Müjde! Okuma geni bulundu

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Televizyonlardan aşağıdaki haberleri izlemeye hazır olun:

‘‘Hürriye okurlarından rica ediyor, komşunuzu da düşnün, gazetenizi okuduktan sonra ona verin. Makinelerimizde şimdilik sadece 50 milyon basabiliyoruz, sonbaharda yeni tesislerimizin devreye girmesiyle tirajı artıracağız.

Yaşar Kemal'in yeni romanı beş matbada birden basılıyor, okurlarımızdan biraz sabırlı olmalarını diliyoruz.’’

Hürriyet'in dünkü arka sayfasındaki haberi okuyunca bir sanrı gördüm, bunca yıl yazdıklarıma, yakınmalarıma bilim çare buldu diye sevinçten havaya uçtum.

Haber şu:

‘‘Okuma yazmayı kolay öğrenebilmenin bile genetik olduğu anlaşıldı. Almanya'nın Würzburg Üniversitesi'nden bir araştırma grubunun okuma yazma bozukluğunu kalıtımsal olarak taşıyan 7 aile üzerinde yaptığı inceleme, sağ eldeki yazma sorunundan 15 q 14-15 kromozomunun sorumlu olduğu ortaya çıkarıldı.’’

Elbette bu çağrışım silsilesini yaratmada, Cumhuriyetin 75. yıl ilanları ilham verdi bana.

Televizyonlarda görmüşsünüzdür, Altın Çağ'ı yaşayacak bir Türkiye'nin umutlarını taşıyor o reklam. Bir motivasyon iksiri.

Çağın suç tarihi yazıldığında en büyük sorumlunun kromozom olduğu anlaşılacak. İnsanlık böylece, suçlarından da, kötülüklerinden de arınacak.

Artık ana-baların, öğretmenlerin tembel çocukları paylamaya hakları yok: Kabahat gen'de. Üstelik ana-babalar başlarını öne eğip susacaklar, birbirlerine fısıltı halinde itiraf edecekler, çocuğa bağırma, biz de böyleydik.

***

ÇOCUKLUĞUMDAN beri gen'leri suçlama alışkanlığımızın bir çok örneğine tanık oldum.

Babasına çekmiş, anasına çekmiş sözleri hala kulağımda çınlar. Tabii tarafsız tabiatımdan olsa gerek, bunların hangisinin övgü, hangisinin yergi, hangisinin yüceltme, hangisinin aşağılama olduğunu hatırlamıyorum.

Gen'lerin bizi edilginliğe iten yanını sevmiyorum. Bilimin karşısında teslimiyetten yana değilim.

Ben genetik'ten ne zaman hoşlandım biliyor musunuz? Frankfurt'ta el ayası büyüklüğünde pembe domuzcukları gördüğüm zaman. İş orada kalmalıydı.Bilim adamları işi azıttılar, kopyalama denilen belayı (!) başımıza musallat ettiler.

Kopyalamanın bize getireceği zenginlikleri, bu okuma geni bahsinde anlıyorum.

Bütün Türkiye'nin okur-yazar olduğunu bir hayal edin. Benim hayal gücüm bu kadar geniş olmadığı için sizi yardıma çağırıyorum.

Böylesine bir kitap sanayiine ne basımevi yetişir, ne yazarın ürettikleri.

Yalnız okuma-yazmanın arttığı oranda, yazar sayısı da artacak.

Gen'ler sayesinde kurulacak okur-yazar cumhuriyetinin bünyemizde açacağı yaraları (!) kim tedavi edecek?

Her yerde kitap, her yerde yazı...

İşin başka yanı da var. Midas Efsanesi'ni hatırlayın, duası kabul edilmişti, her tuttuğu altın oluyordu.

Herkes okur-yazar olursa, toplumsal dengeyi nasıl sağlayacağız?

Binalarımız yıkılmayacak, bir park meselesinden birbirimizi öldürmeyeceğiz, kötü müziğin ruhumuzda kabuslar yaratmasına müsaade etmeyeceğiz, suların birikmediği caddelerden geçeceğiz.

İktidarın yerinde olsam, bu gen aşısını yasaklarım.

***

ANA-babalara, Yayıncılar Birliği'ne tavsiyem; bu gen'in peşine düşün, son şansınızı da kaçırmayın.













Yazarın Tüm Yazıları