Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Teröristler Erdoğan'a kulak vermiş

Şeriatçı militanlar Recep Tayyip Erdoğan amcalarının masum şiirini ne de güzel dinlemişler, nasıl da düstur edinmişler. Maşallah.

Recep Tayyip Erdoğan Efendi, Siirt'te okuduğu masum şiirde, ‘‘Camiler kışlamız, minareler süngümüz’’ diye buyurmuştu ya, radikal İslamcı militanlar, bu şiire kulak vermişler.

Polisin dev eylem hazırlığı yaparken yakaladığı silahlı ve bombalı militanlar, eylem hazırlığı yaparken 200 kilo dinamiti Fatih Camii'nin bahçesine gömmüşler.

Anlaşılan Tayyip Erdoğan şiiri eksik okumuş. Bence şöyle olmalıydı:

‘‘Camiler kışlamız, bançeleri cephaneliğimiz...’’

Erdoğan'ın şiirinin ne anlam taşıdığı böylelikle daha iyi ortaya çıkıyor galiba..

Türkiye'de 100 bini aşkın cami var.

Bu camilere gidip ibadet edenlerin yüzde 99.9'u pırıl pırıl insanlar. Ne dinin siyasallaştırılmasıyla ilgileri var, ne de ibadetin partileştirilmesiyle.

Ama Tayyip Erdoğan gibiler, Türkiye düşmanlarına yol göstererek, en başta tertemiz milyonlarca Müslümanın rahatını kaçırıyorlar.

Camilerden gerçek Müslümanları çıkarıp, dinsiz imansız teröristleri camileri ele geçirmeye çağırıyorlar.

O teröristler de, bu sese kulak veriyorlar.

Ve binlerce kişinin katlinde kullanılabilecek miktarda patlayıcıyı, kutsal bir mekana yerleştirebiliyorlar.

Türkiye'nin gerçek Müslümanlarının buna başkaldırması lazım.

Bu din tacirlerine, din adı altında vatan hainliği organize edenlere hadlerini bildirmesi lazım.

Camilerimize sahip çıkmamız lazım.

Biz bu vatanı çöplükte bulmadık.

Gerçek müminler, din bezirganlarını camilerden atacaklar. Camileri parti ve terör örgütü uzantısı haline getirenleri camilere sokmayacaklar.

Eminim...

Atmayın, din kardeşiyiz

POLİSİN şeriatçı teröristlere karşı düzenlediği operasyon iyi hoş da, açıklamalarda işin endazesi biraz kaçık.

İçi barut dolu üç piknik tüp ve 200 kilo dinamitle Anıtkabir'e saldırı planlanıyormuş. İstihbarat çalışması sonucu saldırı engellenmiş.

Buraya kadarına bravo.

Ama bu 200 kilo dinamit ve üç piknik tüple Anıtkabir'in bulunduğu alanın tamamen yok edileceği şeklindeki açıklama abesle iştigal...

Göz var izan var... Bu kadar mı sallanır!

Açıkta patlayacak 200 kilo dinamitle 15 kilometre kare olduğu iddia edilen bir alan yok olur mu?

Savaş uçaklarından atılan 500'lük bombalarla ne kadar alanın tahrip olduğu ortada, Cessna 172'den atılan dinamitle bu olur mu?

Sanırsınız ki, saldırı üç kişilik Cessna uçakla değil de, B 52 bombardıman uçağıyla yapılacaktı.

Tamam, Emniyet'e başarılı operasyondan ötürü teşekkür ederiz ama bu kadar da atmayın.

Erek: ‘Görevden inceleme sonucu aldım’

ALİ Şevki Erek, dün gümrüklerle ilgili olarak sorduğum sorulara hemen yanıt verdi.

Erek'e, gümrüklerden sorumlu bakan olduğu dönemde, bugün müsteşarlık makamında bulunan Ramazan Uludağ'ı Gümrükler Genel Müdürlüğü'nden ve bugünkü Gümrük Muhafaza Genel Müdürü Şahin Sezer'in o gün de aynı olan görevinden niye aldığını sormuştum.

Telefonda konuştuğum Ali Şevki Erek şöyle dedi:

‘‘Ben amirliğini yaptığım devlet memurlarıyla ilgili olarak kamuoyu önünde bir tartışmaya girmem. Hiçbir zaman girmedim.

Ancak şunu söylemekte yarar görüyorum ki, benim bu kişileri görevden almamla ilgili her türlü evrak devletin kayıtlarında mevcuttur. Ben bakan olarak bu iki kişiyle çalışmayı uygun görmedim. Söyleyebileceğim budur.’’

Dönemin Bakanı Ali Şevki Erek'e bu iki kişiyle çalışmayı uygun görmeyişinin somut bir nedene mi, yoksa soyut bir yaklaşıma mı dayalı olduğunu sorunca anlattı:

‘‘Haklarında çeşitli duyumlar aldığımız kimi görevlilerimiz hakkında bir inceleme komisyonu aracılığıyla bir araştırma yaptırttım. Bu komisyon bir rapor hazırladı. Raporun tamamı somut belgelere dayanıyordu. Bu belgelere ve rapora dayanarak bir görev değişikliğinin gerektiğine inandım ve bu nedenle bu iki kişinin görevlerini değiştirdim.

Bunlardan biri Danıştay kararıyla tekrar göreve döndü. Diğeri de benim bakanlıktan ayrılmamı müteakiben müsteşarlığa getirildi.’’

Ali Şevki Erek'e, söz konusu somut belgeleri ve raporu sordum. Yanıtı kısa oldu:

‘‘Sayın Altaylı, bu belgeleri size açıklamam devlet anlayışıyla bağdaşmaz. Ancak bunların tamamı devletin kayıtlarında mevcuttur ve ilgili kişilerin ulaşımına açıktır.’’

Eski Bakan'ın yanıtı bu... Yenisinin ne yapacağını merakla bekliyoruz.

Bu arada ben 153 konteynerin kayıp olduğu konusunda ısrarlıyım.

Sayın Bakan Serdaroğlu isterse, bununla ilgili belgelerin kendisine ulaştırılmasına aracılık ederim.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Emniyet müdürleri kendilerine yol vermeyen araçlara, kuraldışı ceza kestirmediği zaman.



Yazarın Tüm Yazıları