ÖTV kaldırılmazsa kaçakçılığa devam edeceğiz

Sektördeki yüksek Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranını eleştiren Başkan, İkinci Uluslararası Altın Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Kuyumcular vergi vermiyor deniliyor. Bu vergiyle kayıt altına girmek mümkün değil. Ankara’ya sesleniyoruz; bizi kaçakçılıktan kurtarmak istiyorsanız, ÖTV’yi kaldırınız. Eğer kaldırmazsanız, biz kaçakçılığa devam edeceğiz” demişti.

Başkanın açıklaması, temsil ettiği kesimin durumu ve beklentilerinin cesur bir şekilde ortaya konulması yönüyle çok önemli...

ÇİN VE TÜRKİYE

İstanbul Değerli Maden ve Mücevheratçıları Birliği Başkanı da aynı toplantıda; “Türkiye’de ÖTV oranı yüzde 20 iken Çin gibi komünist bir ülkede bile ihracatın önünde engel olduğu görülerek, çıplak taşlar üzerindeki vergi yüzde 3’e düşürüldü. Türkiye’nin çıplak taş ithalatı 1 milyar dolar. Yasalara göre 200 milyon dolar ÖTV tahsil edilmesi gerekir. Oysa beyan edilen ÖTV sadece 2 milyon dolar” demişti.

Bu da sektördeki sorunlar ve vergi kaçağı oranının yüzde 99 olduğunun, yetkili bir ağızdan açıklanması yönüyle çok önemli...

KAYIT İÇİNE GİRME RİCASI

Altın Zirvesi’ne video konferans yöntemiyle katılan Maliye Bakanı’nın konuşmasının bir bölümü özetle şu şekildeydi:
“Kuyumculuk sektörüyle ilgili olarak üzerimize düşenler konusunda azami gayreti gösteriyor ve sektörün beklentilerini biliyoruz. Ancak sizlerden ricam, kayıt içine girme konusunda, her zamankinden daha fazla çaba sarfetmeniz.”

Görüldüğü gibi Maliye Bakanı da sektör temsilcilerinden, kayıt içine girme konusunda her zamankinden daha fazla çaba sarf etmelerini rica ediyor.

Başka bir anlatımla, değerli taşlardan alınması gereken verginin yüzde 1’i alınıyor. Yüzde 99 kayıtdışılık yüksek bir oran, kayıt içine girme konusunda daha fazla çaba gösterin, diyor.

İNCE NOKTA NE?

Açıklamaları okuyunca, kafanızın karıştığını tahmin ediyorum.

İki başkan, temsil ettikleri sektörle ilgili tabloyu, cesur bir şekilde, tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor ve beklentilerini dile getiriyorlar.

Açıklamalar, en yetkili kişilerce yapıldığına göre, kuşkusuz doğrudur.

Ancak, bu olayla ilgili belirtilmesi gereken “üç ince nokta” var.

1. İhracat ve ÖTV Boyutu:
ÖTV ödenerek ithal edilen değerli taşlar ihraç edildiğinde, bunların alış faturalarında gösterilen ve beyan edilen ÖTV’si ihracatçıya iade ediliyor. Yani ithalatta ödenen ÖTV, o mal işlenip ihraç edildiğinde iade ediliyor. Sonuçta, artı eksi birbirini götürüyor, ödenen ÖTV olmuyor.

2. KDV Boyutu:
1 Ağustos 2004’ten bu yana pırlanta, elmas, yakut ve inci KDV’den müstesna tutuluyor (KDV Kanunu Md. 17/4-g). Öte yandan ekmek, peynir, zeytin, meyve, yakıt, su, ilaç vs. aklınıza gelen her şey KDV’ye tabi!..
Nedense, olayın bu yönü göz ardı ediliyor.

3. Hem ÖTV’ye Hem KDV’ye Tabi Ürünler :
Tabloda gördüğünüz gibi, ülkemizde, çok sayıda ürün hem KDV’ye hem ÖTV’ye tabi. Değerli taşlarda ise KDV yok ÖTV var.
Şimdi, tabloda belirtilen ürünleri ve diğer ürünleri satanlar da “Efendim, değerli taşlarda KDV sıfır, bizde de olmasın. Onların ÖTV’si sıfırlanırsa, bizimki de sıfırlansın” derlerse ya da akaryakıtçılar “Efendim, bizde ÖTV, rafineri fiyatının yüzde 200’ü civarında, bizde de kaçak olmaması için vergi yarıya insin”
derlerse ne olacak?

İşte, olayın ince noktası burada... Olayın çözümü de AB’de olmayan IV. No’lu listenin kaldırılmasında...