Yeni nesil teknolojilerle moda ve ötesi

Moda endüstrisi son on yılda büyük ölçüde değişti. Bu değişim sektörün tasarım ve üretim yöntemlerinden tutun da dağıtım ve tüketimine kadar her sürecinde etkisini gösterdi. Markalar tarafında bir yandan “Moda sektöründe fijital defile trendi”, “Moda 4.0, Paris Haute Couture Haftası ve Teknoloji”, “Metaverse Moda Haftası” yazılarımda bahsettiğim uygulamalar hayata geçerken diğer yandan da işler daha ileri boyutlara taşınmaya devam ediyor.

Haberin Devamı

Görselliğin ve estetiğin hayat bulduğu moda sektörünün dijitalleşme sayesinde geçirdiği dönüşüm beni bir hayli etkiliyor. Belki bu durum benim açımdan teknoloji ve moda alanındaki eğitimlerim ve iş hayatında kazandığım tecrübelerin etkisiyle ortaya çıkıyor. Yine de nihayetinde hepimiz bir şekilde moda’nın teknoloji ile kendi sınırlarını aşma yolculuğuna şahitlik ediyoruz. Spor giyim ya da Haute Couture farketmeksizin birçok markada yaratıcılığın sınırlarını zorlayan uygulamalar birbiri arkasına geliyor. Bu değişim ve dönüşüm yolculuğuna yapay zeka, blokzincir, dijital ikiz, NFT, Web3.0, Metaverse, malzeme bilimi gibi bir çok alan katkı sağlıyor. Haydi gelin son dönemde modanın hem fiziksel hem de dijital dünyasında neler yaşanmış bir yolculuğa çıkalım.
Paris Moda Haftası’nda Teknolojiyle “Anında Moda”

Haberin Devamı

Paris Moda Haftası 2022, gelecek sezonların trendlerinin sergilendiği 64 gösteri ve 42 sunumla son derece etkileyici şekilde gerçekleşti.

Coperni defilesinin sonunda ise moda, teknoloji ve malzeme biliminin iş birliğiyle yaratılan sinerji son derece etkileyici bir şekilde sunuldu. Model Bella Hadid’e beyaz lateks bir malzemenin sprey yoluyla giydirilmesi ile tasarlanan kıyafet moda tarihine damga vurdu. Kıyafetin tasarımında cilde temas edince buharlaşıp katılaşan ve form alan bir malzeme kullanıldı. Sprey işlemi sonrası giysi modelin üstünde tasarlanarak şekillendi.

Malzeme bilimindeki gelişmelerin ileride moda sektörü için daha çok uygulanacağını düşünüyorum. Bu tarz uygulamaların tasarımcılara esneklik sağlaması, tasarımların kişiselleştirilebilmesi, tasarımcı-müşteri iş birliğinde artış sağlaması mümkün.

Uygulanan sprey tekniğine ilişkin detaylar ise şu şekilde. Bu teknik bilim adamı ve moda tasarımcısı olan İspanyol Manuel Torres’in kurduğu Fabrican şirketi tarafından gerçekleştirildi. Coperni'nin kurucu ortakları Sébastien Meyer ve Arnaud Vaillant’ sprey elbiseyi geliştirmek için çalışmalarını son altı aydır Londra'daki Bioscience Innovation Center'da Torres ve ekibiyle birlikte gerçekleştirmişler. 

Haberin Devamı

Spreyde kullanılan malzemenin bir diğer özelliği de giyildikten sonra tekrar solüsyona dönüştürülebilmesi. Bu noktada geri dönüşüm anlamında aynı malzemeden başka bir tasarıma hayat verilebilmesi söz konusu.

Walmart Sanal Deneme Teknolojisini Geliştirmeye Devam Ediyor  

E-ticarette giyim alışverişinde en sıkıntı çekilen nokta haliyle beden seçimi. Bu konuya odaklanan Walmart, kıyafetleri modellemek için müşterilerin kendi fotoğraflarını kullanan sanal deneme teknolojisi üzerindeki çalışmalarını sürdürüyor. Bu nasıl olacak derseniz, tabi ki işin temelinde yapay zeka yer alıyor.

Walmart yapay zeka desteği ile online alışveriş yapanların hem görünüm hem de vücut tipi olarak kendilerine benzeyen modellerde kıyafetleri daha iyi görselleştirmelerine olanak sağlayacak.

Haberin Devamı

Daha öncesinde Walmart.com müşterileri sanal deneme işlemi için düzinelerce farklı model arasından kendilerine benzer formdakileri seçerek, giysileri onların üzerinde görüntülüyorlardı. Bundan sonrasında ise “Be Your Own Model” (Kendi Modeliniz Olun) adını verdikleri yeni teknoloji sayesinde müşteriler modeller arasından kendi vücutlarına benzeyeni seçmek yerine kendi fotoğrafları üzerinde sanal deneme gerçekleştirebilecekler.  Bu gelişmede önemli olan bir diğer nokta ise bu çalışmanın altyapısında hem girişimcilik hem de şirket satın alımının yer alması. Zira Walmart bu proje üzerinde çalışan bir girişim olan Zeekit firmasını 2021 yolunda bünyesine katmıştı.

Haberin Devamı

Kullanılan yöntemde bilgisayar görüşü ve yapay sinir ağları teknolojisinin analiz özellikleri sayesinde giysilerin katalog görüntüleri taranıyor ve deneyecek kişinin görüntüsüne aktarım sağlanıyor.  Burada elde edilen sonuç giysinin resmin üstüne yerleştirilmesi yöntemlerine göre daha iyi performans sağlayacak.

Moda Ürünlerini Dijitalleştirme Girişimi Seamm

Moda sektöründe teknoloji odaklı niş alanlara yönelik kurulan girişimcilik firmalarında da artış var. Seamm, moda sektörüne yenilik katan, sanal dünya için moda ürünlerini dijitalleştiren bir start-up şirketi. Fiziksel ürünlerin 3 boyutlu dijital ikizlerinin üretilmesiyle markaların dijital dünyada genişlemesine katkı sağlayacak bir platform. Seamm’in öne çıktığı nokta ise fiziksel dünyadaki modanın kişiselleştirilerek avatarlara ve oyun karakterlerine aktarımı noktasında. Gucci, Prada, Balenciaga ve Selfridges gibi markaların Metaverse dünyasına hızlı giriş yaptığı bir dönemde sahip olduğu iş fikri girişimcilik noktasında oldukça anlamlı görünüyor.

Haberin Devamı

Seamm ile tüketiciler ayrıca geniş bir yelpazede farklı moda markalarının ve ünlü sanatçıların yeni dijital koleksiyonlarını keşfedecek, uygulama içi pazaryerini kendi seçtikleri ürünleri satın almak için kullanacak ve ardından eşyalarını çeşitli sanal dünyalara ve video oyunlarına aktarabilecekler.

E-ticarette Canlı Alışveriş Yükselişte

Canlı alışveriş, tüketicilerin markalarla gerçek zamanlı olarak etkileşime girmesiyle markaların ürünlerini satmasına ve tanıtmasına olanak tanıyor. Bu uygulama batıda, özellikle ABD'de, doğuda ise Çin’de 2013'ten beri yaygın. Avrupa’da uygulanması ise yavaşta olsa artmakta. Bazı geleneksel moda markaları da bu yola başvurmaya başladı. Örneğin LVMH, Bambuser ile ticari bir ortaklık imzaladı.  Yine canlı alışveriş konusundaki girişimlerin de öne çıktığını görüyoruz. Galeries Lafayette, Bleeker ve Lidl, MediaMarktSaturn ise LIVEBUY ile canlı alışveriş platformlarını güçlendirmeye çalışıyorlar.

Web 3.0 ile Modada Demokratikleşme

Bireysel özerklikler, erişilebilirlik ve çeşitlilik ile tanımlanabilen modanın demokratikleşme süreci pek çok aşama sonrasında dijitalleşme ile zirve noktasına ulaştı. Modadaki demokratikleşme sürecinde postmodernizmin dönüm noktası olduğunu söylemek mümkün. Postmodernizmin etkisiyle modernizmin kalıplarının esnemesi, popüler kültürün ve gençlik kültürünün ortaya çıkması önemli etki yarattı.   

Sonrasında bildiğimiz gibi moda, internet teknolojilerinin gelişimiyle bloglar, web siteleri, instagram, youtube gibi sosyal medya araçlarıyla izleyicilerin pasif konumdan aktif olarak doğrudan katılım sağlayabildikleri deneyimsel bir alana dönüştü. Belli kesimler ile sınırlanan moda defileleri artık online olarak paylaşılıyor. Bu noktada markaların toplulukların bilincinde olarak projeler tasarlamaları önem kazanıyor. Son zamanlarda bu konuda temelini yapay zeka ve blokzincirin oluşturduğu Web 3.0 öne çıkıyor. Web3.0 dan “Sanat ve NFT Ekosistemi” yazımda bahsetmiştim.

Bu noktada moda ve Web 3.0 ile ilgili bir gelişme Balmain tarafından gerçekleştirildi.

Balmain, topluluklarını NFT projeleriyle birleştirmek için tasarlanan ve XRP Ledger tarafından desteklenen, markanın Web3 merkezi “Balmain Thread”i tanıttı. Balmain yöneticisi Txampi Diz, bu çalışmaların modayı demokratikleştirme ihtiyacı doğrultusunda hayata geçirildiğini ifade ediyor. 

Web 3 Fashion ile Modada Yeni Deneyim Perspektifleri

Yenilikler her zaman için “Neden olmasın?”, “Daha farklı nasıl olabilir?” gibi soruları sorabilmekle başlar.  İşte Fransız tasarımcı Victor Weinsanto da yola böyle çıkanlardan.  Ünlü modacı Jean Paul Gaultier ile iki yıl çalıştıktan sonra 2020 yılında kendi markasını lanse etmiş. Biraz önce bahsettiğim soruları sorarak “Sanal dünyaların tasarımcılara gerçek kumaş ve malzemeleri kullanmak zorunda kalmadan tasarım yapmalarına izin verdiği” fikriyle yola çıkmış. İaveten bunun sürdürülebilirliği de katkı sağladığını düşünüyor.

Weinsanto, 26 Eylül'de Paris'in Marais semtinde gerçekleşen defilesinin hemen ardından ilk dijital koleksiyonu M3TALOVE'u tanıttı. M3TALOVE hayata geçmesi ise bir Web3 platformu olan Brand New Vision (BNV) ile sağlandı. Koleksiyonu geleneksel moda haftası deneyimlerinden farklı olarak karanlığa yerleştirilmiş bir dizi cam kasa içinde 3D hologramlar olarak sergilendi. Bu koleksiyonun tanıtımındaki ilginç nokta ise bir iş birliğinin gerçekleşmesiydi. Victor'un konseptlerini bir K-Pop (Korean Pop) grubu olan Lightsum'un sekiz üyesinin her birine sunması ve sekiz kız için tasarlanan eskizlerin dijital kıyafetlere ve kişiselleştirilmiş avatarlara dönüştürmeden önce 8 üyenin her birinin yorum ve önerilerinin alınmasıydı. İşte bu deneyim Web3 Fashion olarak da tanımlanıyor. Tüm bu gelişmelerde gördüğümüz gibi moda dünyasının kapıları teknolojinin desteği ile birçok alanla iş birliğine sonuna kadar açılmış durumda.

Yazarın Tüm Yazıları