Mimar Sinan Camisi’ne 500 yıl dayanan çimento istedi Marmaray, 110 yılla yetindi

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, 2 yıl önce Bitlis’teki El-Aman Han’daki buluşmada Çimento Endüstrisi İşverenler Sendikası Başkanı ve Eren Holding Yönetim Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren’e sordu:

Haberin Devamı

- Bu han kaç yıllık?
- 500 yıllık bir geçmişi var.
- O tarihlerde bile 500 yıl ayakta kalabilen yapılar ortaya konulmuş. Siz çimentocular neden 70-80 yıl dayanmaktan öte gidemiyorsunuz?
Ahmet Eren, Başbakan’la arasında geçen bu diyalogu Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği’nin (TÇMB) sohbet toplantısında Oyak Otomotiv ve Çimento Grubu Başkanı, TÇMB’nin Başkanvekili Celal Çağlar’ın anlattıklarıyla anımsadı.
Çağlar, bir gazeteci arkadaşımızın çimento üretimini, “Kaba bir iş” şeklinde nitelemesi üzerine yanıta şöyle girdi:
- Ataşehir’deki Mimar Sinan Camii’nin çimento-betonunu Oyak Çimento olarak biz verdik. 500 yıllık ömrü olan bir üründür bu. Çimento sektörü inovasyonunu tamamlamış, kendi know how’ını oluşturmuştur.
İstanbul Çamlıca’ya yapılması planlanan camiyi de örnek verdi:
- Henüz inşaatı başlamadı ama Çamlıca’ya yapılacak camii için de 500 yıl ömrü olan çimento-betonu da yine Oyak Çimento verecek.
Bir başka önemli projeye uzandı:
- Boğaz’ın altından tüp geçitle iki yakayı birbirine bağlayacak Marmaray’ın denizin altında kullanılan betonunu da yine biz verdik. Bunlar çok özel, Türk çimento sektörünün geliştirdiği ürünlerdir.
- Marmaray’daki ürünün ömrü ne kadar?
- Orada 110 yıllık ömür şartı konulmuştu.
- Camiye 500 yıl, Marmaray için 110 yıl ömür. Neden böyle?
- Marmaray’da şartname öyle. Oradaki beton da çok özel formüllerle geliştirildi. 29 Ekim 2013’ten itibaren o tünelden geçişler başlayacak. Malzemenin kalitesini hep birlikte göreceğiz.
Celalettin Çağlar, TÇMB Yönetim Kurulu Üyesi ve Akçansa Genel Müdürü Hakan Gürdal’a döndü:
- Akçansa da 3’üncü köprünün ayaklarının betonunu üretiyor.
Gürdal, sözü devraldı:
- Betonun geçirmezlik özelliği önemli. Farklı çevresel etkiler söz konusu. Denize yakınlık, zemin suyunun durumu, agregadaki alkali düzeyi, hepsi betonun gücünü belirleyecek etkenler. Yaşlandırma testleriyle en uygun betonu o ayaklar için geliştirdik.
Çağlar araya girdi:
- Kaba bir çimento sektörüyle yola çıktık. Dünyaya ders verecek bir beton sektörüyle yolumuza devam ediyoruz.
Ahmet Eren, sözü Oyak’ın yapısına taşıdı:
- Hükümet, beton konusunda orduya güveniyor anlaşılan.
Çağlar, Eren’in şaka yollu yorumuna itiraz etti:
- Bu işin orduyla alakası yok.
TÇMB Başkanı Mustafa Güçlü, Türk çimento sektörünün ulaştığı noktayla örnekleri şöyle noktaladı:
- Türk çimento sektörü ulaştığı teknik yeterlilik açısından Avrupa’nın önünde.
Türk çimento sektörünün ulaştığı teknik üstünlük, depremlerde can kayıplarını azaltmaya yetecek mi?

Haberin Devamı

Kişi başı 750 kilo çimentoyla dünya ortalamasını geçiyoruz
 
TÇMB Başkanı Mustafa Güçlü, sektörün 2012’deki büyümesinin yüzde 1.76’yla, Türkiye’nin büyümesinin altında kaldığını belirtti:
- Bu yılın ilk 3 ayında beklentilerin çok üstünde, yüzde 30 büyüme yaşadık. Geçen yılın aynı döneminde mevsim koşulları çok kötüydü. Ancak, büyümenin ne kadarının mevsimsel etkiden kaynaklandığını henüz bilmiyoruz.
Ardından henüz kesinleşmeyen 4 aylık sonuçlara değindi:
- Yılın ilk 4 ayındaki büyümemiz ise yüzde 20 düzeyinde. Bu veriler, 2013’te yüzde 7-8 büyümelere ulaşabileceğimizin işaretini veriyor.
2012’de iç pazarda 57 milyon ton çimento tüketildiğini kaydetti:
- Kişi başına düşen çimento tüketimi 750 kilo düzeyinde. Bu rakam 500 kiloluk dünya ortalamasını epey aşıyor.
Hemen Çin’den örnek verdi:
- Çin’de kişi başına düşen çimento tüketimi 1400 kilo.
- Türkiye’de kişi başına düşen çimento tüketiminin yüksekliği betonlaşmanın işareti değil mi?
Güçlü, yanıt verirken kentsel dönüşümden örnek verdi:
- Çimento kullanımının yüksekliğini betonlaşma olarak düşünmemek gerek. Sağlam yapının depremlerde insan hayatını koruduğunu unutmayalım.

Haberin Devamı

Çevre ve enerji tasarrufuna 250 milyon Euro’luk yatırım

TÇMB Başkanı Mustafa Güçlü, Türk çimento sektöründe kapasite fazlası oluştuğunu vurguladı:
- 2012’de iç pazardaki 57 milyon tonluk üretimin yanı sıra 13.6 milyon tonluk ihracat gerçekleşti. Sektörün toplam üretim kapasitesi 2015’te 110 milyon tonu bulacak. Aslında artık piyasa yeni kapasite getirecek yatırımları kaldıracak durumda değil. Ancak,rekabet nedeniyle yeni yatırımlar görüyoruz.
Sektörün önümüzdeki dönemdeki yatırımlarının önemli bölümünün çevre ve enerji tasarrufuna dönük olacağını kaydetti:
- Sektörde baca filtrelerinin daha iyi noktalara gelişine dönük yatırımların yarısından fazlası tamamlandı. Bacadan çıkan atığı metreküpte 10 miligramın altına düşüren tesislerimiz var. Buraya 120 miligramlardan gelindi. Bir torba filtre yatırımının bedeli 7-8 milyon dolar.
Sektörle ilgili genel rakamı paylaştı:
- Sektörümüzde 1 yılda çevreye duyarlılığı artırıcı ve enerji tüketimini daha aşağı çekmeye dönük yatırımların toplamı 250 milyon Euro’yu bulacak.
Enerji tasarrufuna örnek de verdi:
- Atmosfere saldığımız ısıdan elektrik elde etmemiz mümkün. Buna dönük yatırımlar yapıyoruz artık. Sektörün tümü bu yatırımı yaparsa, yıllık elektrik tüketimimizin yüzde 20’sini buradan karşılayabileceğiz. Bunun yıllık parasal değeri 280 milyon lirayı buluyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları