Tophane’de yaşananlar da Sezen’e yapılan da yanlış

Ama Türkiye; toplumsal uzlaşmayı yakalayamazsa, insanlar birbirlerini anlayamazsa, empati kuramazsa bu olaylar yaşanacak.
Belki de artacak.
Sezen Aksu referandumda “Evet” diyeceğini açıklamıştı.
Sadece bu...
Ama aynı Sezen Aksu, bu ülkenin en kritik konularında da hiç kimse konuşmazken, ortaya çıkıp düşündüklerini tek tek söylemişti.
Bazen çabuk unutuyoruz.
Günlük düşünüyorum.
Duruma göre hareket ediyoruz.
Sezen Aksu’ya yapılanlar İzmir’e yakışmamıştı.
O gün de yazmıştım, bugün de tekrar ediyorum.
Ama bazı olaylar sembol haline geliyor.
Örneğin; Sivas’ta yaşanan Madımak faciası Türkiye’nin tarihinde kara bir leke olarak kalacaktır.
Bu travmanın izleri uzun yıllar atılamayacaktır.
Tophane’de yaşananlar sizi şaşırttı mı?
Şahsen beni şaşırtmadı.
Hele bir iki gündür; belki de Türkiye’nin en fazla tıklanan internet sitesi olan “www.tophanehaber.com”da okuduklarımızı düşündükçe...
Tophane’de sanat galerilerine yapılanlar bir “ikinci Madımak” hazırlığı mı?
Belki o boyutta değil...
Ama yine toplumun duyarlılıklarını gözden geçirme ve biraz daha düşünme zamanı galiba...

Alaşehir’e yakışmaz

YAPMA başkan...
Bu bahanelerin arkasına sığınmayın.
Yol geçecekmiş, trafik güvenliği için tedbirler alınıyormuş...
O yüzden heykel Kenan Evren’in heykeli kaldırılıyormuş.
Eğer öyleyse...
Ekim ayında yapılacak Alaşehir Belediye Meclisi toplantısında, bu konu konuşulur ve heykele yeni bir yer bulunur.
Alaşehir’e yakışan budur.
Ne demiş 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren...
“Ben kimseye heykelimi dikin, adımı caddelere, sokaklara, okullara verin demedim. Kim ne yapmak istiyorsa yapsın...”
Türkiye birçok şeyi unutuyor. Hafızalardan siliniyor.
Ama ne olursa olsun, böyle bir karar Alaşehir’e yakışmaz.
Başkan Kadir Daş’ın da doğrusunu yapacağını düşünüyorum.

Kılıçdaroğlu niye gelmez?

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu 25 Eylül’de yani yarın 5 bin kişilik amfitiyatro, olimpik buz pateni ve buz hokeyi salonunun açılışını yapacak.
Referandum öncesinde İzmir’e gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu açılışa katılacağı söylenmişti.
Şimdi öğreniyoruz ki...
Kılıçdaroğlu gelemiyor ya da gelmiyor.
“Her açılışa Genel Başkan gelir mi, hele bir buz pateni ve hokey salonu için...” diye düşünebilirsiniz.
Ben de olaya şöyle bakıyorum. Türkiye’de “yaşam biçimi” tartışmalarının yapıldığı bir ortamda, bana göre İzmir Büyükşehir Belediyesi sembol bir açılış yapacak.
Modern hayatı anlatan, gençleri teşvik eden, farklı bir alanda spor yapmayı öneren bir açılış...
Ben Türkiye’nin bir başka şehrinde böylesine büyük ve görkemli bir buz pateni pisti ve hokey salonu görmedim.
Zaten böyle tesisler de önce İzmir’e yakışırdı.
O yüzden Kılıçdaroğlu’nun gelmesi hem Türkiye’ye doğru bir mesaj vermek adına, hem de referandum sonuçları için İzmirlilere teşekkür etmek için iyi bir fırsattı.
Bence kaçırılmış oldu.

“Başarılıyız” havası estiriyorlar

İZMİR’de CHP referandumdan çıkan yüzde 63’ü, AK Parti de yüzde 37’i kutluyor.
İl başkanlıklarında, ilçelerde, yapılan ziyaretlerde bu hala devam ediyor.
Demek ki, her iki parti de kendisini başarılı buluyor.
Özeleştiri yerine kahkahalarla geçen toplantılar yapılıyor.
Diyecek bir şeyimiz yok.
İyi de...
Yüzde 63’ün yüzde kaçı CHP’nin...
Yüzde 37’inin yüzde kaçı AK Parti’nin...
Bu eleştirim aslında sadece bu iki partiye de değil.
Örneğin; AK Parti’de bir ilçede görevli olan il yönetim kurulu üyeleri ilçelere kaç kez gittiklerini neler yaptıklarını anlatmış ve birbirlerini başarılarından dolayı tebrik etmişler. Demek ki, bu yüzde 37’yi iyice sahipleniyorlar.
Benzer fotoğraflar CHP’de de var.
Peki bu başarılı gözükme çabası ne için...
Partide il başkanı ve il başkan yardımcılarının çoğu milletvekilliği düşü görüyor. Seçime kadar da koltuklarını mevzilerini korumak istiyorlar. Bu nedenle “başarılıyız” havası estiriyorlar.
Ben 63’ü de, 37’yi de böyle yorumluyorum.