'de iyi seyler de olmaya devam ediyor. Yatirimci bu ulkeye inaniyor. Onca parayi ulkeye yatiranlar kadar inancli olalim yeter.

Bence Fellini'nin 1984 yapimi ‘‘Ve gemi gidiyor’’ filmini bir kere daha vizyona koymanin tam zamani. Cunku filmin mesaji, Turkiye'nin gundemi ile adeta opusuyor. Biraz gercekustuluk, ‘‘leziz’’ diye tanimlanan bir akildisilik, carpici goruntulerden, silinmez Fellini yuzleri bu filmden aklimda kalanlar. Bazi elestirmenler ise sahnelerin ipnotize edici oldugunu iddia etmislerdi. Olsun! Hayat her zaman akilci bir bicimde surmuyor. Sonra akilcilik da bizim bir yakistirmamiz sayilmaz mi? Insan gercekten iktisatcilarin soyledigi gibi tepeden tirnaga iktisadi bir yaratik mi? Hayat akildan ustun degil mi? Eger bu sorulara olumlu cevap vermeye yatkinsak, Fellini'nin filmini nicin elestirelim? Her seye ragmen yolculugun surmesindeki umut isiltisi aslinda ne kadar goz kamastirici.

Bu gercegin otesindeki butun insani durumlar yadirganmaktan cok anlasilmaya calisilmasi gereken bir odev sayilmali. Ve Romali sair Terentius'un ‘‘Kendini cezalandiran adam’’ kitabindaki su sozlerini unutmayalim: Ben bir insanim ve insani olan hicbir sey bana yabanci degildir!

Yazarın Tüm Yazıları