Mevzular arası trekking

Konseri izleyenler arasında bir adet gelin de vardı. Basbayağı gelin kıyafeti giymiş biri yani.

Konser için böyle giyinip gelmesi saçma olacağına göre, düğünden mi kaçıp gelmişti hatun kişi? Damat neredeydi?

Sorular üşüştü beynime ama, biraz uzağımızdaki gelinin yanına gidip bu soruları sormak da abes kaçacaktı. Herkes pür dikkat Safina-Sertab düetini dinlerken...

HERKES BİRİNİ KAPMA TELAŞINDA

n Bu yaz ilk kez Nu Teras’a gittim.

Müzik iyiydi, kalabalık da kıvamında: İstanbul’un genç profesyonelleri takımı. Ayrıca şehirdeki birtakım yabancılar...

Bu arada, o gece herkes çok ’açtı’ galiba. Kavga eden çifti gören bir arkadaşım, "Az sonra kesin ayrılacak bunlar, oğlan da bana kalacak, yaşasın" diyordu. Ama gel gör ki kız sevgilisini affetti, sarmaş dolaş oldular birden. Bizim arkadaş da hayal kırıklığına uğradı tabii.

ARAP VE HİNT TURİST PATLAMASI

n Şehirde gerçekten bir Arap ve Hint turisti patlaması varmış. Bir otelin genel müdürüyle yemek yiyorduk geçenlerde.

"Bu sezon müşterilerimin yüzde sekseni Arap ve Hint" dedi. Dubai’den, Ürdün’den, İran’dan çok fazla gelen varmış. Hindistan’da ise İstanbul en gözde destinasyonlarından biriymiş. Cumartesi günü bahsettiğim "Mission: İstanbul" filminin de etkisi olabilir mi?

Bu arada zengin Araplar’ın düğün mekanı İstanbul olmuş.

Esma Sultan Yalısı’nda arka arkaya şatafatlı Arap düğünleri düzenleniyormuş. Hatta bu hafta içi bir tane İran düğünü olacakmış.

İçeri sızayım dedim, ama sonradan düğünün çok da ilginç olmayacağını öğrendim. Etnik bir rengi olmayacakmış ve daha çok yurtdışından gelen İranlılar katılacakmış. Evet, içkiliymiş tabii.

n Şehir demek seks dedikodusu demek aynı zamanda. Nu Teras gecesinde bir kız arkadaşım bir ara takıldığı "bir gecelik sevgilisi"nden bahsediyordu. "Bir gecelik sevgili", hava atmak için olsa gerek, şimdilerde Amerika’da olan ünlü bir oyuncunun zamanında kendisini eve kapattığından filan bahsetmiş.

Kimmiş o ünlü?

Sadece iki kelimelik ipucu vereceğim, o kadar: Çay bahçesi!

ALIN ÇİZGİSİ BULMACASI

n Bugünlerde habire karşı yakaya taşınıp duruyorum biyoenerji seansları için. Seanslarda neler yaşadığımı belki daha sonra anlatırım.

Asıl bahsedeceğim şu günlerde takılıp kaldığım bir kitap.

Adı, "Bedenin Bilgeliğini Keşfetmek".

Özetle, Doğu’nun bedeni tanıma ve hastalıkları tedavi etme sanatını öğretiyor kitap.

Çok ilginç ve aynı zamanda eğlenceli bir-iki tane bilgi var aktaracağım. Alın çizgileriyle ilgili. Eğer alnınızda kesintisiz tek bir çizgi varsa, sağlık durumunuz ve yaşam enerjiniz istikrarlı oluyormuş.

Birden fazla kesintisiz çizgi varsa, sağlık durumunuz istikrarsız ve ilgi alanınız çokmuş.

Peki ya çizgiler kesik kesikse? Durumunuz pek hoş değil! Güvenilmez bir kişiliğe sahipmişsiniz ve sağlık durumunuz değişkenmiş...

Daha böyle sürüyle bilgi var. Ayak parmaklarının şeklinden dudaklara kadar her şey sağlık ve kişilik özelliği hakkında ipuçları veriyor.

Ve ben şu anda o ipuçları dünyasında kaybolmuş durumdayım.