Maltepe sahilindeki kedileri taşımak için yardım istiyoruz

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Maltepe sahilinde eğlence ve spor tesisleri yapma projesi başladı. 1. etap çalışması için sahildeki kayalıkların üzerleri dolduruluyor.
Annem, 12 yıldır birkaç arkadaşıyla birlikte, Maltepe-Küçükyalı sahil hattındaki bu kayalıkların arasında yaşayan kedileri besliyor, kısırlaştırıyor, tedavi ettiriyor.
Ancak bu kediler şu anda ölüm tehlikesiyle karşı karşıya. Özellikle yavrusu olan kediler kayalıkları bırakmak istemiyor.
Büyük kediler dolgu işlemi ilerledikçe kaçıyor, ancak hamile ve yavrulu kediler için durum çok zor.
Dün bir anne ve bir aylık olan dört yavrusunu kurtarıp güvenli bir yere taşıdık. Ancak daha bir sürü kedi ve yavru var bu hat üzerinde.
Dolgu işlemi hızla devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Beyaz Masa’yı aradık, “Kedileri öldürmüyorlar” diye yanıt aldık.
Annem çok üzülüyor, kedilerden taşıyabildiği kadarını başka yere taşıyor ama iki kişinin yapabileceği bir iş değil bu.
Annem 60 yaşında koşturup duruyor. Ben de çalıştığım için sadece hafta sonları yardım edebiliyorum ona. Arabamız olmadığı için de çok vakit kaybediyoruz.
Taşıma çantası ile kedi yakalamaya yardımcı olabilecek malzemesi bulunan ve arabası olan hayvanseverlerden acil destek istiyoruz.
Bu hafta içinde ne kadar kedi kurtarabilirsek kurtaracağız. Sonrasında ise sanırım çok geç kalmış olacağız.
Amacımız, risk altındaki kedileri ve yavruları dolgu alanı dışında kalan güvenli yerlere yerleştirmek ve bunu çok kısa sürede yapmak. Bunun için de hayvanseverlere ihtiyacımız var.
Yardım etmek isteyenler chic_xulub@hotmail.com adresime ya da info@haykod.org adresine başvurabilirler.
Rumuz: Gülşah 

Sevgili Gülşah Hanım, mail’iniz HAYKOD derneğimize ve İstanbul’daki arkadaşlarımıza ulaştı. Ayrıca köşeme alarak yardımcı olmak isteyen okurlarımıza da sesleniyorum. Sizin bu olayı Orman ve Çevre Bakanlığı yetkililerine de bildirmeniz çok önemli.

Hayvan psikolojisini anlamak için bu kitabı okuyun

Prof. Dr. Tamer Dodurka, “Merdivenden Korkan Köpek” adlı son kitabında küçümsediğimiz, hatta yok saydığımız hayvanların psikolojilerinin aslında insanlara ne kadar benzediğini, bazen komik, bazense dramatik öykülerle anlatıyor.
Hayvanların psikolojileri bir kenara, onların aslında bir can taşıdığını, bizim gibi acı çekebildiklerini görmezden gelenlere çok güzel bir uyarı bu kitap.
Yıllarını hayvanların sağlık problemleri, psikolojik sorunları ve yaşam mücadelesine adamış ünlü bir uzman olan Prof. Dodurka’nın bu kitabını hayvanları sevseniz de, sevmeseniz de mutlaka okuyun.
Yüreğinizde sevgi kıpırtıları hissedeceğinize inanıyorum.