Sağlık beyaz, hastalık siyah!

Söz konusu sağlıksa gerisi teferruat! Sağlık olunca her şey değişiyor!

Haberin Devamı

Her şey sağlığa veya hastalığa göre ayarlanıyor, planlanıyor. Sağlık beyazsa, hastalık siyah! Sağlığı korumak, sağlıklı kalmak, hastalanmamak, en azından daha hassas davranıp hastalıklardan daha çabuk kurtulmak biraz da bizim elimizde. Zaten bu nedenle sizleri sağlığınız hakkında bilgilendirmeye, sağlığınızı korumada lazım olabilecek doğruları ya da sizi hastalandırabilecek yanlışları gündeme getirmeye çalışıyoruz.
Araştırmalar gösteriyor ki, eğer ciddi bir hata yapılmazsa, insan bedeni müthiş bir korunma sistemiyle donatılmış ve olağanüstü bir kendini yenileme organizasyonuyla güçlendirilmiş...
Bu nedenle sağlığı korumak söz konusu olduğunda yapılması gereken ilk iş, atılması gereken ilk adım bedene ve ruha daha çok destek vermek olmalı. İkinci olarak onları hastalandırabilecek, keyiflerini kaçırabilecek şeylerden uzak durulmalı, bu tür hatalar ya hiç yapılmamalı ya da en aza indirilmeli ve asla tekrarlanmamalı.

Haberin Devamı

4 ÖNEMLİ NOKTA...

2000’li yılların başında uygulamaya koyduğumuz “Yaşasın Hayat Felsefesi”nin temel amacı da bu iki hedefe ulaşmak. Yaşasın Hayat’ın hedefi, sağlığı koruyup ve kollamak ama aynı zamanda olabildiğince güçlü kılmak.
Buna da dört noktaya dikkat edilerek başlanabildiğini düşünüyoruz: Bedenle ruhu doğru ve akıllıca beslemek, mümkün olduğu kadar hareketli, aktif, düzenli egzersize dayalı bir hayat tarzı oluşturmak, stres yükünü azaltıp mevcut stresleri iyi yönetmeyi öğrenmek, kaliteli ve yeterli uykudan taviz vermemek.
Bu dört maddeye daha çok şey eklenebilir ama eğer bu dört faktöre yeteri kadar dikkat edebilirseniz hangi yaşta olursanız olun daha az hastalanacağınızı ve hastalansanız bile daha çabuk iyileşeceğinize garanti edebilirim.

EN TEHLİKELİ İKİLİ

Şeker ve kolesterol yüksekliği

Fazla kilosu olanlarda, özellikle kilo sorunu insülin direnci ile birlikteyse, hele hele HDL kolesterol de düşükse kalp krizi riski belirgin olarak artıyor.
- Sigara içen biriyseniz, damarlarınızı kolesterol riskiyle karşı karşıya bırakmanızın daha tehlikeli sonuçları olabiliyor.
- Kan basıncınız yüksekse, yüksek kolesterolün zarar verme ihtimali daha fazla.
- En tehlikeli birliktelik ise kan şekeri yüksekliği ve kolesterol fazlalığının bir arada bulunması! Kan şekeri yüksekliğinin seviyesi de pek önemli değil. Şekeriniz
120-130 olsa da, 200- 250 olsa da kolesterolün damarlarda yapabileceği tahribat ciddi biçimde artıyor. Kısacası “en tehlikeli ikili”, “kanda şeker ve kolesterol
yüksekliğinin birlikte bulunması”.
- Fiziksel aktivitesi az, hareketsiz biriyseniz, ailenizde kalp hastalıklarına bağlı “erken yaş ölümleri” ya da “kalp krizi atakları” sık görülüyorsa bu nokta da çok önemli.

Haberin Devamı

Kanser riskini artırabilen sorunlar

Kanserle doğrudan ilişkili olduğu düşünülen, kansere yol açabilen bazı sağlık problemleri var. İşte onlardan bazıları...

- Bağırsaklarda poliplerin mevcudiyeti: Bağırsaklarda tekrar tekrar polip oluşması, özellikle ailesinde bağırsak kanseri öyküsü olanlar için muhtemel bir kolon kanserinin hazırlayıcısı olabiliyor. Bu kişilerin iki yıllık aralıklarla düzenli kolonoskopik incelemelerden geçmeleri ve eğer varsa bu polipleri aldırmaları tavsiye ediliyor. Bu işleme “kolonoskopik polipektomi” adı veriliyor.
- Hepatit taşıyıcılığı: Hepatit B veya C virüsü taşıyıcılarında, kronik B veya hepatit C hastalığı olanlarda ya da bu virüsler nedeniyle karaciğer sirozuna yakalananlarda karaciğer kanserine yakalanma şanssızlığı maalesef daha fazla. Bu durumda olanların daha sık ve daha ciddi takipleri gerekiyor.
-  Kronik özofagus reflüsü olanlarda, özellikle reflüye bağlı yemek borusu hücrelerinde anormal değişim meydana gelenlerde (bu duruma Barrett özofagusu deniyor) özofagus kanserine yakalanma ihtimali daha yüksek. Bu nedenle kronik reflü sorununun özelikle barret özofagus oluşmuşsa mutlaka ama mutlaka tedavi edilmesi lazım.
- Şeker hastalarında pankreas kanserine yakalanma ihtimali biraz daha yüksek bulunuyor.
- Bir memesinde daha önceden meme kanseri saptananlarda, bir akciğerinde daha önceden akciğer kanseri belirlenenlerde, diğer memede ya da diğer akciğerde kanser gelişmesi ihtimali maalesef daha fazla.
- HPV virüsüne bağlı rahim ağzı iltihabı olanlarda da rahim ağzı kanseri ihtimali artıyor.
- Aşırı derecede obez olan, özellikle gövdesel obezitesi olanlarda (göbekli kişiler), karaciğer, böbrek, meme, kalın bağırsak, yumurtalık be pankreas kanserine daha sık rastlanıyor. Kronik ve şiddetli insülin direnci de bu kanserler ile bağlantılı bulunmuş.

Haberin Devamı

Kefirden faydalanın

“Probiyotik bakteriler” diye bilinen sağlığa dost bakterilerin en güçlü kaynağı kefirdir. Probiyotikle güçlendirilmiş yoğurtlar ve köy yoğurdunda da bu bakterilerden bulunur ama kefir en güçlü kaynaktır. İmkân bulamazsanız probiyotik kapsüllerinden de faydalanabilirsiniz. Unutmayın, daha çok probiyotik güç, daha güçlü bağışıklık, daha az kabızlık, gaz, şişkinlik, hazımsızlık, daha az şeker ve kolesterol, daha düşük kanser riski demektir.

Yazarın Tüm Yazıları