Tencere-tava 3 milyar doları aştı, dünyada ilk üç arasına yerleşti

3 milyar doları aşan yıllık üretimleriyle 65 milyar dolarlık dünya tencere-tava pazarında üçüncülüğü yakalayan Türk firmaları artık fiyatta Çin’i, tasarımda İtalya’yı zorluyor.

Yıllık üretiminin yarısını ihraç eden Türk firmalarının başarısında, Avrupa için sipariş-teslim süresini bir haftaya çekmesi, kullanım alışkanlıklarına uygun özel üretim gerçekleştirmesi etkili oluyor.

SON 5 yılda geliştirdikleri ateşe dayanıklı desenli emaye tencereler sayesinde her 100 evden 5’ine girmeyi başaran, taklitleriyle uluslararası pazarlarda mücadele etmek zorunda kalan Türk firmaları, düdüklü başta olmak üzere çelik ve teflon tencerede de dünya üçüncülüğünü yakalamayı başardı. 3 milyar doları aşan yıllık üretimiyle 65 milyar dolarlık dünya tencere, tava pazarından aldığı pay, yüzde 5’e ulaşan Türkiye, artık fiyatta Çin’i, tasarımda da İtalyan firmalarını zorluyor.
Afrika’da pazar lideri
Yıllık üretiminin yarısını, yurt dışı pazarlara gönderen Türk firmalarının bu başarısında, Avrupa için sipariş teslimat süresini bir haftaya kadar çekmesi, ülkeden ülkeye değişen kullanım alışkanlıklarına uygun özel üretim gerçekleştirmesi etkili oluyor. Ortadoğu ülkelerine tencere, Avrupa ve ABD pazarına özel set tencere ürünleri ile kendini kabul ettiren sektör, ürettiği düdüklü tencerelerle de bir çok Afrika ülkesinde pazar lideri konumunda bulunuyor. Amerika’dan Rusya’ya, Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya kadar 120 farklı ülkeye ihracat gerçekleştiren Türk firmalarının yıllık üretimleri de 50 milyon adedi buluyor.

Çin’de 2 ay, bizde bir hafta

Arkadaşımız Cansu Mansur’un görüştüğü Mehtap Mutfak Eşyaları Genel Müdürü Sinan Paksoy, 2004-2007 yılları arasında yapılan yeni yatırımlarla Türk firmaların ürün kalitesinde önemli artış kaydedildiğine değinerek, şunları söyledi: “Kalitenin artması, uluslararası pazarlarda rekabet şansımızın da artmasını sağladı. Fiyat-kalite dengesinde sağlanan gelişim, ihracatta Türkiye’nin lehine oldu. Sipariş teslim süresi bir haftaya kadar çekildi. Bu özellikle Çin’in 2 aylık asgari teslimat süresi göz önüne alındığında, Avrupa’daki müşterilerimiz açısından önemli bir avantaj sağladı. Çin ve İtalya’dan sonra dünya çapında Türkiye’nin çok kuvvetli bir imalatçı oluşu göz önünde bulundurulduğunda iç pazarda da model, renk ve ürün çeşitliliğine sahip.”

Her ülkeye farklı üretim

Geliştirdikleri yeni tasarımlarla yurt dışında rekabet halinde olan Türk firmaları yurt dışından gelen taleplerin kültürel yapıya göre farklılık gösterdiğine dikkat çekiyor. Ortadoğu bölgesinde büyük boy tencereler tercih edilirken Avrupa’da ailedeki birey sayısı bakımından ufak boy olanlar talep görüyor. Tencerelerdeki sap miktarı da bir diğer farklılık unsuru. Ortadoğu, Amerika ve Avrupa’nın bir bölümü çift saplı tencereleri, İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler tek saplı tencereleri kullanıyor. Renk unsurunda da Türkiye’de ağırlıklı olarak gri, siyah, beyaz renkler tercih ediliyor.

56 ülkeye girdi, Çin taklit etti

KORKMAZ markasıyla Avrupa’dan Amerika’ya kadar 56 farklı ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyen Korkmaz Mutfak Eşyaları Yönetim Kurulu Üyesi Tacettin Korkmaz, “Sadece 2009 yılında firma olarak gerçekleştirdiğimiz büyüme yüzde 25’i buldu. Özellikle Türk tasarımcılarla geliştirdiğimiz Astra-Mega tencere serimizle Amerika’dan Güney Kore’ye kadar bir çok ülkede pazar payımızı artırdık. Bu başarı, Çin başta olmak üzere bir çok ülkede üretim yapan firmaların taklitlerini üretmeye başlamasına yol açtı” dedi.

İhracat hedefini 120 ülkeye çıkardı

ÖZTİRYAKİLER ihracatta Ortadoğu ve Afrika ülkelerine odaklanıyor. Firma yılık ihracatını artırmayı ve ihracat yaptıkları ülke sayısını 120’ye çıkarmayı hedeflerken, Schafer markasıyla üretim yapan Aslan Ticaret Dayanıklı Tüketim Malları da başta Orta Doğu olmak üzere ihracat yaptığı ülkelere yeni pazarlar eklemeyi planlıyor.

Süzme işlemini aynı tencerede yaptırıyor

KORKMAZ Mutfak Eşyaları Yönetim Kurulu Üyesi Tacettin Korkmaz, tüketicilerin beklentileri konusunda düzenli olarak araştırmalar yaptıklarını dile getirerek, “Bunun sonucunda insanların mutfakta zorlandığı şeyleri öğrendik. En son buhar çıkışlı kapaklar geliştirdik. İnsanların zorlandığı bir diğer faktör de süzme işlemini başka bir tencerede yapmaktı. Korkmaz markası olarak, ‘Steama’ adlı bir tencere ürettik. Diğerlerinden tek farkı tencerede pişirdiğiniz ürünü yine tencereden süzebiliyor olmanız” dedi.

Firma sayısı 150’ye ulaştı

PASLANMAZ çelik, emaye, alüminyum ve bakır olmak üzere dört farklı gruba ayrılan tencere sektöründe faaliyet gösteren firma sayısı da 150’yi buluyor.
Yılda 50 milyon adedi bulan toplam üretimin 22 milyonunu çelik, 18 milyonunu da teflon ve nonstick benzeri yapışmaz ürünlerle kaplı emaye tencereler oluşturuyor. Bakır ve aliminyum tencerelerin payı da 4 milyon adat civarınoda oluyor.
Sektörde Paksan, Eternity, Jumbo, Korkmaz, Karaca, Mehtap, Schafer gibi yerli markalar ön plana çıkıyor. İthal markalar arasında Fransız Tefal, İtalyan Moneta, Ballarini yer alıyor.
Türk tencere pazarında yaşanan hızlı büyüme, Cem-Bialetti’de olduğu gibi dünyanın önde gelen firmalarıyla birleşmeleri de beraberinde getiriyor.
Yazarın Tüm Yazıları