Taş ocağı değil taş kırma merkezi

Haberin Devamı

DOKTOR Mehmet Çelimli tarafından 22 yıl önce kurulan İzmir Üroloji Merkezi’nde, bugüne kadar 17 bin 33 kişinin taşı kırıldı. Dr. Çelimli, İzmir’e bu işi ilk kendilerinin getirdiğini belirterek, “Taşları ses dalgası ile kırıyoruz. Dünya 25 yıldır kulanıyor, biz bu alana girmeden önce hastalar yurt dışına gidiyordu. Şu anda ayda ortalama 100 civarında kişinin sorununa çözüm buluyoruz. Bizim standartlarımızda çalışan merkez yok. Çok pratik bir şekilde taş kırıyoruz. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı ile anlaşmamız var” dedi.
Nasıl oluşur
Üroloji Uzmanı Ruşen Aydın da, böbrek taşı oluşum nedenleri hakkında bilgi vererek, şunları söyledi:
“Güneş ışığının etkili olduğu bölgelerde aşırı sıvı kaybı nedeni ile taş hastalıklarına daha sık rastlanır. Aşırı tuz alınması, tek yönlü beslenme modelleri taş oluşumunu tetikler. Proteinin az alınması, turunçgillerin tüketilmemesi taş oluşumunda oldukça etkindir. Ancak, tam tersi turunçgillerin aşırı tüketilmesi de taş oluşturabilir. Az su tüketilmesi de taşın başlıca nedenidir. Tiamin içeren çay, kahve ve kola tüketimi de taş oluşumunu hızlandırır. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları da uzun vadede taş oluşumuna zemin hazırlar. Gut hastalığı, bağırsak absorbsiyon bozuklukları, kemik yıkımına sebep olan hastalıklar ve kanser kemoterapileri de böbrek taşlarının oluşumunu hızlandırabilir.”

İlk adım sağlıklı beslenme

Haberin Devamı

ENDOKRİNOLOJİ Uzmanı Doç. Dr. Ayşin Öğe, kalp sağlığı için 10 madde önerdi. Öğe, şöyle konuştu;
“Düzenli egzersiz mutlaka hayatımıza eklenmelidir. Fiziksel aktivitede bulunmadığımızda birçok hastalık açısından risk altında olduğumuzu pek çok kanıt gösteriyor. Üzerinde en çok durulan sorun, kalp damar hastalıkları. Hareketsizlik kalp hastalığı riskini iki kat arttırır. En son kanıtlar fiziksel aktivitede azalma ve hareketsizlik ile bazı kanserler arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor. Bu sağlık probleminden uzak durmanın en iyi yolu ideal ve sağlıklı kiloyu korumaktır. Bu da düzenli egzersiz ve sağlıklı yemek yeme alışkanlığı edinmekle mümkün. Beslenmenizde sağlıklı ve dengeli yağ seçimi yaparken toplam yağ tüketimi enerjinin yüzde 30’unu geçmemelidir. Doymuş yağlar kan kolesterol düzeyini yükselten en önemli beslenme faktörü olduğu için miktarlarını azaltmakta fayda var. Diyette doymuş yağ asitlerini günlük toplam enerjinin yüzde 7’sinden az tüketmemiz öneriliyor. Bu durumda beslenmemizde doymuş yağlar yerine doymamış yağları seçmeliyiz. Doymuş yağ alımının kısıtlanması, diyetle kolesterolün azaltılması kan kolesterol düzeyinin düşürülmesine yardımcıdır.”

KALP SAĞLIĞI İÇİN ÖNERİLER

Haberin Devamı

Doç. Dr. Ayşin Öğe, yaşamı kolaştırmanın mümkün olduğunu belirterek bazı basit önerilerde bulundu. Dışarıda yürüyüş yapın, asansör yerine merdiven kullanın, yakın mesafeler için araba yerine yürüyerek veya bisiklet kullanmayı tercih edin, eğer araba kullanmak zorundaysanız hedefinizden daha uzağa park ederek yürüme mesafesi yaratın, televizyon seyretmeyi kısıtlayın, dansa gidin, yürüyün, yüzün, bisiklete binin, hazır meyve suları, spor içecekleri şeker içermektedir. Onun yerine su, yağsız süt tercih edin, bir gün içinde en azından 5 porsiyon meyve almaya çalışın, fast-fooddan uzak durun, salata ve ızgara yağsız et tercih edin, her gün sağlıklı kahvaltı yapın, televizyon seyrederken atıştırmayın, porsiyonlarınızı küçük tutun.

Anlamlı levha

Haberin Devamı

Balçova Termal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Başhekimi Salih Karakaya, dış mekandaki otoparka “Park yerimi aldınız. Engelimi de almak ister misin?” levhası koydurdu. Karakaya, otoparka konan levha sonra engelli olmayan hiç kimsenin bu alanı kullanmadığını belirterek, “Merkezimize nörolojik rehabilitasyon ve ortopedik rehabilitasyon için hastalar geliyor. Bu otoparkta onlar için çok gerekliydi, biz de böyle bir uygulama yaptık. Şimdi herkes memnun. Yılda bin kadar felçli ve engelli hasta 20 ila 60 gün süreli rehabilitasyon alıyor” dedi.

Yazarın Tüm Yazıları