Leyleğin ömrü...

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Politikacılar çeşitli açıklamalara alınacaklarına kendi görevlerini yapsınlar.

Fazilet'in hâlâ birinci parti, irticanın da birinci tehlike olduğu doğru değil mi?

Bunu, şunun veya bunun söylemesi gerçeği değiştirmez ki.

Politikacılar, işlerini doğru ve eksiksiz yaparlarsa onların işine kimse karışamaz.

Siz merkez sağda ve merkez solda bölünerek dinci partiyi iktidar alternatifi yaparsanız, bundan bütün demokratik kurumlar rahatsız olur.

Halkın huzuru kalmaz.

Hele koltuklarından başka bir şey düşünmeyen sorumsuz politikacılar, rejim karşıtı partiyi iktidar, Erbakan'ı başbakan yaparsa, demokratik kurumların ve halkın rahatsızlığı doruğa çıkar.

Liderler, basiretsizliği ve inatçılığı bir kenara bırakmak zorundalar.

Politikacıların suçlarını örtbas etme çabası, yapılan uyarıların doğruluğunu ortadan kaldırmaz.

* * *

Fazilet Partisi'nin birinci parti olduğunu ilan etmek, rejime zarar veriyormuş.

Bu tip açıklamalar laik, demokratik cumhuriyetten yana olanların moralini bozuyormuş.

Yani biri çıkıp da ‘‘Her şey çok iyi... Fazilet'te büyük gerileme var. İrtica da tehlike olmaktan çıktı. Herkes rahat etsin, işler çok iyi gidiyor’’ dese buna kim inanır?

Zaten, politikacılar başlarını kuma gömdükleri için bugünlere gelmedik mi?

Erbakan'ın partisi gece gündüz demeden çalışıp halkın kafasını çelerken, bu beyefendiler sırtüstü yattılar.

Çevrelerindeki yağcıların pohpohlarıyla orda burda keyif sürdüler.

Sonra da seçimlerde sandık başında duracak parti temsilcisi bile bulamadılar.

Hâlâ da kafalarını değiştirmiş değiller.

Hiçbiri gerekli çalışmayı yapmıyor.

Halka gideceklerine birbirlerinin kuyusunu kazıyorlar.

Mesut Yılmaz, Tansu Çiller'le; Bülent Ecevit, Deniz Baykal'la; Hüsamettin Cindoruk ise o gün önüne çıkan herkesle didişip duruyor.

İrticayı besleyen damarları kesecek önlemleri alacaklarına, ayrıntılarla zaman öldürüyorlar.

Rejimi, çok değil daha bir yıl önce uçurumun kenarına getirenler, hâlâ dimdik ayakta duruyor.

RP'nin uzantısı FP yine bildiğini okuyor.

Tansu Çiller miting meydanlarına türbanlı posterini astırıp irtica nutukları atıyor.

Din bezirgânları, sahte hacı, hoca ve bacılar, tarikatlar, halkı hem parasal, hem de beyinsel olarak sömürmeye devam ediyor.

* * *

Manzara-i umumiye bu kadar vahim durum gösteriyor

Ama bizim politikacılar hâlâ gerçeği göremiyor.

Akıllarını başlarına toplamazlarsa bu saltanat ancak seçime kadar sürer.

Sandıktan çıkacak sonuçlar, rejim için büyük sıkıntı yaratır.

O zaman bunun sorumluluğunu kim üstlenecek?

Rejimi içine düştüğü kaostan kim kurtaracak?

Bu ülke, ikinci bir Refahyol iktidarına tahammül edemez.

Bu gerçekleri hepimiz düşünmek zorundayız.

İrticayı tehlike görmeyenlere, bir örnek vermek istiyoruz:

İstanbul Belediyesi, Bandırma'ya 1 saat 45 dakikada gidecek olan yeni feribota bile iki tane mescit koydurmuş.

Bunun siyasi İslam düzeni özleminden kaynaklanmadığını, masum bir inancın gereği olduğunu hangi mantıklı insan söyleyebilir.

İş bu noktalara kadar gelmiş, biz hâlâ laklakla zaman geçiriyoruz.













Yazarın Tüm Yazıları