Son moda devrimcisi

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

Moda dünyasında zaman zaman yeni isimler duyarız.

Onların tasarımlarının sergilendiği defileleri izleriz.

Bu isimlerin çoğu belki büyük paralar kazanırlar.

Çoğunluğu parlak bir dünyanın, parlak yıldızları olarak profesyonel yaşamlarını sürdürürler.

Ancak moda dünyasına gerçek bir ‘deha’, gerçek bir vizyon sahibi tasarımcı kolay kolay gelmez.

Nedir gerçek bir dehanın tanımı bu dünyada?

Bence şudur: Yaptığı, tasarladığı kıyafetler, sergilendikleri günden bir gün sonra unutulmayan, insanların anlayışını sarsan ve kalıcı güzelliği modaya getiren insanlar bu dünyanın vizyon sahibi tasarımcılarıdır.

***

2 Haziran tarihli New York Times gazetesinin Style ekinde ilginç bir yazı yayınlandı.

Bu yazıda son yıllarda bu tür vizyon sahibi bir insan olarak sadece Tom Ford'un çıktığı, 2000'li yıllara kadar onun gibi başka bir tasarımcı çıkmasının da beklenmemesi gerektiği belirtilerek şu yargıya varıldı: Tom Ford yüzyılımızın son moda devrimini gerçekleştiren insandır.

Evet Gucci'nin bu genç tasarımcısı açısından böyle bir yazı konusu olmak muhakkak ki büyük bir şerefti.

Düşünsenize Times gibi saygın bir gazete onu Poiret, Coco Chanel, Christian Dior, Courreges, Yves Saint Laurent, Halston, Claude Montana, Giorgio Armani, Donna Karan ile süren vizyon sahibi tasarımcılar çizgisinin yüzyılımızdaki en son temsilcisi olarak görüyordu.

***

Tom Ford'un özelliği neydi?

Bir kere o, kendi deyimiyle ‘kıyafet satmıyor’. Çünkü modanın sadece giyilen kıyafet olduğuna da inanmıyor.

Tom Ford'a göre moda tavırla ilgili.

Yani modacı bir kıyafeti değil, aslında bir tavrı, bir bakış açısını ve tabii ki ideolojiyi pazarlıyor aslında.

Tom Ford minimalist akıma, hani o Chanel kıyafetlerini bile sıradanlaştıran, banelleştiren akıma karşı.

Ford seksüalitenin de bir süre moda dışına çıkarılmasını AIDS'in ideolojilere vurduğu darbeye bağlıyor.

O seksüaliteyi modaya geri döndürdüğüne inanıyor.

Modada tehlikeli bir seksüaliteyi aradığını söylüyor. ‘Güzelliği, ama dokunamadığımız bir güzelliği arıyorum. Benim modam birazcık düşmanca, kızgın bir moda olmalı’ diyor Tom Ford.

***

Tabii onun başarısı sadece bu bakış açısıyla sağlanmış filan değil.

Çünkü sonuçta söyledikleri o kadar da yeni, düşünülmesi zor şeyler değil doğal olarak.

Onun başarısı Gucci gibi milyar dolarlık bir şirketin onun gibi bir genç ile riske atılması ve altyapısını ona teslim etmesiyle oldu.

Gucci başlangıçta ona inanarak aslında büyük bir risk aldı.

Ona büyük bir reklam parası sağladı.

Reklamlarda ünlü manken Amber Valette, iki yanında birer seksi adamla son derece seksi pozlarda gözüktü.

Bu reklam hemen hemen bütün dergilerde yer aldı.

Tom Ford da yakışıklıydı, medya onu rahat pazarlayabildi.

Ve sonunda başarı bütün bu unsurların birleşmesiyle gelebildi.

Tom Ford, New York Times'a göre yüzyılın son büyük modacısı işte böyle oldu.

***

Moda dünyasının diğer isimleri Tom Ford'un getirdiği rekabete karşı tedbir almaya çalıştılar.

Bunlar tamamen karşı uca gittiler. Onun tehlikeli seksüalitesine karşılık modaya abartılı bir romantizmi geri getirmeye çalıştılar.

Ancak bu başarılı olmadı çünkü abartılı romantizm, Tom Ford'un yakaladığı tüketici talebine karşılık vermekten şu anda çok uzaktı.

Ayrıca moda dünyasının eskilerinin anlayamadığı bir nokta da Tom Ford'un ‘kıyafet önemli değil, önemli olan tavırdır’ saptamasıydı.

O bir tavır pazarlıyordu. Eskiler ise kıyafetleri pazarlamaya alışıktı.

O bir pazarlama uzmanıydı ve zamanın gereklerine göre konuşuyordu.

Şimdi Tom Ford dönemi ve onun yıldızı başka bir yıldız kendini çok daha iyi pazarlayıncaya kadar sürecek.

Bakalım gazetenin dediği gibi bu yeni yıldız gerçekten de ancak 2000'li yıllarda mı çıkacak? Göreceğiz.






 








Yazarın Tüm Yazıları