Kilo programları neden başarısız

Yaklaşık 20 yıldır fazla kilolu insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum.

Haberin Devamı

Yç hastalıkları uzmanıyım ama yalnız iç hastalıkları ve metabolizma sorunlarıyla ilgilenmiyor, mesleki çalışmalarımın neredeyse yarısını kilo sorununun çözümüne ayırıyorum. Ytiraf edeyim ki, yukarıdaki soruyu yanıtlamakta ben de zorlanıyorum. Sorunun bazı yanıtları tabii ki var, onları siz de ben de zaten biliyoruz. O halde sorun ne? Neden hâlâ şişmanlıyoruz?
Sorun, cevabın bir değil birden fazla olmasından ve bilinmeyen bazı noktaların hâlâ sürmesinden kaynaklanıyor. Kilo probleminde “failler” yani “suçlular” o kadar çok ki! Hangi hastada hangi suçluların nasıl bir işbirliği içinde çalıştıklarını anlamak da, bu süreci koordine ve kontrol etmek de bazen gerçekten de zor olabiliyor. Yşte bu nedenle herkes için ortak bir kilo çözümü ararsanız yanılırsınız.
YANLı? YOLDAYıZ
Bence, kilo sorununun herkeste farklı bir hikâyesi var. Çözüme karar veren doktor ve ekibinin yapması gereken hastayı sabırla dinlemek, yani “kilo hikâyesini” iyi anlamak olmalı! Oysa, ne biz doktorlar, ne de diyetisyenler hastaları yeterince dinlemiyor, sebebi iyice belirlemeden sorunu bildik ve standart çözümlerle çözmeye çalışıyoruz.
Hastalar da yeteri kadar dikkatli değiller. Onlar da hızlı-çabuk, kolay ve geçici çözümler peşindeler hep. Onların da bazı şeylere dikkat etmeleri gerekiyor.
Bana göre hastalar özellikle kilo hikayelerini çok iyi anlatmalı. Anlatırken samimi olmalı. Hiçbir şeyi gizlememeli, saklamamalı.
Doktora gitmeden önce ciddi bir “kilo hikâyesi” ve “yeme-içme alışkanlıkları özeti” çıkarmalı. Bugüne kadar yaptığı diyetleri, kullandığı hapları, yaşadığı sağlık sorunlarını, ruhsal durumlarını, yeme davranışlarını sık ve çok tükettiği gıdaları kısacası her şeyi ama her şeyi doktora ve diyetisyenine aktarmalı. Geçici değil, kalıcı çözümler aramalı.
Bir kez daha tekrarlayalım: Herkesin bir kilo hikâyesi var ve sorunun doğru ve kalıcı çözümü bu hikâyeyi doğru anlamakta gizli. Bunun yolu da “ilgili hasta + bilgili doktor + doğru bir ekip çalışması”ndan geçiyor.

Haberin Devamı

Önce doktora mı, diyetisyene mi gitmeli?

Haberin Devamı

Benim önerim şu; eğer kaybetmek istediğiniz kilo yani yağ birikimi 3-5 kiloyu geçmiyorsa yani sorununuz kozmetik ya da estetik nedenlerle vücut ağırlığınızın yüzde 5’inden de az bir ağırlık kaybı ise doktora gitmek yerine doğrudan bir diyetisyenle görüşmeyi düşünebilirsiniz. Yani diyelim ki 60 kilosunuz. 2-3 kilo civarında bir kilo kaybı arzuluyorsanız, bu durumda doğrudan diyetisyene gidebilirsiniz.
Yok, eğer kaybedeceğiniz kilolar mevcut ağırlığınızın yüzde 5’inden fazla olacaksa hangi kiloda olursanız olun 3-5 kilo fazla ise, hele hele obezite sınırında ya da obez biriyseniz, 20 yaş altında 50 yaş üstündeyseniz, herhangi bir hastalığınız özellikle de şekeriniz, tansiyonunuz, kanser hikâyeniz, kolesterol probleminiz varsa yolculuğa doğrudan bir diyet uzmanı ile birlikte başlamayı sakın düşünmeyin. Çünkü hem sağlığınızı bozabilir hem de verdiğiniz kiloları kısa bir süre sonra ve muhtemelen de fazlasıyla geri alırsınız.

Haberin Devamı

Neden önce tıbbi değerlendirme?

Kilo verme çabasına doğrudan diyetle başlamak yerine önce tıbbi değerlendirmeden geçerek yola çıkmak çok önemli. Bunun pek çok nedeni var. Birincisi şu: Kilo kaybı mevcut hastalıklarınızın, ilaçlarınızın, hemen her şeyin değiştirilmesini gerektirebilir. Daha da önemlisi 3-5 kiloyu geçen kilo kaybını bedeniniz ve ruhunuz tarafından sağlığınıza yönelik bir müdahale olarak algılanır.
Diğer taraftan “kilo alma sorunu” bazen önemli bir hastalığın ilk ve tek işareti olabiliyor. Mesela bir “Hipotroidi” bir “Kuşing hastalığı” üç beş ay kendini sadece kilo dengesinin bozulması ile gösterebiliyor. Doktor yerine doğrudan diyetisyene gittiğinizde hem kilolarınızdan kurtulamıyorsanız hem de altın kadar değerli bir tedavi zamanını kaybetmiş oluyorsunuz. Kısacası kilo almak sadece bir sonuçtur. Yapılması gereken “neden kilo alıyorum?” sorusuna cevap aramaktır.
Bu soruyu da ancak uzman  doktorlar yanıtlayabilir. Ama çözüm için diyet uzmanından, egzersiz danışmanından da yardım almak gerekir.

MAYR DYYETY

4. GÜN

Haberin Devamı

Kahvaltı kepekli beyaz peynirli (domates ve yeşil biberli) tost
2 ince dilim kepekli ekmek arasına 1 köfte kadar az yağlı az tuzlu beyaz peynir, domates ve biber dilimi ilave edin.
Ara öğün 3 kuru erik + 2 adet ceviz
Öğle yemeği yeşil salata (1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilaveli)  2 çorba kaşığı haşlanmış buğday 150 ızgara tavuk (derisiz kısmından)
Yeşilliklerle hazırladığınız salataya 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ile birlikte haşlanmış buğdayı ilave ederek karıştırın.
Ara öğün 1 su bardağı yağsız süt
Ara öğün  3 adet kepekli bisküvi + 1 bardak yeşil çay (limonlu)
Akşam yemeği 1 kase domates çorbası 1 ince dilim çavdar ekmeği 3 çorba kaşığı yoğurt
Ara öğün  2 çorba kaşığı yulaf + 1 kutu light meyveli yoğurt

Yazarın Tüm Yazıları