Metallica ile stadyumda

Boynum tutuk, ayakta zor duruyorum, kulaklarım uğulduyor, ses desen gitmiş, fısıltısı kalmış ama mutluluktan, hazdan, zevkten sarhoş gibiyim.

Haberin Devamı

40 bin kişilik bir ayinden geliyorum. Sahnede Metallica, sahada, tribünlerde bizler, huşu içinde 2 saat geçirdik ve galiba nirvanaya vardık.
Işte ayin gecesinden, Inönü Stadı’ndaki Metallica konserinden notlar:
- Metallica’nın Türkiye’ye bu ilk gelişi değil, ama onları her seferinde daha da çok şaşırttığımıza eminim. Diğer Metallica konserlerini izlemiş biri olarak, izleyici giderek daha da muhteşem oluyor. Sahada, tribünlerde 40 bin pırıl pırıl insan vardı. Grubun şarkılarını tek bir ağızdan ezbere söyleyen, onlara taparcasına eşlik eden 40 bin iyi yetişmiş, yüzü batıya dönük, modern, insan. Türkiye’mle gurur duydum.
- Konser başlamadan önce tribünlerde yapılan Meksika dalgası süper görünüyordu. Almanya’dan yeni getirdiğim vuvuzelamı evde unuttuğuma üzüldüm ama. Meksika dalgasını vuvuzela sesiyle karıştırma hayallerim suya düştü.
- 40 bin kişi 2 saat boyunca aynı anda, aynı hareketlerle resmen coştu.
- Böyle konserlerde saçın uzun olması lazım. Şöyle başını öne arkaya salladığında başınla birlikte hareket edecek upuzun saçların varsa (önümde oturan Rahşan Gülşan ve kardeşinin saçları çok güzel görünüyordu) senden iyisi, havalısı olmaz. Karar verdim, en azından bir sonraki bunalım anıma kadar saçlarıma makas değmeyecek.
- Son şarkı “Seek and Destroy”da etrafta kırıp dökecek bir şeyler aramadım değil. Konser boyunca lama gibi uzun tüküren ve öndekileri içip saçtığı biralarla yıkayan arkadaşı gözüme kestirmiştim gerçi. Ama sonra tırstım.
- Inönü’de Beşiktaş maçı izlemeye ve tezahürat yapmaya alışık bir insan evladı olarak, maç tadındaki ‘Metallica oley’ tezahüratını bünyem yadırgamadı. Adamlar çok şaşırdı ama. Böylesini beklemiyorlardı, sahneden uzun süre ayrılamadılar.
- Metallica konser sonunda izleyiciyi pena yağmuruna tuttu. Statta pena enflasyonu yaşandı. Abartmıyorum, önde her bir kişiye en az iki pena düşmüştür.
- James Hetfield hâlâ çok yakışıklı, vücudu son derece fit, dövmeleri ise şahane. Gaza geldim. Yarın spora başlıyorum, yazın olmaz, ama sonbahara bir dövme planı yaptım bile.
- Arkada dolunay ve o muhteşem alev şovları geceyi çok güzel ısıttı ve renklendirdi. Organizatörlerin organize olma ve etme yeteneğine hayran kaldım bu arada. Statta her şey yerli yerindeydi. Olaysız bir konser oldu.
- Böyle konserlerde grupların anlaşmaları genelde 1,5 saat üzerindendir. Ama Metallica 2 saati aşkın süre sahnede kalarak bizi ve muhtemelen kendilerini de şaşırttılar.
Bunda Istanbul konserinin Death Magnetic Avrupa turunun sonu olması kadar, karşı koyulamayacak Istanbul seyircisinin de rolü vardı bence.
- Sahnede resmen iltifat yarışı vardı. Biz sevgimizi haykırdıkça, onlar da bize ne kadar muhteşem olduğumuzu söylüyorlardı.
Gerçi bilirim, adettendir, sahneye çıkanlar bu numaraları her konserde yaparlar. Ama Metallica sanki bu sefer iltifatlarını pek bir içten söylüyordu. Ya da bana öyle geldi. Bilmiyorum. Tek bildiğim Metallica’nın Avrupa turnesini olabilecek en enerjik, en coşkulu seyirciyle sonlandırdığı. Lars Ulrich boşuna “Avrupa turunu bitirebilecek daha iyi bir yer düşünemiyorum” demedi herhalde.
- James Hetfield sık sık “tarih yazalım” dedi. Yazdık da galiba. Yok yok, kesinlikle tarih yazdık.

Haberin Devamı

Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma geliyor

Haberin Devamı

Alacakaranlık serisinin son filmi “Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma” yarın vizyona giriyor. Siz bu satırları okurken ben de filmi görüyor olacağım.
Ve şu anda kitabı okumamış bir Alacakaranlık serisi hayranı olarak en çok Kurt Adam Jacob ve vampir Edward arasında kalan Bella’nın durumunu merak ettiğimi itiraf etmeliyim.
Üçüncü filmde bir de evlilik teklifi varmış. Bakalım süper romantik vampir-kurt adam-ölümlü kız üçgeninde ne kadar etkileyici bir teklif sahnesi izleyeceğiz.
Alacakaranlık Efsanesi: Tutulma ile ilgili detaylar perşembe günü burada olacak.

Ormanların D’lisi

“Küresel ısınma”ya inat mevsim normalleri altında giden hava sıcaklıkları yakında artacak.
Bununla birlikte orman yangınları da başlayacak.
Üstelik bunların çoğu da engellenebilir yangınlar olacak.
Ne yazık, öyle değil mi?
Radyo D, Uğur Dündar’ın önderliğinde orman yangınlarını önlemeye yönelik bir kampanya başlatıyor.
Müzik aralarında orman yangınlarına dikkat çekilecek, gelen yangın haberleri anında izleyiciyle paylaşılacak, herkesin anlayabileceği bilgiler aktarılacak.
Radyo D’de yayınlanmakta olan ‘Canlı Dostları’nda orman yangınlarında zarar gören, yok olan hayvanlar ile ilgili programlar yapılacak.
Kampanyanın sloganı “Ormanların D’lisi, yangınların düşmanıyız”... Tanıtımı bugün, devamı ise Radyo D’de...

Yazarın Tüm Yazıları