Keşke gitseydi

EXPO İzmir'in hakkıdır.

Haberin Devamı

İşte yine İkiçeşmelik'ten Alsancak'a doğru inerken aynı ses yükseliyor içimden: ''EXPO bu 'Ege incisinin' hakkıdır. Türkiye'nin Ege'den dünyaya açılan bu uygarlık şehri için EXPO bir vitrindir.''

 

Dün tam bu satırları yazmayı düşünüyordum ki, kötü bir haber alıyorum: ''İzmir'in EXPO 2020 adaylık mektubu ne yazık ki şehrin Belediye Başkanı tarafından Paris'e götürülmüyor.''

 

Başkan Aziz Kocaoğlu, Belediye'deki polis operasyonu nedeniyle mektubu götürmek istemiyor. Gerekçe 'moralsizlik.' Bu gerekçeyi duyar duymaz ''Keşke gitseydin sayın başkan'' demek geliyor içimden...

 

Haberin Devamı

İzmir bir dünya şehridir ve ne olursa olsun bu mektubu şehrin seçilmiş Belediye Başkanı götürmelidir.

 

Şimdi bu adaylık başvurusu 'kırık bir mektupla' yapılmıştır.

 

Kırıktır, kırgındır, hüzünlüdür...

 

İzmir Belediye Baskını'nın arkasında hangi niyet olursa olsun, hangi tuzak, kumpas olursa olsun, ya da bunların hiçbiri olmasın sonuçta İzmir'in EXPO adaylık başvurusu bütün bu lokal çekişmelerin içinde global bir projedir.

 

Bu nedenle Kocaoğlu, 'bu lokal moralsizliği' içine atıp mektubu Paris'e götürmeliydi.

 

Dünden beri İzmir'de seçimin yarattığı atmosferi gözlüyorum. Siyasetin İzmir'de yarattığı heyecanı yazacakken 'EXPO olayının' yani 'o kırık mektubun' ortasına düşüyorum.

 

Siyasetin EXPO'yu kuşattığı, kırıp döktüğü bir İzmir'le karşılaşıyorum. Bir kaç gün boyunca 'kırık mektup şehri' İzmir'in siyasi resmini çizmeye çalışacağım.

 

Aziz Kocaoğlu gitmeli miydi, gitmemeli miydi
Aziz Kocaoğlu gitmemekle doğru yaptı: İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan bu baskın CHP’nin İzmir’deki gücünü kırmak içindir. Başkan gitmeyerek tepkisini dile getirmiştir haklıdır.
Adaylık mektubunu götürmeliydi: Ne olursa olsun İzmir’in geleceği her şeyin üstündedir. Siyasi kavgalar İzmir’in geleceği olan Expo 2020’yi gölgelememelidir. Bu nedenle Başkan mektubu götürmeliydi.

Yazarın Tüm Yazıları