Kayseri’ye fazla torpil olmasın diye Kraliçe’yi Bursa’ya götürmüÅŸler

Bu haberlerle meraklandım. Â

İngiltere Kraliçesi Ankara ve İstanbul’un dışında neden Bursa’yı seçmişti?

"Girişimci Türk kadınları" neden ilgisini çekmişti?

Sorumun yanıtı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez’in de bulunduğu yemek masasında geldi.

Bursa’da ünlü modacılar Cemil Ä°pekçi, Bahar Korçan ve Dilek Hanif’le tanışan Kraliçe, Londra’da ödül verdiÄŸi Rıfat Özbek’i de hatırladı: "Türk tasarımcıları çok baÅŸarılı. Kendilerini dikkatle izliyorum."                   Â

Kraliçe TOBB Kadın GiriÅŸimciler Kurulu BaÅŸkanı Aynur Bektaş’tan "Türk kadın giriÅŸimcilerin baÅŸarılarını" dinleyince etkilendi: "Türk kadın giriÅŸimcilerin farklı sektörlerde öne çıkması çok önemli."                          Â

Türkiye’deki baÅŸarılı kadın yöneticilere örnek olarak da Kraliçe’ye iki Ä°ngiliz ÅŸirketini yönetenler anlatıldı.        Â

Bunlardan biri HSBC Türkiye’nin Genel Müdürü Piraye Antika, diÄŸeri de Shell Türkiye Genel Müdürü Canan EdiboÄŸlu’ydu.        Â

Tüm bunlar arasında masada, "Kraliçe’yi Bursa’ya çeken neydi?" sorusu ortaya atıldı.     Â

Buna yanıt, CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül’ün eÅŸi Hayrünnisa Gül’den çıktı.  Â

Hayrünnisa Gül’ün anlattığına göre, CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül, Ä°ngiltere Kraliçesi’nin Türkiye programı kesinleÅŸince, Ankara ve Ä°stanbul’un dışında Anadolu’dan bir de kendi memleketi Kayseri’yi görmesi gerektiÄŸini düşündü.  Â

Derken Abdullah Gül, önümüzdeki hafta resmi davetle Türkiye’ye gelecek Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer için de bir Kayseri programı planladıklarını hatırladı.

Bir hafta arayla Türkiye’ye gelen iki önemli konuğu Kayseri’ye de yönlendirmek, "aşırı torpil" gibi algılanabileceği endişesi Gül’u duraksattı.

Duruma bakıldı. Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer’in Türkiye ziyareti, İngiltere Kraliçesi’nden önce netleşmiş, Kayseri gezisi o programa konulmuştu.

Bunun üzerine Kraliçe Elizabeth için Kayseri yerine Bursa programı planlandı.

Böylece Bursa’nın kısmetine Kraliçe çıktı...

Bursa, Kraliçe sayesinde adını İngiltere’de etkili şekilde duyurma fırsatı yakaladı...

Havalimanı güvenliği için ’dini inanç genelgesi’ mi var

DIŞİŞLERİ Bakanlığı’nda çalıştıktan sonra özel sektöre geçen bir hanım arkadaşım geçen gün Atatürk Havalimanı’nda güvenlikten geçerken, görevli üzerindeki uzun ceketi çıkarmasını istemiş.

Güvenlik görevlisi ısrar etmiş:

 Ceketinizi çıkarın, cihazdan öyle geçin...

Arkadaşım türbanlı bazı hanımların pardesülerini dahi çıkarmadıklarını görmüş:

- Bakın oradaki hanımlar pardesüyle cihazdan geçiyor.

 İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi var.

Aramada insanların dini inançlarına saygı göstermemiz gerekiyor, Biz de ona göre davranıyoruz.

Arkadaşım sinirlenmiş:

- Öyleyse ben de ceketimi çıkarmıyorum.

 Hanımefendi biz de sizi özel aramaya almak zorundayız.

- Madem öyle genelgeyi gösterin bana.

Ayrıca güvenlik şefini de çağırın.

Tartışma sonrasında arkadaşımı "özel güvenlik araması"ndan geçirmişler, ardından şef gelmiş.

Şef, genelge konusunu geçiştirmeye çalışmış.

Bu durumda arkadaşımın sorusunu ısrarla yinelemek gerekiyor:

Havalimanı güvenliği için "dini inanç genelgesi" var mı?

Türk olsam Türklüğümle büyük gurur duyardım

TÜRKİYE İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu’nun (TUSKON) önderliğindeki "3’üncü Türkiye-Afrika Dış Ticaret Köprüsü" zirvesi çerçevesinde çarşamba akşamı Sehil Şirketler Grubu’nun ev sahipliğindeki yemekte Uganda Devlet Başkan Yardımcısı Gilbert Bukenya Balıbeseka’yla tanıştım.

Ugandalı konuk, İstanbul’a ilk kez gelmiş, Boğaz’da bir de tura katılınca kendinden geçmişti.

Gazeteci olduğumu öğrenince, "Başbakan Tayyip Erdoğan ve hükümeti eleştiriyor olmalısınız.

Ben sizin yerinizde olsam eleştirmem. Çok başarılı işler yapıyorlar" dedi.

Balıbeseka, 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı da anımsayıp, onu da övdükten sonra, bize gıpta ettiğini vurguladı:
"Türk olsam, Türklüğümle gurur duyardım..."

"Gurur" bölümü tamam da, hükümeti eleştirmemek olur mu?

O zaman Uganda’dan ne farkımız kalır?