R.E.M. neler çalacak

R.E.M. haftaya burada. Sayılı gün çabuk geçti, 4 Ekim geldi bile.

"Elemanlar geliyor fakat ne haldeler, nelerle uğraşıyorlar?" sorusunun cevabını internet marifetiyle buldum.

Sonuçları sizlerle de paylaşayım da biraz heyecan olsun.

R.E.M. istim üstünde.

Eylül ayını Avrupa turnesinde, kimi zaman her gün, kimi zaman arada bir günü boş bırakarak Oslo senin, Kopenhag benim konser vere vere ilerleyerek geçirdiler.

Konserleri izleyenler, blog ortamlarında ortak olarak "Müthişti!" diyor.

Bunu Hamburg’daki de böyle söylüyor, Riga’daki de.

Konserlerin "setlist"lerine, yani şarkı listelerine de baktım.

Michael Stipe ve diğerlerinin favori açılış parçası "Living Well Is The Best Revenge."

Sonra zamana yayılarak çalıyorlar: "The One I Love", "Fall On Me", "Ignoreland", "What’s The Frequency Kenneth?", "Orange Crush..."

"Losing My Religion" ve "It’s The End Of The World As We Know It (And I Feel Fine)" gibi süper-hit’ler de var tabii ki.

Ancak bazen en sona bırakıyorlar. Seyircinin havası belirleyici oluyor herhalde.

Fakat muhakkak "Man On The Moon" ile bitiriyorlar.

Bis için ısrar şart.

Çıktıklarında 4-5 şarkı daha kopartılıyor.

Toplamda da 25, 27 şarkı filan çalıyorlar.

O zaman haftaya Kuruçeşme’de R.E.M. sefasındayız.

Ayyuka, Spiritualized ve medar-ı iftiharımız Mor ve Ötesi de cabası.

Harun Tekin’e plak versem (mesela Green albümünü), Michael Stipe’a imzalatabilir mi acaba?..

Neyse şimdi, o karışıklıkta uğraşamaz...

Cenazeye giyilmeyecek tişörtler

Ramazanın ilk günleri.

Sevdiğim bir arkadaşım bir yakınını kaybetti.

Teşvikiye Camii’nin avlusunda sessizce beklerken içimizden biri sigara içmek istedi, kuytuya doğru yürüdük...

İçimde Ramones tişörtü var fakat gömlek kapatıyor.

Fakat yine de vicdanım rahatsız. İstemeden de olsa hürmette kusur ettiğimi düşünüyorum.

Bu konuyu açıyorum, millet "Aman ne var canım, siyah siyah gömleğin içinde belli olmuyor zaten" diye teselli ediyor.

Bunun üzerine yıllar önce yaşanan ve "Cenazeye giyilmeyecek tişört hikayeleri" kontenjanından sürekli anlattığım hadiseyi hatırladım.

Bir arkadaşımızın, gayet "hevimetalik" bir arkadaşımızın, muhterem annesi cenazeye gidecek.

Evde siyah tişört niyetine eline geçeni giyip gidiyor telaş içinde.

Giydiği obje (!) "Overkill" adlı topluluğun gayet şiddetli grafikler de içeren meşhur tişörtlerinden.

Tabii kimse uyanmıyor, teyze de uyanmamıştı ama biz bu hikeyeyi çok komik bulmuştuk.

*

Hikaye bitti. İnsanların çoğu ilginç veya komik bulmadı.

Ve o sırada "Cenazeye giderken ve hele bir de ramazan ayında camiye giderken giyilmeyecek tişörtler" mevzuunda zirve yapan vatandaş girdi avluya.

Gençten biri. Direkt abdest almaya yöneldi.

Tişört, turistik maksatla üretilmiş meşhur "RAKI is the Answer..." Yani "Cevap Rakıdadır" veya "Rakı Hakikattir" tişörtü.

Oharey be birader!

İnsan ne giydiğine şöyle bir bakar yahu!
Yazarın Tüm Yazıları