Sermaye ırkçılarının sicili

BEN yazmaya usanmayacağım. Lütfen siz de okumaya ve düşünmeye usanmayınız.Çünkü önümüzdeki tablo şudur.

Ülkemiz, sevgili Türkiyemiz, her yıl 1 milyon yeni genç insana iş bulmak zorunda.

Evet her yıl Yunanistan nüfusunun onda biri kadar genç çocuğumuza iş imkánı yaratmak zorundayız.

Bu, yeni yatırım demektir.

Bu, dünyaya açılmak demektir.

Bu, yabancı sermaye çekmek demektir.

Evet, önümüzdeki en somut ve acil gerçek budur.

* * *

Tablonun öteki tarafında akıl almaz bir yabancı sermaye düşmanlığı var.

Ekonomi deyince akıllarına ‘peşkeş çekmek’, ‘hortumlamak’ ve özelleştirme düşmanlığından başka bir şey gelmeyen ruhlar, birtakım sloganlarla bu gerçeğin üstünü örtmeye çalışmaktadırlar.

Bu menfi ruhu hemen bugün teşhir etmeliyiz.

Sicilini açıklamalıyız.

* * *

O ruhu taşıyan gövdelerin iş derdi yoktur.

Kimi siyasi parti genel başkanıdır.

Dünya yıkılsa altlarındaki koltuk sallanmaz.

Sallandırılamaz.

Kimi milletvekilidir.

Genel başkanı gel derse gelir, git derse gider.

Tarikat şeyhine karşıdır, ama siyaset şeyhinin önünde diz çökmekten, biat etmekten hiç çekinmez.

Kimi devlet kapısına yapışmıştır.

Hepsi de hayatları boyunca maaşlarını devletten almıştır.

Yüz binlerce insanı işsiz, aç susuz bırakan, binlerce şirketi, dükkánı kapatan ekonomik kriz onların kapısına uğramamıştır.

Hatta ‘Burada ekonomik kriz yok’ diyecek kadar vurdumduymazlaşmışlardır.

Bu devlet yıkılıp yenisi kurulsa yine maaşlarını almaya devam edeceklerdir.

* * *

Kimi köşe yazarıdır.

Tuzu kurudur.

Ekonomik krizde genç muhabirler işlerini kaybetmiş, onlar aylıklarını kuruşu kuruşuna almaya devam etmişlerdir.

Hayatları kendi dar cemaatleri, onlara e-mail, faks gönderen, telefon eden fanatik azınlıkların yarattığı egoist cennetlerde geçer.

Yabancı sermaye kaçmış, dış yatırımcı ürkmüş, yatırımlar durmuş umurlarında bile değildir.

Hatta Türkiye kötüye gittikçe için için sevinirler.

Çünkü umudunu kaybetmiş insanlar, sönmüş ocaklar, işsiz kalmış ruhlar, onların hayat coğrafyası, av alanıdır.

O umutsuz insanların acılarını sömürerek, onların üzerine binerek hayatlarını idame ettirirler.

En büyük eğlenceleri, ekonomik kriz dalgaları üzerinde popülizm sörfleri yapmaktır.

İstikrar, gelişme, refah, ekonomik büyüme en büyük korkularıdır.

Haklıdırlar da...

* * *

Ben usanmadan, bıkmadan, oradan buradan gelecek azgın uğultulara kulaklarımı tıkayarak yazmaya devam edeceğim.

Bu karanlık ruhları, bu refah düşmanlarını teşhir yolculuğuma devam edeceğim.

Lütfen siz de okumaya, düşünmeye devam ediniz.

Şu tabloyu hiçbir zaman gözünüzün önünde uzaklaştırmayınız.

Ülkemiz her yıl 1 milyon yeni genç insana iş sahası yaratmak zorundadır.

Bu, yabancı sermaye demektir.

Bu, hür teşebbüs demektir.

Bu, teşvik demektir.

Bu, kapıları açmak, imkanları seferber etmek, başkalarını burada yatırım yapmaya davet etmek demektir.

* * *

Ve şunu da hiçbir zaman hatırınızdan çıkarmayın.

Bugün Arap sermayesi, Yahudi sermayesi, Amerikan, Rus, Fransız sermayesi düşmanlığı yapan ruhların hayat gailesi yoktur.

Diyorum, kimi parti başkanıdır, kimi siyasetçi, kimi köşe yazarı.

Hepsinin tuzu kurudur.

2001 ekonomik krizinde hiçbiri işini kaybetmemiştir.

Sermaye ırkçılarının yakın tarih sicili budur...
Yazarın Tüm Yazıları