Oğlumun ölümünden sorumlu muyum?

Güzin Abla
Haberin Devamı

Babaeski’den G.

Güzin abla, ben 27 yaşında, 9 yıllık evli bir kadınım. İki kızdan sonra bir erkek evlat sahibi olmak bizi çok mutlu etmişti. Ancak onu bir yaşındayken kaybettim ve o günden beri hayatım da bitti. Eşimden soğudum, ona artık yaklaşamıyorum. Evliliğim bitmek üzere. Kızlarımla da teselli bulamıyorum. Bebeğimin ölümünden kendimi sorumlu tutuyorum. Bebeğim mikrobik bir hastalıktan öldü. Doktorlar çare bulamadılar. Ama ben sanki bir şeyler yapabilirdim diye düşünüp üzüntüden kahroluyorum.

Kızım, minik bebeğinin ölümü elbette seni çok sarsmıştır. Bunu çok iyi anlıyorum. Bu gerçekten çok üzücü bir durum. Haklısın, ama kendini suçlamamalısın. Demek ki bebeğinin bünyesi bu hastalığı kaldıramamış. Küçük bebekler çok naiftir, biliyorsun. 1.5 yaşına kadar kolaylıkla hastalanıp ölüme yenik düşebilecekleri bilinen bir gerçektir. Bunda senin en ufak bir suçun yok. Sık sık gazetelerde okuyoruz, küçük çocuklarının üzerine kaıyı kilitleyip komşuya giden anneler var. O arada çocuk ya sobadan ya ocaktan kaynaklanan yangında can veriyor. İşte ben buna dayanamayıp çıldırıyorum. O anne bile senin gibi kendini kahretmiyor. Oysa bebeğinin ölümünden yüzde yüz sorumlu. Eşinin ve kızlarının sevgisine sığınmalısın. Onları da üzmemelisin. Onların da sana ihtiyacı olduğunu düşün ve onların sevgisiyle mutlu olmaya bakmalısın.

Cinsel konuları açık konuşalım

İlişki açısından kadın erkek farkı

Genellikle erkekler, ilk ilişkiden sonra yeniden birleşme için bir süre dinlenmek gereği duyarlar. Bu süre elbette erkeğni yaşına, cinsel isteğine, sağlıklı olmasına bağlıdır. Bu nedenle bu dinlenme birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebilir. Kadın ise bu açıdan çok daha rahattır. Eğer istekliyse birkaç kez arka arkaya ilişkiye girebilir. Bir ilişki sırasında da ilişkinin süresine ve kendi yapısına bağlı olarak birkaç kez orgazma ulaşabilir.



Yazarın Tüm Yazıları