Şeyh Said isyanı

MİLLİYET/Hachette tarafından yayımlanan ‘‘AXİS 2000 ANSİKLOPEDİK SÖZLÜK’’ten Şeyh Said maddesini olduğu gibi aktarıyorum:

‘‘Cumhuriyet'in ilk yıllarında Doğu Anadolu'da çıkan ayaklanma (1 Şubat-15 Nisan 1925). Doğu Anadolu Bölgesi'nde Cumhuriyet yönetiminin uygulamalarına karşı çeşitli muhalefet hareketleri gelişmişti. Bu muhalefetin en önemli merkezlerinden biri, Kürt İstiklal Komitesi'ydi. Bu örgütün çalışmaları açığa çıkarılmış, ama daha önce yaptığı çalışmaların bir sonucu olarak çeşitli yerlerde ayaklanmalar başlamıştı. Ayaklanmanın önderi Nakşibendi şeyhi Şeyh Said'in adamlarının jandarma birlikleriyle Elazığ'ın Piran Köyü'nde girdiği çatışma, kısa sürede birçok yere yayıldı. Ayaklanmacılar, Genç, Maden, Siverek, Varto, Elazığ gibi yerleri ele geçirdi. Bu arada, ayaklanmanın başlamasından birkaç gün sonra Fethi Bey (Okyar) istifa etti ve yerine İsmet Paşa (İnönü) yeni bir hükümet kurdu. Meclis, hükümete olağanüstü yetkiler tanıyan Takriri Sükûn Kanunu'nu çıkardı. Ankara ve Diyarbakır'da İstiklál Mahkemeleri kuruldu. Şeyh Said kuvvetleri 7 Mart'ta Diyarbakır'ı kuşattıysa da şehre giremedi. Bölgeye yeni askeri birliklerin sevk edilmesinden sonra, 26 Mart'ta saldırıya geçen hükümet kuvvetleri, kısa sürede bölgede denetimi sağladı. Ayaklanmanın lideri Şeyh Said ve 28 ayaklanma önderi hakkında idam kararı verildi ve ertesi gün infaz edildi (29 Haziran).’’

* * *

Dünyanın her yerinde, kurulu düzene karşı siláhlı ayaklanmaya kalkışan her girişim tıpkı böyle cezalandırılır.

Irak harekátı dolayısıyla Şeyh Said İsyanı gündeme gelince, kimi yazarlar ve siyasetçiler bu isyanın gerisinde İngiliz parmağı olduğunu yazdı. Şeriatçı basının, Şeyh Said'in torunu olduğu için ömür boyu (‘‘sülale boyu’’) ‘‘persona non grata’’ ilan edildiğini yazdığı, ama istenmeyen kişi ilan edildiğinden olacak yaşı büyültülerek 1957 seçimlerinde Demokrat Parti'den milletvekili seçilen ve o günden bu yana TBMM'den eksik olmayan Abdülmelik Fırat, İngilizlerin Kürtleri değil, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını desteklediğini ileri sürdü (Milliyet, 14 Nisan 2003, Derya Sazak, ‘‘Sohbet Odası’’)

* * *

Orhan Duru'
nun ‘‘Amerikan Gizli Belgeleriyle Türkiye'nin Kurtuluş Yılları’’nda (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) 26 Ocak 1922 tarihli bir belge yer alıyor:

‘‘Yunanlar önemli bir zafer kazanırsa, Kürt isyanı Türkiye'nin arkasını ciddi bir biçimde tehdit edebilir, ancak Batı'daki savaş Türklerin lehine gelişirse, Türkler ellerindeki yarım düzine yetenekli liderlerden biriyle Kürt sorunlarına son verebilir. İngilizler kuşkusuz bu durumu bilmektedirler, gene de Kürt durumuyla meşgul olduğu sürece Mustafa Kemal'in Musul'a el koyamayacağını düşünmektedirler. Dolayısıyla Kürt akımına yardımcı olmaktadırlar.’’ (S.160)

* * *

26 Ocak 1922'den 1 Şubat 1925'e yaklaşık üç yıl var ve ben raporun yazarı ABD Deniz Kuvvetleri Tuğamiral'i, ABD Yüksek Komiseri Mark L.Bristol'a inanıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları