Mamak’a bu yıl bahar gelir mi

Yıllardan 1971, darbelerden 12 Mart’dır. Seni, dipçikle ite-kaka alırlar, sabaha karşı...

Haberin Devamı

Vurulduğun “asker traşı”, artık içerdeki farklı, belki en uzun mevsimin ilk ve en hafif habercisidir.
Oysa mart yüzünü nisana dönmüştür artık; yağmurun kentin her kuytusunda, bir avuç toprakta bile ayaklandırdığı otlar yemyeşildir.
Ve kuzeydedir güneş; ısıtacaktır içeriyi, ama giremez, sızamaz, pencereleri yağlıboyalı koğuşlara, tabutluklara, tecrite...
İliklerine kadar zulüm, işkence içinde geçer günler, aylar, hatta yıllar...

* * *

Boşalır kömür deposu, Mamak’a sonbahar gelir.
Sonbahar da geçer sonra... Ranzanın tepesine çıkarsın; boyayla kapatılmayan tek küçücük pencereden, “şirin mi şirin gecekondu evleri”ne bakarsın...
O an, “bi koşu” yakınında, ama çok uzaktaki, ta “dışarda”ki hayatlar geçer aklından.
Samsun asfaltından geçip-giden otomobillerin sesi duyulur.
İç çekersin, o gün bir daha hiç gel(e)meyecekmiş gibi:
“Ne güzeldir yollarda olmak şimdi...”

* * *

Haberin Devamı

Kırk iki yıl geçti üzerinden...
O gün doğan çocukların çocukları da, Kemal Burkay’ın, her anlamda “içerden” yazdığı bu şiirle, Yeni Türkü’nün kattığı nefesle, tanıdı belki Mamak Cezaevi’ni... Gitmese de, kalmasa da...
Estirdiği hüznün o naif, umutlu, yumuşacık tınılarına karşın “Mamak Türküsü”, Ankara’nın yaralı tarihinin en vurucu yansımasıdır aslında.
O tarihin infaz yeri, “uçurtmanın vurulduğu” Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi, müze oldu.
O tarihin temize çekilmesinin yüklü borcunu kapatmasa da, artık cürmünce sarıyor yaralarını...

* * *

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi de, Mamak Cezaevi için harekete geçti.
Talat Aydemir’den bu yana, Türkiye siyasi tarihinin en önemli hafıza mekanlarından birisi olan adı “askeri”, ama her darbe döneminde “konuk”ları sivil olan “tutukevi”nin müze yapılması için imza kampanyası başlattı.
Ankaralı Mimarlar imza kampanyasıyla, Mili Savunma Bakanlığı’ndan ulusal bir hafıza mekanı olan Mamak’ın “askeri alandaki hapsedilmişliğinden” kurtarılmasını, halka açılmasını istiyor.
“Nasıl bir müze” sorusunun yanıtı da, geçen yıl sonuçlanan “Mamak Cezaevi Kent Düşleri Yarışması”nda gizli.
Yarın, o yarışmayla da kayda giren “Mamak”tan söz etmeye çalışacağım.

Yazarın Tüm Yazıları