Nahçıvan'dan kalkan otobüsler

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Önceki gün Bakü'deydim. 24 saatlik Bakü turu içinde, Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'le uzun bir sohbet yapma imkânı buldum.

Bana, yakın dönem Azerbaycan tarihi ile ilgili çok ilginç şeyler anlattı.

KGB'DEN BAKÜ'YE

KGB'nin en üst seviyesinden, Nahçıvan bozkırlarına uzanan yalnızlığı ve yeniden Bakü'ye dönüşünün perde arkasında kalmış olayları dinlerken hem tarih, hem de siyaset dersleri aldım.

Bunları önümüzdeki günlerde geniş biçimde yazacağım.

Bugün, beş yıl aradan sonra ilk defa gittiğim Bakü'de yaptığım bazı gözlemleri aktaracağım.

Azerbaycan başkentinde, Sovyet zihniyetinin İnturist dönemi kapanmış.

Hyatt'ların, Hilton'ların dönemi açılmış. Oteller henüz beş yıldız seviyesinde değil. Ama İnturist dönemiyle karşılaştırma götürmeyecek kadar iyi.

Bununla birlikte, henüz tam rekabet gelmediği için fiyatları pahalı buldum.

Koç Grubu'nun açtığı Ramstore'ların sayısı beşe çıkmış. Migros'ların Anadolu'da birçok şehrin görüntüsüne yaptığı katkı gibi, Ramstore'lar da Bakü'nün görüntüsünü müthiş modernleştiriyor.

Onun hemen arkasında büyük bir eğlence merkezi açılmış. Bizim Galleria tarzı merkezlerimizin küçüğü.

İçinde bowling salonları, fitness merkezleri, bir Cafe Vien ve bir de restoran var.

Hemen her yerini Türkler işletiyor.

MÜTHİŞ KEMANCI

Akşam restoranda yemek yiyoruz.

Hemen arkamızda kalabalık bir Türk subayı grubu var. Hepsi pırıl pırıl. En küçük bir abartı, rahatsız edici bir görüntü yok.

Ancak medeni ülkelerde görülebilecek bir tarzda, gürültüsüzce eğleniyorlar.

Bu restoranda, hayatımın en ilgi çekici kemancılarından birini dinleme fırsatım oldu. Natık Nuriyev isimli bir kemancı... Arkasında sadece bir elektrikli klavye var.

Bütün gece boyunca Türk şarkıları çaldı. Hiç abartmadan söylüyorum. Karşımda bir Türk Nigel Kennedy'si vardı. Kemanın Türk müziğinde bu kadar heyecan dolu olabileceğini ilk defa o gece anladım.

Sırf bu Nuriyev'i dinlemek için bir kere daha Bakü'ye gidebilirim.

Ramstore'un hemen arkasında bir Mr. Bricolage mağazası açılmış.

Eğlence hayatında Türkler önemli yerleri tutmuşlar. Sahildeki en güzel cafe'yi bir Türk işletiyor. Cafe'nin adı Sinema Klüp.

Azerbaycan hızla liberal ekonomiye geçiyor. Araba üzerindeki gümrükler kaldırılmış. Etraf Mercedes dolu.

Kullanılmış araba da geldiği için 15-20 bin dolara tertemiz Mercedes bulmak mümkün.

TÜRK TAKSİLERİ

Taksi piyasasını ise Türk otomobilleri ele geçirmiş. Doğan ve Renault 12, taksi pazarının şimdilik hâkimi.

Çünkü Tofaş, bir taksi şirketi ile anlaşma yapıp 3 bin araba vermiş. Ve bu şirket bir anda büyümüş.

Enflasyon yüzde 1800'den yüzde 0.5'e inmiş.

Buna karşılık gazete sektöründe müthiş bir kâğıt darlığı var. Bazı gazeteler her gün çıkamıyor. Sayfa sayıları minimuma inmiş.

Şehirdeki Rus sayısı 300 bine düşmüş. Bunların çoğu hizmet sektöründe çalışıyor. Mesela gittiğim restoranın garson kızlarının çoğu Rus'tu.

Azerbaycan'ın dış ilişkileri ilginç. Bakü'den Türkiye'ye her gün uçak seferi var. Bazı günler sefer sayısı ikiye çıkıyor. Buna karşılık Moskova'yla ilişki hâlâ yoğun. Her gün Bakü'den Moskova'ya karşılıklı iki sefer var.

Ayrıca Nahçıvan ve Gence'den de Moskova'ya direkt seferler var.

Ben görmedim, ama Nahçıvan'la Türkiye arasındaki ilişkilerin müthiş yoğunlaştığını anlattılar.

RAKİP DUBAİ

Türkiye ile Nahçıvan arasında günde 10-15 otobüs seferinin yapıldığı söyleniyor.

Azerbaycan dış ticaretinde Rusya'nın payı, yüzde 60'lardan yüzde 18'e düşmüş. Ticaretin yüzde 60'ını Türkiye, İran ve Dubai paylaşıyormuş.

Anladığım kadarı ile bu pazarda Türkiye'nin en büyük rakibi Dubai olmuş.

Hiç kuşkusuz daha birçok gözlemim var. Ama bugünlük yerim bu kadar.













Yazarın Tüm Yazıları