Mudiler bunu biliyor mu?

‘YALÇIN Bey, bugün (dün) 3. gün oldu, Ziraat Bankası’nın bilgi işlem ağı halen çöküntü halinde... Olayın ne olduğunu anlayabilmek için biraz geriye gitmek gerekiyor. Ben bu işleri bilen bir banka çalışanı olarak size gelişmelerin seyrini anlatmak istiyorum.

Ziraat Bankası’nı, müşterilerine ayıplı durumuna düşüren yazılım projesi baştan beri sorunluydu; nitekim konu Genel Müdürlüğe defalarca aktarıldı.

Ancak ‘Siz bunu bilgi işlemcilerden daha iyi mi bileceksiniz’ biçiminde yanıtlar verildi.

Bakın size bir şey söyleyeyim; aslında bankalar yazılımlarını, güvenlik nedeniyle, kendi bünyelerindeki uzmanlara hazırlatır. Çoğunlukla ücretsiz Linux veri tabanı üzerine ihtiyaç duyulan programlar yazılır. Satın alınan paket programlar bu sisteme uyarlanır.

Ziraat’in yazılım programını kimler yapıyordu?

- Ziraat’in geçmişte yazılımlarını KoçSystems hazırlıyordu. 2001’de Ziraat ve Halkbank’ın yazılımlarını yenilemek amacıyla Fintek (Finansal Teknoloji Hizmetleri A.Ş.) kuruldu. Fintek, daha önce banka ağı için hiç yazılım üretmemiş olan Microsoft’la anlaşma yaptı. 2003’te banka yönetimi değişti, dolayısıyla Fintek’in başına da Ali Araz getirildi. (Araz, Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar’ın ağabeyi Bülent Çağlar’ın yakın arkadaşıdır; internet yayıncılığı ile uğraşır, Microsoft ve Oracle, bu yayın grubunun sponsorlarıdır.) Fin@rt/Squel adı verilen program tamamlanmış, 400 şubede pilot uygulamaya geçilmişti. Ciddi sorunlar yaşanınca, bunları çözmek gerekçesiyle Fintek yüklü miktarda bilgisayar donanımı ithal etti.

YTL’YE GEÇİŞ Mİ?

Peki sorunlar çözüldü mü?

- Hayır... Tam tersine arttı; yöneltilen eleştirilere ‘1100 şubenin tümü ağa bağlanınca sorunlar çözülecek, sistem hızlanacak’ cevabı veriliyordu. Ancak şubelerde işlemler 20 dakikayı buldu, ayrıca internet bankacılığına başlangıç döneminde sistemin güvenlik açığından şüphelenilmeye başlandı. Temmuz ayında Fintek, Oracle’la anlaşma yaptı. İlkinde olduğu gibi bu anlaşmada da Oracle ve Microsoft’un kuracağı işletim sisteminden doğacak zararlara karşı hiçbir güvence alınmamıştı. Sonuçta geçen pazar günü Oracle’ın yazdığı yeni program sisteme yüklendi. Pazartesi günü şubeler arasındaki bilgisayar ağı kilitlendi, salı günü ise tamamen çöktü. Banka aradan iki gün geçtikten sonra doyurucu olmayan bir açıklama yapabildi. Genel Müdürlük’ten, hükümet kanadına bu aksaklığın YTL’ye geçişten kaynaklandığı bilgisinin verilmesini çalışanların tebessümle karşıladığını da biliniz.’

BANKANIN ZARARI NE OLACAK?

Peki bu zararı kim ödeyecek?

- Sistemi kim kurduysa ondan alınması gerekmiyor mu? Sadece pazartesi günü bankanın kredi kartlarından yaklaşık 100 trilyon lira tahsil etmesi gerekiyordu. Bu arada üç gündür işlem yapılamıyor... Bir de müşterilerin, özellikle de emeklilerin halini düşünün...

Halk Bankası’ndaki sistem ne oluyor?

- Halkbank, Fintek kanalıyla bu yazılıma 15 milyon dolar yatırım yaptığı halde, sistemini değiştirmedi. Pamukbank’la birleşti, şimdi onun sistemini kullanmaya hazırlanıyor. Bu arada yapılan hatayı gören, Ziraat yöneticilerine anlatamayan bazı Fintek çalışanları, olayların perde arkasını memurlar.netin forum sayfalarında ‘Canpare’nin öyküleri’ adı altında kamuoyuna duyurmaya çalıştı. Bazı Ziraat yöneticilerinin sözlü ricası üzerine Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı, Ankara’dan yayın yapan memurlar.net’i bundan bir süre önce aradı. Sözlü olarak, yayını durdurma talimatı verdi. Site iki gün kapalı kaldıktan sonra, forum sayfalarını kapatarak yeniden açıldı.

Bütün bu kaosa yol açan Fintek’e bugüne kadar 40 milyon dolar harcandığı iddia ediliyor. Doğru mu?

-
Siz en iyisi bunu Genel Müdür Can Akın Çağlar Bey’e sorun.

‘İzocam da çevrecidir’

DİLOVASI OSB tesislerinden İZOCAM’ın Genel Müdürü Nuri Bulut, ‘Biz ısı, ses, yangın yalıtımı ürünleri konusunda 40 yıllık lider bir firmayız. İnsan sağlığını ve çevreyi korumak ana gayemizdir’ dedi. Tesisin bacasından çıkanın doğal yanma gazları olduğunu ve emisyon limitlerinin altında olduğunu söyleyen Bulut şunları söyledi:

‘Çevre korumasını yaşamsal öncelikte gören İzocam, tüm faaliyetlerinde, yasal zorunluluklarını ve şirket kültüründen kaynaklanan diğer yükümlülüklerini duyarlılıkla yerine getirmektedir. Tesislerimizde ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerine sahip olarak üretim yapılmaktadır. İSO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve yasal zorunluluklar çerçevesinde düzenli olarak gaz emisyon, evsel atık su ve gürültü ölçümlerini üniversite ve resmi kurumlar tarafından yerinde numune alınarak yaptırmaktayız. Bacalarımızdan çıkan emisyonlar her yıl İstanbul Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından test edilerek onaylanmaktadır. Ve bu testler sonucunda tesisimizin yasal düzenlemelerin öngördüğü limitlerin altında olan değerleri sağladığı ve koruduğu ortaya çıkmaktadır.’

(Not: Dilovası’dan Tuncer Çelik’in nasıl kanser olduğu öyküsünü, yerimizin darlığından yarına bırakıyoruz.)

TAV insaf etsin

İSTANBUL
Atatürk Havalimanı’ndaki kafeler el yakıyor. Yurtdışına gitmek üzere uçağın kalkış saatini oradaki bir kafede bekledim. Bir bardak su 2 milyon 250 bin, Türk kahvesi 6 milyon, bira 10 milyon liraydı. Burayı TAV’ın BTA firması işletiyormuş; gerçekten bu fiyatlar olur mu? Beş yıldızlı otel fiyatlarından yüksek.

Selçuk DİNÇER

GÜNÜN SÖZÜ

‘Tanzimat ilan ettik olmadı, iki defa meşrutiyet ilan ettik yine kurtulamadık. Cumhuriyet ilan ettik, ne yazık ki şikáyetlerimiz yine bitmedi; bir de ciddiyet ilan etmeyi denesek..’

(Sakallı Celal)

MESAJ PANOSU

OYA Armutçu’
nun dövizle kira haberi üzerine içtihadı birleştirme konusunu dikkatinize sunarım: Kira ilişkisi, konut açığı kapatılmadığı sürece kiracı aleyhine işleyecektir.

Kira Yasası da sosyal içerikli yasadır. Kiracı lehine yorum yapılmalıdır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın kararlılık kazanmış uygulaması, kiracı yanlı ve sosyal içeriklidir.

N. KAPTAN
Yazarın Tüm Yazıları