Merkez Bankası’nın artık çok sayıda hedefi var

MERKEZ Bankası bu hafta yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında öyle anlaşılıyor ki; politika faizlerinde indirim kararı alacak. Bununla birlikte Merkez Bankası’nın yine bankalardaki mevduatlar karşılığında tutulan munzam karşılık oranlarını artırması bekleniyor.

Peki, Merkez Bankası böyle bir dönemde, birbiriyle çelişir gözüken bu kararları niçin alıyor?

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erdem Başçı geçen hafta sonunda Türkiye Ekonomi Kurumu’nda bir toplantı yaptı. Sonradan anlıyoruz ki; PPK toplantısı öncesi böyle bir toplantı alelacele ayarlanmış. Amaç ise bu mesajların toplantı öncesinde piyasalara açık açık verilmesi imiş. Çünkü geçen ayki PPK toplantısı sonrası yapılan açıklamada bu kararların ipuçları vardı ama piyasalar bunu iyi anlamadı. O nedenle de satın almadılar. İşte Merkez Bankası yönetimi böyle bir kararın alındığında şok etkisi yaratmaması, yani piyasaları önceden hazırlamak için bu yola gidip, bir toplantı ayarlayıp, bu açıklamayı yapmış.

Faiz indirimi yapmaktaki amaç bir türlü durmayan sıcak para akışını, getiriyi azaltarak caydırıcı hale getirmekmiş. Bu durum diğer yandan iç talebi etkileyeceği için de munzam karşılık oranlarının artırılması yoluna gidilecekmiş.

Bankacılar, Merkez Bankası’nın artık sıcak para, kredi talebi, içtalep gibi çok sayıda parametreyi birden hedeflediğini söylüyorlar. Bu kararların başka bir açıdan yorumu da bu.

Ben yıllarca hem gelişmiş ülke Merkez Bankası yöneticilerinden hem de bizim Merkez Bankası yöneticilerinden, “Merkez Bankası’nın asıl hedefinin enflasyonla mücadele olduğunu” duydum. Bunun yanı sıra, “Merkez şuraya da baksın, bunu da ayarlasın” diye gelen eleştirilere de çağdaş Merkez Bankalarının  yöneticileri, “Birden çok parametre hedeflenemez. Merkez Bankası hakim olabileceği alana odaklanır ve bu da enflasyonla mücadeledir” derlerdi.

EKONOMİYİ TÜMÜYLE YÖNETMEK

Özetle; şimdi Merkez bankamız birden çok parametreyi birden kendisine hedef olarak almış durumda. “ABD Merkez Bankası FED de aynı şeyi yapıyor” diyenler çıkacaktır ama bunu demeleri haklı oldukları anlamına gelmiyor.

Merkez bankası bu kadar çok amaca yönelip de hepsinde birden başarılı olabilir mi derseniz, bence çok zor.

Bu arada Merkez Bankası’nın temel görevi olan enflasyonla mücadeleyi unuttuğunu da söylememiz gerek. Hiç enflasyon sözü duyuyor musunuz? Böylesine bir küresel ortamda enflasyonu yüzde 2-3’e indirmeyen ülke kalmadı biz hala bu ortamda yüzde 8.5’luk enflasyonu başarı olarak görüyoruz.

Bunun da ötesinde Merkez Bankalarının görevi ekonominin tümünü yönetmek değil ki; bu kadar çok parametreyi birden hedefleyip başarılı olabilsin.
Bir başka deyişle; Merkez Bankası Hükümetin hiçbir şey yapmadığı yerde sıcak paraya, iç talebe karşı kendisi önlem alma yolunu seçti. Bu sorunlarla asıl uğraşması gereken Hükümettir ama Merkez Bankası üstlendi.

Bence Merkez Bankası’nın bundan önce yapması gereken şey; hükümeti bu sorunların çözümü için önlem almaya çağırmak olmalıydı.

Şimdiye kadar “AB ile yakınlaşma sürecinin önemi” ve “yapısal tedbirlerin önemi” gibi muğlak sözlerin dışında, Merkez Bankası’nın hükümete, almadığı kararlar için, açık açık eleştiri getirdiğini gördünüz mü?

Yönetimde tek adam uygulamasının ekonomiye bir başka etkisi de işte bu.
Yazarın Tüm Yazıları