Seçimlere doğru

EĞER karşımıza çıkar da “Demokratik Sol Parti (DSP) Meclis’teki 6 sandalyesi ile mi bu yasayı çıkartacak?” derseniz, size biz dahil kimse, “Elbette” türü bir yanıt veremez.

Haberin Devamı

Ama Parlamentoların iyi taraflarından biri, hiç şansı yok dediğiniz bir önerinin beklenmedik bir tarihte yasalaşmasıdır.


DSP
milletvekillerinin dün Meclis Başkanlığı’na verdikleri ve hem Siyasi Partiler Yasası’nın hem de Seçimlerin Temel Hükümleri hakkındaki yasanın bazı maddelerinin değiştirilmesini öngören iki öneriye biz böyle baktık.

Çünkü bu iki öneri de en geç bir buçuk yıl sonra yapılacak milletvekili genel seçimini ilgilendiriyor. Oysa bununla ilgili yasaların çıkartılması için önümüzde sadece 6 ay var.


Dünkü yazımızda da değinmiştik:


Anayasa’nın 67
’nci maddesi, “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” diyor.

Haberin Devamı


Demek ki Meclis, DSP’nin önerilerini ele almaya mecbur, hatta “eli mahkûm”.


Öneriler de hem ilginç hem de -bize göre- yerinde. Özellikle Siyasi Partiler yasasının 37’nci maddesinin değiştirilmesini isteyen öneri, milletvekili adaylarının tespiti yetkisini temel ilke olarak, sadece parti üyelerinin katılacağı “ön seçim”e bırakıyor. Ancak siyaset yapmamış ama birikimiyle, uzmanlığıyla gerekli kişilerin de Meclis’e girebilmesi için Genel Merkez’lere “adayların yüzde 10’u” oranında isim belirleme hakkını tanıyor.

Bu öneri, “demokrasimiz” yönünden çok önemlidir çünkü ülkemizdeki “Liderler Diktası”nın beli ancak bu yolla kırılır. Seçtiğimiz insanlar da o zaman “lidervekili” sıfatı yerine “milletvekili” sıfatını hak ederler.


DSP
bir de “Siyasi partilerde seçimle oluşan tüm organlardaki üyelerin en az yarısının kadınlardan olmasını” istiyor. Bir siyasi parti eğer o organdaki üye sayısının yarısı kadar kadın aday bulamazsa, kalan boşluğun erkek adayla tamamlanmasına izin veriyor.


Bu ilk bakışta sempatik gelen bir öneri ama sadece “kadın” olmak “aday” sıfatı kazanmak için yeterli olmalı mıdır, doğrusu tereddüdümüz var. Öyle ya, 10 sandalyeden 5’ini kadınlara ayırdınız ama başvuran örneğin 2 kadını değil aday göstermek, yanyana fotoğraf çektirmeyi bile istemeyebilirsiniz. Onları yine de aday mı göstereceksiniz? Hiç mi “nitelik” aramayacaksınız?

Haberin Devamı


DSP
bir de “yurtdışındaki Türk vatandaşları” için 10 sandalyeli bir “Yurtdışı Seçim Çevresi” kurulmasını önermiş. Bu sandalyeler için aday belirleme hakkını Genel Merkezlere vermiş.


Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın “seçme ve seçilme hakkını” düzenlemek zaten Anayasamızın emri gereğidir. Ama iktidarlar sıra buna gelince katiyen hareket edip çözüm üretmiyorlar. 


DSP
önerileri arasında yer almamış ama “seçim sonuçlarının güvenliği” bize çok önemli görünüyor. Yer kalmadığı için ayrıntıya giremiyoruz ama “adayların seçim masrafları” çok ciddi ve önemli bir konudur. Mutlaka getirilmeli diyoruz. Diyoruz ama biz söyleyip biz dinliyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları