Süt kanser yapmaz

Son zamanlarda bir şehir efsanesi ortalığı kasıp kavuruyor: Süt tüketimi kansere yakalanma olasılığını artırıyor!

Bu tam bir şehir efsanesidir. Tam tersine süt hayatın özüdür. Süt ve süt ürünleri yarım yağlı tüketildiği takdirde sağlığa en yararlı besinler arasında yer alır.

Stres sorunu yaşayanların en büyük sorunlarından biri gerilim tipi baş ağrılarıdır. Bu ağrıların ortak özelliği belirli bir stres birikimini takiben ortaya çıkmaları ve aynı durumlarda sık sık tekrarlanmalarıdır. Stresin, özellikle akut stresin, daha pek çok belirtisi vardır. Herkesin stresi farklıdır ama ortak bazı işaretler hep vardır: Kalp çarpıntısı, ağız kuruması, terleme, göğüste basınç ağrısı ve duygusu, titreme, çabucak sinirlenip öfkelenme bunların başlıcaları.

Akut stres reaksiyonuyla karşılaşanlar uykusuzluktan ya da çok uyumaktan, sık esneme krizlerine kapılmaktan, kontrolü kaybettiği duygusunu yaşamaktan da yakınırlar. Eğer çalışan biriyseniz ve hele bir de yönetici pozisyonundaysanız stresle mücadele ve stres yönetimi tehditlerini iyi bilmeniz gerekiyor. Bu hem kendiniz hem de birlikte çalıştığınız insanlar için son derece önemlidir.

Damla Birol’da ortaya çıkan baş ağrısı sorunu dışında uzun süreli ve tekrarlayan strese bağlı başka bedensel problemler de olabilir. Damla Hanım’ın gerilim tipi baş ağrılarını bir stres yönetimi eksikliği gibi kabul etmesi ve çözüm için yardım araması uygun olabilir diye düşünüyorum. Damla Birol’un stres yönetimi notu pek iyi değil: 7

Son zamanlarda bir şehir efsanesi ortalığı kasıp kavuruyor: Süt tüketimi kansere yakalanma olasılığını artırıyor! Bu tam bir şehir efsanesidir. Kontrolsüz internetin en son ve en çarpıcı hikáyesidir. Sütün ve süt ürünlerinin kanser yaptığını söylemek gerçekten cesaret ister. Süt hayatın özüdür. Yoğurdun, kefirin sağlık yararları ve kanserden koruyucu özellikleriyle ilgili o kadar çok yayın var ki! Süt ve süt ürünleri yarım yağlı tüketildiği takdirde sağlığa en yararlı besinlerdendir. Özellikle yoğurdun tam bir sağlık dostu olduğundan hiç kuşkunuz olmasın.

Damla Birol, sütü, yoğurdu, peyniri düzenli olarak tüketmekle iyi ediyor. Otuzlu yaşlar sonrasında her kadının, kemik kırılganlığı sorunuyla mücadele edebilmek için, daha fazla ve düzenli yoğurt, peynir tüketmesi gerekiyor. Süt ürünleri içerdikleri kalsiyum yanında B vitamini, kaliteli proteinler ve fosfor nedeniyle kemiklere güç verir. Damla Hanım’ın beslenme alışkanlıkları genelde iyi. Bu nedenle besin seçimleri notu stres yönetiminden biraz daha yüksek: 8. İki puanı kırmamın nedeni yaptığı kaçamaklardır!

SİGARA ONA ÇOK PUAN KAYBETTİRDİ

Sigara içmek bir kadının sağlığına verebileceği en önemli zarardır. Sigara, damar sertliğini ve bunla ilişkili, kalp-damar hastalığı, beyin-damar hastalığı, uç damar hastalığı gibi sağlık sorunlarını kolaylaştırmaktadır. Başta akciğer kanseri olmak üzere pek çok kanser sigara tüketimiyle -meme, kalın bağırsak, mide, pankreas kanserleri- ilişkilidir. Sigara akciğer fonksiyonlarını bozmakta, solunum yollarını tıkayıp nefes almayı bile zorlaştırmaktadır. Sigaranın cinsel gücü azalttığı, cildi erken yaşlandırdığı, uyku sorunları yarattığını da belirtelim. Damla Birol’a sadece bu kötü alışkanlığı nedeniyle yaşam tarzı seçimlerinde çok düşük bir not veriyoruz: 6

YEME YANLIŞLARI VAR


Kilo alma sorunu yaşayanların çoğu, sorunlarını gıda tüketimi fazlalığına bağlar. Eğer yemeklerde fazla bir şey yemiyorlarsa, neden hálá kilo aldıklarına şaşırırlar. Ne var ki, kilo alma sorununun arkasında fazla yemekten çok yanlış yeme alışkanlıkları yani yeme davranışı bozuklukları yatmaktadır. Eğer öğün atlayan biriyseniz, hızla ve çiğnemeden yiyorsanız, ayaküstü atıştırmalardan hoşlanıyor, fast food besinleri daha sık tüketiyorsanız öğünler dışında grisini, cips, bisküvi, dondurma, meşrubatlar gibi yüksek kalorili atıştırmalar tüketiyorsanız kilo mücadelesinde bir türlü başarılı olamazsınız.

Bütün gün aç gezen, kahvaltıyı, öğle yemeğini salata sodayla geçiştiren ama eve dönünce gece boyunca, neredeyse yatana kadar, gıda tüketen pek çok hastam oldu. Bunların, ne yazık ki bazıları gece bile uyanıp bir şeyler yeme ihtiyacı hissediyordu. Eğer metabolizmanızın iyi çalışmasını istiyorsanız, düzenli ve zamanlı bir yeme alışkanlığı planı oluşturmaya dikkat etmelisiniz. Damla Hanım’ın yeme davranışı ve yemek tüketimi alışkanlıkları yönünden bir değerlendirmeden geçmesinde bir fayda olabilir. Kilo yönetimi notunu da biraz düşük tutuyoruz: 7

HER GÜN 10 BİN ADIM ATIN

Aktivitenin, düzenli egzersizin sağlık sorunlarının pek çoğunu önlediği biliniyor ama en önemli etkisi kilo kontrolü üzerindedir. "O kadar meşgulüm ki bırakın egzersiz yapmayı egzersizi düşünmeye bile vaktim yok" diyen bir üst düzey yönetici hastamı hatırlıyorum. Verdiğim yanıta o da çok şaşırmıştı: "Araştırmalar, egzersiz yapmayı düşündüğünüz andan itibaren vücudunuzun kaslara pompaladığı kan miktarını artırdığını, metabolizmasını hızlandırdığını gösteriyor. Egzersizi yapmasanız bile hiç olmazsa düşünün, bu bile faydalıdır."

Aktiviteyi artırmanın en kolay yolu adım sayınızı çoğaltmaktır. Bir pedometre edinin ve her gün ortalama kaç adım attığınızı belirleyin. Pedometre adım sayısını ölçen bir cihazdır. Walkmetre olarak da bilinir, ucuz ve temini kolay bir cihazdır. Eğer 5 binden daha az adım atıyorsanız, kendinizi tembel biri kabul edin. Kilonuzu korumak için destek arıyorsanız, her gün ortalama 10 bin adımın üzerine çıkmaya gayret edin. Merdiven çıkın, fırsat buldukça yürüyün, ne yapın edin adım sayınızı artırın.

İkinci bir öneri işyerinizde veya evinizde bulunduracağınız yarım veya bir kiloluk ağırlıklardır. Eğer vakit bulup bu ağırlıklardan edinemiyorsanız, yarım veya bir litrelik su şişelerini de bu amaçla kullanabilirsiniz. Bu küçük ağırlıklarla günde 6-8 kez 12’lik tekrarlar deneyin. Damla Hanım’ın aktivite notu da ne yazık ki pek yüksek değil: 7

Damla Hanım’ın aile mirası da pek iyi görünmüyor. Ne iyi ki bugüne kadar herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşmamış. Bunu biraz da bedeninin henüz oldukça genç bir yaşta bulunmasına bağlamalı. Sigarasız, aktivitesi iyi bir yaşam kurmalı, yıllık tetkiklerini yaptırırken, sağlık risklerini planlarken kanser ve damar sertliği ile araştırmalara öncelik vermeli. Damla Hanım’ın genetik mirasına ilişkin notu:7

Damla Hanım’ın antioksidandan zengin bir beslenme planı yapmasında yarar var. Her gün düzenli olarak selenyum ve diğer antioksidanlardan faydalanması uygun olabilir. Daha aktif olmalı, sağlıklı bir kiloda kalmada ısrarlı davranmalı, stresini azaltmak için gevşeme tekniklerinden yararlanmalı. Damla Birol’a sağlığı, huzuru, keyfi bol bir yaşam diliyorum.

AKLINIZDA OLSUN

Akut stres durumunda ne yapmalı?

Derin derin nefes alın.

Duruşunuzu rahatlatın.

O sırada moralinizi bozan durumdan zihinsel olarak uzaklaşın.

Ayağa kalkıp odayı terk edin ya da en azından taze hava girmesi için pencereyi açın.

Aklınızdan bazı şeyleri atabilmek için konuşmaya katılın.

"Anahtarı kapatarak" ya da rahatlayarak meditasyon yapın.


HATIRLATMA

Sağlıklı ve kaliteli bir hayatın ipuçlarını anlattığımız YAŞASIN HAYAT PROGRAMI’nı bugün Kanal D’de saat 13.00’te izleyebilirsiniz. Tiroid hastalıkları ve guatrı tartışacağımız programın konuğu aktris İpek Tuzcuoğlu.

Damla Birol’un not ortalaması: 7

NASIL YAŞIYORSUNUZ?

Damla Birol (43)

Türk Tuborg Carlsberg CEO’su

Bugüne değin herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşmadım. Halbuki ailemde kalp hastalığı ve kanser gibi ciddi sağlık sorunları vardı. Günlük yaşamım orta derecede hareketli geçiyor. Ama bunun dışında pek fiziksel aktivite yapamıyorum. Haftada bir kez açık havada yürüyorum. Haftada bir kez dans ediyorum. Yazın ise her hafta sonu yüzüyorum.

Sık kilo alıp veren bir kişi değilim, bu yüzden diyet yapma ihtiyacı duymuyorum. Öğün saatlerim düzenli. Ama gün içinde çok sık atıştırıyorum. Maalesef hızlı yemek yiyorum ve yiyecekleri iyi çiğnemiyorum. Sütü, yoğurdu, peyniri, bilhassa balık ve tavuğu, meyveyi ve pırasayla yerelması hariç sebzeleri öğünlerimden eksik etmiyorum. Yemeklerde zeytinyağı kullanıyorum. Meze ve yaprak sarma gördüğümde yemeden duramıyorum. Bol bol sıvı tüketmeye gayret ediyorum. Her gün iki kahve ve iki-üç bardak çay içiyorum. Düzenli olarak hiçbir ilaç veya besin desteği kullanmıyorum. Günde 15 kadar sigara içiyorum. Haftada 6-7 kadeh içki içiyorum.

Stres nedeniyle bazen gerilim tipi baş ağrısı çekiyorum. Ama yorgunluk, konsantrasyon eksikliği gibi sorunlarım yok. Pek erken yatamıyorum ama iyi bir uyku çekmeyi başarıyorum. Özel detoks kürleri veya antioksidan katkılarla aram yok. Ama pozitif düşünce ve davranışları benimseyen, hayata iyi tarafından bakan birisiyim.
Yazarın Tüm Yazıları