Oy patlamasını ‘atanan’ yeni delegeler yaptı

CHP Kurultayı’nda yapılan PM seçimlerinde bütün eleştirilere karşın ‘çatı’ aynen korundu. Yenilenmiş örgütün tedirginliği sonuçlara da yansıdı.

Baykal’a ‘evet’, tepe yönetimine ‘hayır’ dendi. Muhalif kesim, tüzüğe yeni ağır müeyyidelerin getirilmesini bir ‘Baykal klasiği’ olarak nitelendirdi.

Kurultayda Baykal’ın oy patlaması, kongrelerde yeni değişen delegeler sayesinde oldu. Geçen kurultaya göre yeni delegelerin yarısından çoğunun değiştirilmiş olduğu ortaya çıktı.

Kurultayla ilgili notlar şöyle:

Sarıgül’lü geçen kurultayda, geçerli 1134 oydan 674’ünü Baykal alırken, Sarıgül 460 oy da kalmıştı. Yani Sarıgül’e karşı oyların % 59.4’ünü sağlamıştı Baykal. Sarıgül’ün oy oranı ise 40.5 olmuştu. Bu kez Baykal tek aday olarak geçerli 1223 delegeden 1158’inin oyunu aldı (Boş ise 65). Baykal, CHP kurultayları tarihinde en yüksek oyu (% 91.6) almış oldu böylece...

CHP, Sarıgül’ kurultaydan hemen sonra ilçe ve il kongrelerine gitme kararı aldı. Bazı illerde delege seçimlerinin hukuk dışı olduğu belgelerle ortaya kondu. Usulsüzlükler bazı ilçelerde yargıya intikal etti. Son kurultaya gelininceye kadar genel merkezin talimatı ile örgütler aracılığıyla ‘muhalif’ isimler doğrandı. 22 il ve 200’den fazla ilçe örgütü görevden alındı. Tüzüğün 12. maddesine göre 67 bin yeni üye kaydedildi.

Ortaya çıkmış bir delege listesi yoktu. Ancak muhalifler delege değişiminin % 80’e vardığını ileri sürerken, genel merkez yönetimindeki bir milletvekili, bu oranının % 50-60 dolayında olabileceğini söyledi.

PARTİ CEZALARI

520 sayfalık ‘Parti Meclisi Çalışma Raporu’ delegelere bir gün önce gönderildi. Parti ve Meclis çalışmalarının anlatıldığı kitaba göre, 24.10.2003 tarihinden bugüne kadar CHP’li 1280 üye vefat etti, 23 milletvekili dahil 13.737 üye istifa etti. Yine aynı süreçte 217 kişiye kesin ihraç, 61 kişiye geçici ihraç, 96 kişiye kınama cezası verildi, 53 kişinin de soruşturma bitinceye dek üyeliklerine tedbir konuldu. Ceza verilenlerden 10’u yargı kararıyla partiye geri döndü.

YENİ GENEL MERKEZ

CHP’nin, Anadolu Bulvarı üzerinde 8700 metrekarelik bir arsa üzerinde Doğu Yapı tarafından inşa edilen 14 katlı yeni genel merkez binası Mart 2006’da hizmete girecek. Binanın 23 trilyon liraya mal olması bekleniyor. Binada 600 kişilik bir konferans salonu olmak üzere 6 toplantı salonu ve 330 araçlık bir otopark bulunuyor.

Sarıgül’le ilişkileri iddiasıyla 1 yıl ‘kınama’ cezası verildiğinden ‘seçme’ hakları ellerinden alınan milletvekillerinden Hasan Aydın, Mehmet Tomonbay, Erdoğan Kaplan, Muharrem Toprak, İsmail Değerli ve Sefa Sirmen, kurultaya katılmadılar. Aynı gruptan olan Mehmet Kesimoğlu ile Nejat Gencan ise il delegelerini görmek için konuklara ayrılan bölümde bir süre bulundular. Tüm delegelere dağıtılan partinin çalışma raporlarının yer aldığı ‘çanta’nın bu milletvekillerine verilmemesi dikkat çekti. Kesimoğlu, Kırklareli’nde il-ilçe kongrelerinde oy kullandım. Genel Merkez’den ‘sadece seçme hakkınız var, seçilme hakkınız yok’ dediler. Doğal delege hakkımız elimizden alındı. Geçen kurultayda bir davetiye bile verilmedi, bu kez 10 konuk davetiyesi gönderdiler’ dedi. Kurultaya katılmayan milletvekilleri arasında İnal Batu ve Fikret Ünlü’nün de isimleri geçti. Hasan Fehmi Güneş ve Abdülkadir Ateş ise izleyiciler arasındaydı.

KEMİK KADRO

Baykal, bir önceki kurultayda il başkanları ile yaptığı toplantıda ‘Bu olağanüstü bir dönemdir, önümüzdeki kurultayda örgütümüzün istediği değişikliği yapacağım’ demişti. Ancak pazar günkü seçimde böyle bir tablo görülmedi, Baykal ‘kemik kadro’sunu aynen korudu.

Parti yönetiminden etkin bir milletvekili, ‘Baykal, 8 isim dışında yeni isimlere yer vermedi. Halbuki önceki kurultayda ‘değişim’ sözü vermişti, şimdi ne oldu?’ sorusuna, ‘Baykal’a göre, 10 ay içinde arkadaşlar büyük emek verdi, bu nedenle değişikliği uygun görmedi’ yanıtını verdi.

Öncekinde olduğu gibi bu kurultayda da, Genel Sekreter Önder Sav ile Eşref Erdem ve Mehmet Sevigen’in isimleri büyük oranda çizik yiyerek listenin en sonlarında yer aldı. Sav’ın Genel Sekreter adaylığının tartışmalı hale gelebileceği belirtildi.

CHP’nin eski Genel Sekreteri Adnan Keskin, ‘Dağ fare doğurdu. Baykal, Milli Şef’ten daha yetkili halde geldi. Bu durumda hiçbir delege, milletvekili ağzını açamaz, kılını kıpırdatamaz. Parti içi demokrasi sizlere ömür’ dedi.

Omurgasız siyaset

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, gündemden kopmuyor ve en çok muhalefete yükleniyor. Parti liderlerinin özellikle, rejime yönelik eleştirilerine kızıyor ve anında tepki veriyor.

Erdoğan’ın kızdığı liderlerin başında Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli geliyor. Son tepki gösterdiği liderlerden biri de Erkan Mumcu... Mumcu, Erdoğan’ı mindere çekmek istiyor.

Mumcu, bundan bir süre önce kendisinin AKP’de olduğu bir dönemde Bakanlar Kurulu toplantısında Erdoğan’ın, türbanla ilgili görüşlerini açıklayarak ‘Peruk takip gitsinler’ dediğini aktardı.

Erdoğan, Mumcu’yu isim vermeden sert bir şekilde eleştirirken ‘Bazıları menfaat neredeyse orada’ dedi ve şöyle devam etti:

‘Yalanla, dolanla şu anda meydanlarda dolaşanlar vardır. Bunlar her zaman olacaktır. Bu ülkede aldığı görev esnasında farklı işlevleri yerine getirenler, o görevden koptuğu zaman oradakileri, bir devlet sırrı olmaktan çıkaranların yarın neler yapabileceklerini tasavvur edin. Devletin yüklediği bu tür görevler vardır. Bunun adı devlet edebi, adabıdır. Biz o edep, o adaptan geliyoruz. Çünkü biz kabile devleti değiliz. Geçmişimize baktığımızda binlerce yıllık tarihi olan bir milletiz. Devlet anlayışımız, ahlak anlayışımız var.’

Meraya göz dikildi

KEMEBURGAZ Mimar Sinan Mahallesi sakinlerinden: ‘Geçenlerde ‘Kemerburgaz’da yağma’ diye yazdınız. Ne yazık ki, 40 dönümlük meramıza, TEMA’nın öncülüğünde çıkarılan Mera Yasası’na rağmen kimse sahip çıkmıyor. Büyükşehir bu merayı ele geçirmek istiyor. Yeraltında su mu kaldı ki, Hamidiye buradan su çıkaracak. Valilik müfettişleri lütfen gelsinler, gözleriyle görsünler. Hafriyat dökümleri nedeniyle dört drenaj kanalı tıkalıyken, yeni dökümlerle son ikisi de tıkandı. Yağmurlardan, kanalların önünde biriken su patladığında önce meramızı, sonra da evlerimizi su basacak.

10 MERA YUTULDU

İnanın Kemerburgaz’da 10 mera vardı, hepsi bir vesileyle yutuldu.

Mithatpaşa Mahallesi muhtarı M. Kesici o kadar ilgileniyor, bir şey olmuyor. Rantçıların elinden burasını kurtaramıyoruz. Eyüp Belediyesi’ne bağlı Kanarya Sokakta’ki Aksoy İnşaat’a ait binaların 2 katlı olması gerekirken, kaçak olarak 5 kata çıkarıldı. Bu yapılar hangi AKP’lilerin bilen var mı? Rica ediyoruz; Şenol kardeşler hafriyatlarını, Cihan’lar da çöp işlerini gitsinler Kemerburgaz kömür ocaklarındaki çukurlara döksünler. Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç, Selanik Bulvarı, Pınar Sokak’ta yeşil alanda kaçak halı yıkama tesisini yıkmıştı; ne oldu, eskisi gibi çalışıp, elektrik ve suyu da kaçak olarak kullanıyorlar. Bayındırlık ve Tarım bakanlıkları bu rezillikleri hiç görmüyorlar. İstanbul’a ihaneti önleyin lütfen.’

Öğretmenler kandırılıyor

‘ÖĞRETMEN Olmak İstiyorum’ (19.11.2005) başlıklı yazınızda bir araştırma görevlisi, öğretmen olmak istediğini, çünkü öğretmenlere verilen ders ücretinin 3 YTL’den 10 YTL’ye çıkarıldığını söylüyor.

Dediği doğru, ancak maaş karşılığı mecburi haftalık ders saati de 15 saatten 21 saate çıkarılmıştır.

Türkiye’de öğretmenlerin haftalık ortalama ders saatinin 20 saat olduğu düşünülürse, devlet öğretmenini ve kamuoyunu kandırmaktadır. Verdiği 3 YTL’yi de vermeyecektir.

Tayfun BÖLEK
Yazarın Tüm Yazıları