Susuz Türkiye’nin ayağına gelen fırsat

ANKARA’dan gelen haberlere bakılırsa yeni dönemde Su Bakanlığı’nın oluşturulması mümkün.

Pek isabetli bir karar.

Zira bir süre önce gündemimizin en hararetli konusu olan "susuzluk" bundan böyle hep kapımızda.

Bilim adamlarına göre, Türkiye giderek çölleşiyor.

Susuzluk durumu daha da vahimleşecek.

Peki ne yapacağız?

Su kaynaklarımızı nasıl idare edeceğiz?

Avrupa Birliği’nin su mevzuatına uymayı taahhüt etmiş durumdayız.

Ancak bu taahhüt "ekonomik kriterler" arasında olduğu için daha uzun zaman alabilir.

Eski GAP Başkanı Dr. Olcay Ünver’in Birleşmiş Milletler’in "Su Değerlendirme" koordinatörlüğüne atanmış olması bizim açımızdan önemli.

Dün telefonla ulaştığım Dr. Olcay Ünver halen Paris’te, UNESCO’nun merkezinde.

Ancak kasım ayında İtalya’ya Perrugia’ya gidecek.

Ünver’in koordinatörü olduğu "Dünya Su Değerlendirme Programı" Birleşmiş Milletler’in 24 organını UNESCO çatısı altında toplayan bir program.

Ünver, programı altıncı yılında devralmış.

Su meselesinin tüm dünyada daha fazla önem kazanması nedeniyle BM, "Dünya Su Değerlendirme Programı"UNESCO çatısından çıkarıp bağımsız bir kurum haline getiriyor.

Kısa adı WWAP olan kurum bundan böyle Perrugia’da faaliyet gösterecek.

Peki WWAP ne yapıyor?

Ya da ne yapacak?

Halen "Dünya Su Gelişme Raporu" üzerinde çalışıyor.

Raporun bizim açımızdan önemi İstanbul’a da yer vermesi.

Raporda şehrimizin su ihtiyacını karşılayacak olan Melen Çayı’nın bir örnek vaka olarak ele alınmış.

Olcay Ünver "suyun yönetiminden" ziyade "suyun yönetişiminden" söz ediyor.

Önümüzdeki dönemlerde suyun nasıl kullanılacağına tüm taraflarla birlikte karar verilecek.

Anladığım kadarıyla, Ünver bundan böyle su sorunuyla karşı karşıya olan ülkelerle daha yakın çalışmak arzusunda.

Sonuçta dünyanın suyu bir Türk’e emanet.

İşte bu yüzden susuz Türkiye’nin ayağına fırsat geldi diyorum.

Türk Hükümeti talep ettiği takdirde Dr. Olcay Ünver mutlaka yardımını esirgemeyecektir.

Formula 1 tarihinin değişmesi turizmciyi üzdü

DÜNKÜ gazetelerde Güler Sabancı’nın Formula 1 takviminin değişmesiyle ilgili sözleri vardı.

Sabancı’ya göre, yarış tarihinin ağustos ayından mayısa kaydırılması Formula için gelen teknik ekibe odalarını kiralayan Sabancı Üniversitesi’nin işine gelmeyecek.

Mayıs ayında öğrencileri olduğu için üniversite odalarını kiralayamayacak.

Sabancı Üniversitesi gibi takvimin değişmesi turizmcileri de memnun etmedi.

Turizmcilerden gelen e-postalar şu noktaya dikkat çekiyor:

Nisan, mayıs, eylül ve ekim İstanbul’un turizm açısından en verimli ayları.

Ağustos ise tam tersine otellerde doluluğun azaldığı, kongre turizminin olmadığı bir dönem.

Formula 1 yarışlarının ağustos ayında olması turizm geliri için önemli.

Takvimde değişiklik yapanlar bunu hiç dikkate almamış mı?
Yazarın Tüm Yazıları