Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan Gümüş
Nilgün Tekfidan GümüşYazarın Tüm Yazıları

Sihirli formül

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, bugün Washington’da ABD’li mevkidaşı Hillary Clinton’ın konuğu olacak. Bu ziyaret, hem Suriye ve bölgenin geleceği, hem de ikili ilişkiler açısından ABD medyası tarafından da dikkatle takip ediliyor.

Haberin Devamı

Suriye’deki durum malum. BM rakamlarına göre şiddet eylemlerinde Mart ayından bu yana 7 binin üstünde kişi öldü. Bölgeden her gün yeni katliam haberleri geliyor. Son dönemde çatışmaların başta Humus ve Hama’da yoğunlaşması üzerine komşu ülkelere yönelik mülteci göçü artmaya başladı. Türkiye, Ürdün ve Lübnan’a kaçan kayıtlı mültecilerin sayısı toplamda 20 bini buldu. Türkiye’nin 100 bin mülteciyi ağırlayabilecek planlar yaptığı haberleri geliyor.

ABD medyasının satır aralarına baktığınızda belli ki, krizin uzun süreceği beklentisi var. Washington Post Gazetesi’ne göre, ABD tarafında askeri operasyona yönelik bir istek yok. Türkiye’nin de desteklediği “Suriye’nin Dostları” konferansı ve güçlendirilmiş insani yardım planının Suriye’deki kötü tabloyu iyileştirmesi de pek beklenmiyor.
Üst düzey Amerikalı bir yetkili WP’ye yaptığı açıklamada, “Rahatsız edici olan, burada bir ‘gümüş mermi’ (sihirli formül) olmaması. Elimizde iyi seçenekler mevcut değil” diyor.
ABD’li yetkililer muhalif Özgür Suriye Ordusu’nu silahlandırmak, Suriye üzerinde uçuşa yasaklı bölge kurmak, ‘güvenli bölgeler’ oluşturup bunlara askeri koruma sağlamak ve Suriye içinde insani yardım koridorları açma planlarının da gündemde olmadığını söylüyor.

Haberin Devamı

DAVUTOĞLU, “Bekleyip bölgenin Saraybosna’ya dönüşmesine seyirci kalamayız” diyor Bosna Savaşı’na gönderme yaparak. Wall Street Journal Gazetesi’ne göre Amerikalı yetkililer, mezhepsel ayrılıklar ve ordusunun potansiyeli nedeniyle Suriye’yi zor bir meydan okuma olarak değerlendiriyor. İyi eğitimli askerleri, hava savunması, Rus MİG uçakları ve kimyasal silahlarıyla Suriye ordusu, Kaddafi’nin Libya ordusuna göre çok daha güçlü. Ayrıca Rusya, Çin ve İran gibi ülkeler olası bir askeri müdahaleye şiddetle karşı çıkacaktır.
Amerikan ve Türk yetkililer, öncelikle BM, Kızılay, Kızıl Haç gibi yardım kurumları aracılığıyla ihtiyaç sahibi Suriyelilere ulaşmaya önem veriyor. Ancak bunun için de Beşar Esad’ın onay verip vermeyeceği belli değil. Öte yandan Suriye’de hâlâ Esad’ı destekleyen ciddi bir kesimin de olduğu konuşuluyor.
 
SURİYE krizinin ve ABD yaklaşımının portresi özetle böyle. Washington’daki buluşmada ayrıca İran’ın yeniden diyalog masasına dönmesi, Filistin, Irak, İsrail meselesi, İsrail’in NATO ile işbirliği anlaşması gibi konuların da gündeme gelmesi bekleniyor.
Seçim yılında olan ABD, Türkiye Dışişleri Bakanı’nın özellikle Suriye çıkmazına karşı geliştirilen önerilerini can kulağıyla dinleyecektir. Ve muhtemelen sorunların çözümü için diplomasinin azami kullanılması seçeneği kabul edilecektir.
Türkiye’nin binlerce depremzedesi çadır ve konteynırlarda mülteci gibi yaşamak zorunda kalırken Ankara’nın Suriyeli göçmen sorununu tek başına yüklenemeyeceği Türkiye’nin kırmızı çizgisi olmalıdır. Ankara, ileri vadede askeri seçenekleri tetikleyebilecek önerilerde de dikkatli olmalıdır.
Çünkü Suriyelilerin demokratikleşme ve değişim talebi, Esad rejiminin halkına yönelik mezalimi, bölgedeki dengeleri etkilese de sadece Türkiye’nin değil, dünyanın sorunudur.

Yazarın Tüm Yazıları