Tehlikeye dönüşen bir trend

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

Eylül ayı dış ticaret rakamları evvelsi gün açıklandı.

Rakamlar, özel sektöre yönelik önemli bir mesaj içeriyor.

Eylül rakamlarına baktığımızda ihracatta beklenen gelişmelerin gerçekleştiğini görüyoruz.

Mesaj ithalat rakamlarında. Çok ciddi bir tehlikeye işaret ediyor.

Geçen hafta boyunca İstanbul ve İzmir'de yaptığımız konuşmalarda ele aldığımız gelişmeler, anlaşılan bizim beklediğimizden de daha sert bir şekilde gerçekleşiyor. Ankara'nın üzerinde duracağını sanmıyoruz, ama özel sektör süper dikkatli olmalı.

Ne demek istediğimizi açıklayalım.

RAKAMLAR

İlk önce rakamlar. Eylül ihracatı beklenen çizgisinde. Gitgide hızlanarak düşüş trendini sürdürüyor.

Ama bir de ithalata bakın. Gerileme yüzde 20'nin üzerinde. Esas önemlisi gerilemenin hangi ürünlerde gerçekleştiği. Bazı önemli kalemlerin ithalatı şu şekilde azalmış:

Organik kimyasal ürünler yüzde 17

Plastik ve mamulleri yüzde 21

Ham postlar ve deriler yüzde 73

Demir ve çelik yüzde 37

Kazanlar, makineler, mekanik cihazlar yüzde 20

Kara taşıtları, aksam ve parçaları yüzde 22.

Bu rakamlardan, üretimde ve özel sektör yatırımlarında çok ciddi bir gerilemenin başladığı anlaşılıyor.

DEFLASYONİST BASKILAR

Asya ve Rusya'daki olayların bir etkisi, son günlerde de değindiğimiz gibi Türkiye'ye yönelik kredi hacminde bir daralmaya, ödenen faizlerde de bir yükselmeye neden oldu. Bir de ortaya şöyle bir etki çıkardı.

Dışarıdan hammadde getirip stoklayan, arkasından da bu stokları gelen talebe göre iç piyasaya satan deneyimli bir ithalatçıyı düşünün. Dışarıdan 100 adet ürün getirmiş, bir köşeye koymuş satmayı bekliyor.

Ancak bir de bakıyor, talep beklenenin çok altında. Çünkü üretim azalıyor. Stokları eritmesi normalin epeyi üstünde zaman alacak. Bu da ortaya esas sorunu çıkarıyor.

Malı alıp da stoklayanlar bir yanda eskisine kıyasla çok yüksek bir faiz öderken, diğer yanda da stokladıkları malın uluslararası piyasalarda her hafta biraz daha ucuza satıldığını görüyorlar. Yani bir yanda yüksek faiz nedeniyle maliyetleri artarken, diğer yanda da Asya ülkelerinin fiyat kırması nedeniyle stokladıkları malı alış fiyatının da altında bir fiyattan satma durumunda kalacaklarını görüyorlar.

Mallar depoda dururken değerleri düşüyor. Üstüne bir de yüksek faiz maliyeti biniyor.

Böyle bir durumda kalan ithalatçı ne yapar?

Bir an önce fiyat kırıp stok boşaltır.

Bu arada yeni ithalatını da bir süre için sıfırlar.

TEHLİKE

Eylül ayı ithalat rakamları bizim için gerçek bir sürpriz oluşturmuştur. Bu rakamları gördükten sonra özel sektöre yönelik uyarılarımızı artırmak durumundayız.

Eylül ayı ithal rakamları reel ekonomide çok ciddi bir bozulma ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

Verilen krediler, kredili satışlar, stok maliyeti, kapasite kullanımı gibi konularda hesaplar dikkatli yapılmalıdır.

SONUÇ

Reel ekonomideki durum artık bir trend olmaktan çıkmış, bir tehlikeye dönüşüyor olabilir.

Rakamlardaki mesaj gayet açık.



Yazarın Tüm Yazıları