Radikal İslamcı radikal dönek

SHOW TV Haber’e verilen bant kıyameti koparttı. Tayyip Erdoğan bir kez daha ‘yakalandı’.

Bantta bir yenilik yok.

Bildik Tayyip Erdoğan. Laik cumhuriyete söven, kendinden olmayan herkesi karalayan, nifak sokucu, bozguncu, ordu aleyhtarı...

Bu bantlardan binlercesi var.

Böyle bir konuşmadan dolayı daha önce zaten Tayyip Bey de, ‘içeriyi görmüştü’.

Bant bir hatırlatma olarak önem taşıyor sadece, bilinmeyen bir şeyi gündeme koymuyor.

Tayyip Erdoğan ise dün yine ‘yanıt’ verdi.

‘O bantlar eski. Ben eskiden öyleydim.’

İşte bu inanılmaz.

Ben komünistken liberal olan gördüm.

Liberalken sosyalist olan gördüm.

Sosyalistken, oportünist olan gördüm.

Hepsiyken Makyavelist olan gördüm.

Ama Tayyip Erdoğan gibisini görmedim.

Ne oldu, iki kere ABD’ye gitti, iktidarın kokusunu aldı ‘dinsiz’ mi oldu?

‘Referansı’ artık İslam değil mi?

Artık dünyada ‘hak düzeni’ istemiyor mu?

Ve tabii eğer bütün bunlardan ‘döndüyse’...

Bu kadar radikal bir ‘dönek’e, bu milllet nasıl güvenecek?

Bir daha ne zaman ve nereye döneceğini kim bilecek?

Cevap yakında


UMUR Talu benim için ‘Tetikçi piranha’ diye bir şeyler yazmış.

Yanıtını bugün verecektim ama o kadar da önemli olmadığı için biraz bekleyebilir. Ama yazacağım ve siz de Umur Talu’nun ‘nasıl biri’ olduğunu göreceksiniz.

Önce benim kadar tarafsız olun


FENERBAHÇE taraftarı olduğunu söyleyen bir grup ‘fanatik’ faks, telefon ve e-maille hakaret yağdırıyorlar.

Ne ‘fındık kadar beynim’ kalmış, ne ‘geri zekálılığım’, ne de ‘fanatizmden kör olmuş şaşı gözlerim’.

Ve zannediyorlar ki, ben onları ciddiye alıyorum ve onların hakaretlerine göre kendimi yönlendiriyorum.

Ben bunları duyup okudukça sadece gülüyorum..

Çünkü ben kendimi biliyorum.

Çünkü onlar bana ‘daha önce de’ sövgü dolu fakslar yolladılar...

Mesela daha sezonun üçüncü haftasında ben Show TV kameralarına, ‘Bu hakemler çok hata yapıyor. Hakemler formda olmak zorunda. Kulüpler yüz milyonlarca dolar yatırım yapıyor. Biz yöneticiler nasıl ki, takımlarımızı sürekli olarak formda tutmak zorunda isek MHK da hakemleri formda tutmak zorunda. Aksi takdirde lig şaibeli hale gelir’ dedim.

Show spor muhabiri Bahri Havadır’la yaptığım bu röportaj yayınlanınca kıyamet koptu.

Bugün bana sövenler, o gün de sövdüler.

‘Vay daha ligin üçüncü haftasında bunu nasıl söyler’mişim...

Ben de dedim ki: ‘Ligin sonunda kıyamet kopmasın istiyorsak, bunu ligin başında söylemeliyiz. Ki ayrıca da, hakem hatasıyla kaybedilen maç ligin başında da 3 puan, ligin sonunda da 3 puan götürüyor.’

Başta Fenerbahçeliler olmak üzere geniş bir koro bana bir daha sövdü.

Ben de sustum.

Dediğim oldu. Ligin 14. haftasından itibaren (kendi itirafıdır), Fenerbahçe Başkanı Yıldırım benim söylediklerimi daha yüksek tondan ve daha sert bir üslupla söylemeye başladı.

Eeee, hani Fatih Altaylı haksızdı.

Bana sövenler, bana fanatik diyorlar.

Onlara daha çok gülüyorum.

Ben miyim fanatik.

Yönetiminde olduğu başkanı eleştiren benden başka bir tane spor adamı var mı?

Eski Başkan Mehmet Cansun’un federasyonla iş ilişkisinde olmasına Hürriyet’te yayınlanan röportajımda karşı çıkan ben değil miyim?

Kendi takımı lehine yapılmış hakem hatasını televizyon ekranında eleştiren benden başka bir tek spor yöneticisi daha gösterin de, dişimi kırayım.

Haa, bu arada bana genelde sövenler, ben Galatasaray’ı eleştirince ‘Bravo sizin tarafsızlığınıza’ diye faks da yolluyorlardı.

Onları da unutmuyorum.

Eee, hep doğruyu yazıp söylemek kolay değil.

Siz dimdik ve dosdoğru dursanız da, çevrenizdekiler durmuyor.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Kart playboylar, çocuklarından sakındıkları parayı mankenciklerle yemediği zaman.
Yazarın Tüm Yazıları