Pinima ülkesinin tek sorunu

Yazın konser yapılan Maçka Küçükçiftlik Park’ın ortasına pazar günü dev bir çadır kurulmuştu.

Haberin Devamı

Hayır, çadır bir sirke ait filan değildi.
Olmayan bir ülkeye, Pinima adlı ülkeye aitti.
Giriş vizesi yerine geçen biletlerimizi kapıdaki Pinima polislerine verip içeri girdik. Hayli kaba davrandılar doğrusu, ama aldırmayıp devam ettik.
İçerde dev bir perde vardı. Pinima’nın en çok izlenen dizilerinden biri oynuyordu. Dizideki uzun bakışma sahneleri elbette bir yerlerden tanıdıktı.
Bir süre sonra Pinima’lılarla tanıştık. Kimisi ülkesinin gidişatına ayak uydurmuş, “her şey şahane” diyordu. Kimisi ise isyan ediyordu.
Sonunda Pinima’nın meşhur Başkan’ı çıktı kürsüye.
“Halkım, sizin için bugün şunları düşündüm” diyordu Başkan konuşmasında. Ve halkının iyiliği için yine bir şeyleri yasakladığını müjdeliyordu.
Sadede gelelim: Olmayan ülke Pinima’da olup bitenler Mi Minör adlı oyunun ana mevzusu. Meltem Arıkan yazmış, Memet Ali Alabora da hem Başkan’ı oynamış hem de yönetmiş.
Seyirciyi de işin içine katmışlar. İsteyen kendini Pinima’lı gibi hissedebiliyor. Başkan’ı protesto edip Pinima televizyonunun canlı yayınına bile katılabiliyor.
Her şey anında, gayet interaktif cereyan ediyor.
Gel gör ki, bir noktadan sonra oyun kendini tekrarlamaya başlıyor.
Hatta Olacak O Kadar’ın demode karikatürize mizahına doğru kayıyor. Neyse ki finalde toparlayıp vurucu bir şekilde noktayı koyuyor Mi Minör.
Gidilir mi? Gidilir. Hatta seyirci oyunun kendisinden daha yaratıcı interaktif hadiselerde -madem ısrar var-  pekala bulunabilir!
Mesela sevişmek? Hani neden olmasın...

Haberin Devamı

Köpekbalığı çorbası içer miyiz

Forbes Travel’ın 2013 yılının açılması en çok beklenen top 20 otel listesi içinde yer verdiği Shangri-La Bosphorus, Beşiktaş’taki eski tütün deposununun bulunduğu arazide pek yakında, yani martta açılıyor.
Otelin nasıl olacağının yanı sıra bir diğer merak konusu içindeki Çin restoranı.
Nedeni de şu: Çin’in önemli bölgesel mutfaklarından Kanton da menüde yer alacakmış.
İnsanların aklına haliyle Kanton pazarlarında satılan kurutulmuş yılanlar ya da bir zamanlar Hakkasan’ın da menüsünde yer alan köpekbalığı yüzgeci çorbası filan geliyor haliyle...

Haberin Devamı

Jodie Foster’ın mahremiyet konuşması

Jodie Foster’ın Altın Küre’deki konuşması “Ben eşcinselim” açıklamasından çok, “Mahremiyet ve ünlülerin özel hayatının günümüzdeki sınırları” tezine giriş konuşması gibiydi.
Zekiceydi, iyi kurgulanmıştı.
Ya daha öncesinde ya da o anda...
Neyse ne, Foster günümüz starlarını ve hayatının her anını teşhir etmeye zorlayan sistemi güzel iğneledi.
“Böyle olmadım, bundan sonra da olmam” dedi.
Mahremiyetin altını çizdi. Eşcinselliğini ise zaten yıllar önce en yakınlarına söylediğini açıkladı.
Yani bir “açılma” konuşmasından çok daha başka bir şeydi Foster’ınki...

Yazarın Tüm Yazıları