‘Nakşi tarlası’ndaki komutana tören

GAZETELERİN Ankara temsilcileri ve savunma yazarları önceki gün Genelkurmay Başkanlığı’ndan bir davetiye aldılar.

Haberin Devamı

İlk bakışta normal gibi görünen bu davetiyenin biraz arkasına geçince anlamlı bir buluşma ile karşılaştım.

Anlatacağım asıl ilginç konu, bununla değil, 4 ay sonra gelecek başka bir davetiye ile ilgili olacak.

Ancak işin bu tarafına girmeden önce, biraz ön bilgi vereyim.

Bizzat Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un imzasını taşıyan bu davetiye, pazartesi günü yapılacak bir törenle ilgili.

Tören, Kurtuluş Savaşı’nın efsane komutanlarından Kazım Karabekir’i anmak için düzenlenecek.

Bu tören, daha önceden kararlaştırılan 4 anma töreninin üçüncüsü olacak.

Birincisi, ölüm gününde Mustafa Kemal Atatürk için düzenlendi.

Geçen ay ise Kurtuluş Savaşı’nın 2 numaralı kahramanı eski Cumhurbaşkanı İsmet İnönü için düzenlendi.

Haberin Devamı

Üçüncü anma töreni bu pazartesi günü yapılıyor.

* * *

Gelelim asıl dikkatimi çeken dördüncü törene.

Aynı insanlar nisan ayında bir başka davetiye alacaklar.

Genelkurmay Başkanlığı 10 Nisan günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bütün tarihi boyunca en çok tartışılan siması için bir anma töreni düzenliyor.

Bu kişi, Mareşal Fevzi Çakmak.

Çakmak, Genelkurmay tarihinde ilk defa böyle özel bir törenle anılacak.

Bunun anlamı ne diye sorabilirsiniz.

Şunu söylesem acaba bir fikir verebilir mi?

Fevzi Çakmak, Kurtuluş Savaşı’nın Eyüp Mezarlığı’nda yatan tek komutanı.

Murat Bardakçı, 31 Haziran 2001 günü Hürriyet’te yayımlanan çok ilginç yazısında, Eyüp Mezarlığı için “Nakşi tarlası” deyiminin kullanıldığını söylüyor.

* * *

Şimdi dikkat.

Bardakçı bu yazıyı, Üzeyir Garih’in öldürülmesi üzerine yazmış.

Yazıyı dikkatle okudum, çok ilginç bir tartışmayı aktarıyor.

Garih’in cesedi, Nakşi Şeyhi Küçük Hüseyin Efendi ile Mareşal Fevzi Çakmak’ın kabirlerinin arasında bir yerde bulunmuş.

Bardakçı, Fevzi Çakmak’ın, “Küçük Hüseyin Efendi’nin müritlerinden biri” olduğunu söylüyor.

Nitekim kendi vasiyetinde, Eyüp Mezarlığı’na gömülmeyi istemiş.

Daha sonra naaşı, Ankara’ya Devlet Mezarlığı’na taşınmak istenince, ailesi buna karşı çıktığı için orada kalmış.

Haberin Devamı

Peki Mareşal gerçekten Nakşibendi miydi?

Üzeyir Garih’in öldürüldüğü günlerde bu tartışma yeniden alevlenmiş.

Ancak torunu A. Fevzi Çakmak o günlerde yazdığı bir mektupta, bunun doğru olmadığını, dedesinin öldüğü güne kadar Atatürk’le son derece iyi ilişkilerde olduğunu belirtmiş.

Oraya gömülmek istemesinin nedenini ise kızı Ayşe Muazzez ile dedesi Hacı Bekir Efendi’nin o mezarlıkta yatıyor olmasına bağlıyor.

* * *

Fevzi Çakmak, muhafazakâr, dinine çok bağlı bir komutandı.

10 Nisan 1950’de öldüğünde, cenazesinde olaylar çıkmıştı.

Halk çok üzgündü ama İstanbul Radyosu normal akışı kesip matem yayınına geçmediği için halk arasında infial doğmuştu.

Büyük bir kalabalık, radyo evini basmış ve radyonun matem yayınına geçmesini sağlamıştı.

Haberin Devamı

1946 yılında çok partili hayata geçilirken Demokrat Parti’den aday olmuştu.

Bu ilginç bilgiler ışığında bakıldığında Genelkurmay Başkanlığı’nın 10 Nisan günü Fevzi Çakmak için düzenleyeceği tören özel bir anlam kazanıyor.

Çakmak, Türk ordusunun, Genelkurmay Başkanlığı kademesine kadar gelmiş belki de en muhafazakâr komutanıydı.

Çok iyi biliyorum ki, halen ordumuz içinde inancını Allah’la kendi arasında bütün gücüyle tutan çok sayıda komutan var.

Bardakçı’nın “Nakşi tarlası” dediği bu tarihi mezarlıkta yatan komutanın anısına düzenlenecek tören nereden bakılırsa bakılsın ilginç ve anlamlı olacaktır.

Bence o gün başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan da orada olmalı.

Haberin Devamı

Ama asıl Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da o törene davet edilmeli ve mutlaka gitmelidir.

Bu tören hepimiz açısından umut verici bir birlikteliğin hatıra fotoğrafı olabilir.

“Camileri bombalayacak” diye planlar hazırladığı iddia edilen ordunun “Nakşi tarlası”nda yatan en muhafazakâr, en mütedeyyin komutanına yapacağı törenin büyüklüğü, anlamıyla mütenasip olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları