Sedat Ergin: Amerika'nın Türkiye'deki yanlışı






Sedat ERGİN
Haberin Devamı

TÜRKİYE'nin içine sürüklendiği ekonomik krizle birlikte, Amerikan yönetimi, Türkiye'de köklü bir sistem değişikliği gerektiği görüşüne gelmiş bulunuyor.

Washington, Türkiye'deki krizi ekonomik olmaktan çok, özünde demokrasiden uzaklaşmış ve yolsuzluklara bulaşmış bir siyasi yapının yol açtığı siyasi bir bunalım olarak görüyor.

Bu çerçevede, Türk hükümetinin üyelerine, diplomatlarına yönetim tarafından verilen bütün mesajlarda, köklü siyasi reformlar yapılması gerektiği vurgulanıyor.

Hatta, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası telaffuz edilerek, Türk demokrasisinin önünü açacağı düşünülen reformların ismi de konuluyor.

Bu görüşler yalnızca kapalı toplantılarda değil, artık doğrudan kamuoyuna dönük açıklamalarda da işleniyor; ayrıca sıkça yolsuzluklardan şikáyet ediliyor.

Bu haliyle Washington'da Türkiye'deki siyasi zümreye dönük büyük bir güvensizlik yerleştiğini belirtmeye gerek bile yoktur.

* * *

Sorgulanması gereken, Washington'un Türkiye ile ilgili bu teşhisine neden bu kadar gecikmeli olarak vardığı sorusudur.

Meselenin Washington açısından düşündürücü bir başka boyutu daha vardır. Türkiye'de sistemdeki çürüme uzun yıllar Washington'un yere göğe sığdıramadığı Turgut Özal döneminde başlayan ve sonradan kurumsallaşan politikaların bir sonucudur.

Türkiye'deki yolsuzluk olayları 1980'lerin ortalarından itibaren su yüzüne çıkmaya başladığında ve 1990'lı yıllarda alıp başını gittiğinde, Washington, bu sorunu genellikle görmezlikten gelmeyi tercih etmiştir.

Washington'un Türkiye'deki sorunu daha objektif bir şekilde görmeye başlaması, ancak bir önceki Ankara Büyükelçisi Mark Parris'in 1997 yılında işbaşı yapmasından sonraya rastlamaktadır.

* * *

ABD'nin dünyanın en ileri haber alma imkánlarını elinin altında bulundurması, en etkili üniversite ve araştırma kuruluşlarına sahip olması, büyükelçiliklerinde en kalabalık diplomat kadrolarını görevlendirmesi, bu ülkenin her zaman en isabetli gözlemleri yapacağı anlamına gelmiyor.

Washington'un Türkiye konusundaki hatasının temel nedenlerinden biri, çoğunluk pek çok ülkeye bakışında da geçerli olan, kısa dönemli çıkarlarını ön planda tutma, liderlerin şahıslarına endeksli günlük politikalarla durumu idare etme alışkanlığındandır.

Bir ülkede işbaşında bulunan bir lider Amerika'ya yakın olduğu ve Washington'un çıkarlarına yardımcı bir tutum aldığı sürece, o ülkede işlerin ve Amerikan politikasının da iyi gittiği düşünülmüştür.

Körleşme sonucu fark edilemeyen sorun devasa bir krize dönüşüp Amerika'nın stratejik çıkarlarını da tehlikeye düşürebilecek bir nitelik kazandığında, mesele anlaşılmış olmaktadır.

Bu da Amerika'nın Türkiye krizinden çıkarması gereken derstir.

Yazarın Tüm Yazıları