Serap Ezgü konuğunu bayılttı

Kadın programları yaptıklarıyla gündemden düşmek bilmiyor. Son olaya çarşamba akşamı Biz Bize’de Serap Ezgü imza attı.

Oğlunu sekiz yaşından beri görmeyen bir kadın ‘Çocuğumu yolda görsem tanımam’ dedi.

Serap Ezgü de 18 yaşında bir genci kadının karşısına ‘İşte senin oğlun’ diyerek çıkardı.

Kadın 10 yıldır görmediği ‘oğluna’ hasretle sarılmış, mutluluktan uçuyordu ki Serap Ezgü, gelen delikanlının kadının oğlu olmadığını açıkladı.

Peki ne oldu?

Kısa süre içinde şoktan şoka giren kadın canlı yayında şak diye bayıldı.

Serap Ezgü’nün neyi test ettiğini, neyi amaçladığını anlamadım.

Serap Ezgü’ye ulaşamadım ama ekipteki çalışma arkadaşları da çok doyurucu bir açıklama getiremediler olaya.

Zaten bunun nasıl bir açıklaması olabilir ki?

Habercilik mi, şaka mı, test mi? Nedir?

Evlat hasretiyle yanan kadına canlı yayında ‘Bu senin oğlun’
de, beş dakika sonra ‘Hayır hayır değil’ açıklaması yap.

Serap Ezgü kadının bayıldığına şükretsin. Ya canlı yayında kalp krizinden gitseydi?

Kadın programları tehlikeli sularda gezinmeye devam ediyor.

Derbi harikaydı

Çarşambaya damgasını vuran olay Galatasaray-Fenerbahçe maçıydı.

Gün boyu stattan yapılan yayınlarla konuşulan derbi, akşam üzeri Beyaz Saray’ın boşaltıldığı haberiyle gündemden düşecek gibi olsa da, tehlikenin geçmesiyle hak ettiği ilgiyi gördü.

İlker Yasin önceki anlatımlarına oranla çok daha kontrollüydü.

İkili mücadeleleri ‘Dans etseler bu kadar yakın olamazlardı’ gibi esprili yorumlarla aktardı.

İlker Yasin belki de çok açık sözlü olduğu için zaman zaman taraftarların tepkisini çekiyor.

Mesela maç 3-1’ken, 4-4 berabere biten maçı hatırlatması Galatasaraylıları, ‘Bu maç farka gidebilir’ sözleri de Fenerlileri kızdırdı. Maç sonrası beklenen soruyu da Ersun Yanal’a Ahmet Çakar sordu.

‘Hakan Şükür’ün güzel oyunu ve attığı iki güzel golden sonra ne diyeceksiniz?’ sorusuna ‘Ben takım oyununa bakarım. Galatasaray takım olarak iyiydi.’ diyerek politik yanıt verdi Yanal.

Bunları biliyor muydunuz?

Çemberimde Gül Oya bu sezon başlayan en iyi iki-üç diziden biri oldu. Bu akşam 34. bölümü yayınlanacak (Kanal D, 21.50) dizi, altı bölüm sonra bitecek. İşte diziden ilginç ayrıntılar:

Her bölüm için en az beş mekán kullanıldığını...

Dizinin geçtiği ana konağın, Beylerbeyi’nde Lazın Konağı olarak bilinen konak olduğunu ve bugüne kadar pek çok Türk filmine ev sahipliği yaptığını...

Çekimler için daha çok Tarabya, Çırçır, Epengle kumaş fabrikası, Tempo dergisi, Yedikule Sultan Sofrası’nın kullanıldığını...

Ekibin 60 kişiden oluştuğunu...

Bir bölümün altı günde tamamlandığını...

Hikáye ve senaryonun da sahibi olan yönetmen Çağan Irmak’ın 13. bölümden itibaren diziyi Kuledibi Yazı Grubu (Sertaç Engin, Fikret Bekler, Nihan Küçükural, Kerim Ceylan) ile birlikte yazdığını...

Ekibin en çok zorlandığı konunun döneme uygun sokaklar bulmak olduğunu.

Çağan Irmak’ın projeyi ilk sinema filmi olarak düşündüğünü, Tomris Giritlioğlu’nun projeyi diziye çevirdiğini...

Canan’ı oynayan Goncagül Sunar’ın dizideki çoğu şarkıyı seslendirdiğini...

Dizinin adının Selda Bağcan’ın söylediği Çemberimde Gül Oya’dan alındığını... Biliyor muydunuz?

Çocuklara aynı dublaj

Bu kadar çok diziden ve birbirine benzeyen senaryolardan kafamızın karıştığı yetmezmiş gibi bir de dizilerde aynı sesler kullanılıyor.

Mesela Aliye’deki küçük kızla, Aşka Sürgün’deki küçük kız karakterlerini aynı dublaj sanatçısı seslendiriyor.

Geçen gün zap yaparken Aşka Sürgün’deki kızın sesini duydum, ‘Yoksa Aliye’yi pazartesi mi yayınlamaya başladılar’ diye düşündüm.

Aynı kanalda pazartesi ve salı yayınlanan iki iddialı dizinin küçük kızlarına aynı dublaj...

Başka dublaj sanatçısı mı kalmadı?

Bisiklet heyecanı

Eurosport gündüz kuşağında, Giro d’italia bisiklet yarışını canlı yayınladı.

Bir bisiklet yarışı bu kadar mı zevkli olur?

Bettini’nin birinci, Mazzati’nin ikinci, Cioni’nin üçüncü olduğu dördüncü etap yarışlarında son ana kadar çekişme, mücadele, kaza ne ararsanız vardı.

Yarışın son beş kilometresine 50’den fazla bisikletçi toplu olarak girdi.

Son düzlükte ise Avustralyalı bisikletçi Baden Cooke ile Bettini’nin rekabeti görülmeye değerdi.

Cooke sol taraftan atak yapıp Bettini’yi geçmeye çalışırken, Bettini boşluğu kapattı.

Dengesini kaybeden Cooke da büyük bir hızla yandaki bariyerlere çarparak yarışa veda etti.

Bu olmasa büyük ihtimalle Cooke yarışı kazanacaktı ancak İtalyan bisikletçinin kurnazlığıyla yarış dışı kaldı.

Bettini yarış sonunda Cooke’tan özür dilemek istedi ama Cooke haklı olarak bu özrü kabul etmedi.

Fair play’den uzak bu bisiklet yarışı çok keyifliydi.
Yazarın Tüm Yazıları