Sulu susuz yazı

ÜSTAT Ahmet Rasim, “bir lüferin yanağı ile yüz dirhem” içermiş.

Haberin Devamı

Behçet Necatigil, “buzlu su dolu kâseye taze ceviz” doldurarak ve illaki yanında taşıdığı sarı leblebiyle.

Tanju Okan’ın bir günde yedi büyük devirdiği rivayet edilirken, Orhan Gencebay da Samsun’da bir grup arkadaşıyla katıldığı 24 büyük içilen “rakı düello”sunun sonunda ayakta kalan dört kişiden biridir.

Klarnet ustası Hrant Lusigyan, Ermenice “Kıçımı öp!” manasına gelen “vorıs bak!” dedikten sonra kadehi kaldırır, dibini öper, öyle içermiş.

Neyzen Tevfik’in “papara” yapıp içtiği söylenir.

Hasan Cemal, Cumhuriyet yıllarında mürettiphanede Necdet Usta’nın kurşun eritme potalarında pişirdiği kâğıtta pastırmanın tadını unutmamıştır; Yakup’ta gecenin sonunda muhakkak ister, öyle içer.

Selahattin Pınar, Kadıköy’deki Todori’de “rintler meclisi”nde elinde kadehiyle ölmüştür.

Halikarnas Balıkçısı’nın sünger avcısı “Gâvur Ali Kaptan” tenekeye doldurup içermiş, Yusuf Atılgan ise mezeler masaya varmadan ilk yudumunu “Eh, boş eve hırsız gönderelim” diye alırmış.

Süleyman Seba, mevsim meyvelerini kadehe doldurarak içmeyi sever.

Cihat Burak mezesini yanında, cebinde gezdirenlerdenmiş; pastırma ve yumurta.

Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın bozuk çıkan bir şişe üzerine oturup Tekel yönetimine şikâyet mektubu yazmışlığı vardır.

Bir dönemin ünlü gazeteci ve yazarı Ümit Deniz, Hilton’un barında rakı geldiğinde ayağa kalkar, ceketinin önünü ilikler, saygılarını sunduktan sonra ilk yudumunu alırmış.

Antakya’nın Yukarıdöver Köyü’nde rençper Fıdda Nine, 90 yıl boyunca sektirmeden boğma rakı içti. 109 yaşındayken doktoru katarakt tedavisi için bırakmasını istedi, bir yıl sonra 110 yaşında öldü.

Edip Cansever yazarken içmezmiş, Fikret Mualla içmeden çizmezmiş.

Bu yazı için hazırladığı müthiş Rakı Ansiklopedisi’ne sığındığım kıymetli büyüğümüz Vefa Zat, eski meyhane duvarlarında asılı olan “kararında içme yasası”nı şöyle aktarır:

“Birinci kadeh vücuda yarar/İkinci kadeh makul karar/Üçüncü kadeh kafayı sarar/Dördüncü dimağı yorar/Beşinci kadeh keseye zarar/Altıncı kadeh hatır kırar/Yedinci kadeh bela arar/Sekizinci kadeh vurur kırar/Dokuzuncu kadeh, hâkim hesap sorar.”

İsteyen sulu içer, isteyen susuz; bildiğim bir şey varsa, o da boş muhabbet çene yorar...

Sağlığınıza!

Haberin Devamı

Hasan Cemal

Haberin Devamı

HASAN Cemal yazı yazamıyor. Yazdırmıyorlar yazısı yazmak?...

Ben daha ne diyeyim? Bundan böyle biri çıkıp “gazetecilik onuru” diye lafa başlarsa sadece boynumu eğip yere bakmak veya deli gibi gülmek gelir elimden.

Kürt meselesiyle ilgili “yalısında oturup viski yudumlamak” yerine 65 yaşında (Pardon abi, ilk maçta döversin), eşi Ayşe’ye bile haber vermeden dağlara giden, çözüm için yıllardır elini taşın altından çekmemiş, kitaplar yazmış Hasan Cemal’e “çözüm tıkacı” iması yapılması bile en büyüğünden bir büyük ayıptır.

Hasan Abi’yi üzdünüz ya, alacağınız olsun.

Utanç günüdür.

Yazarın Tüm Yazıları