Kalp krizleri kadın ve gençlerde daha tehlikeli

Yaşlanan erkeklerin kalp krizi geçirme riskleri daha yüksektir ama kriz bir kez geldi mi "tehlike" gençler ve kadınlarda daha fazladır.

GENÇLER HAZIRLIKSIZ YAKALANIYOR

Kalp krizinin gençlerde daha ağır seyretmesinin pek çok nedeni var. Doğuştan ve edinsel kalp kası hastalıklarının doğumsal kalp kapağı ve kası hastalıklarının gençlerde daha sık görülmesi bunun başlıca sebebidir. Diğer bir neden de genç kalbin krizlere hazırlıksız olmasıdır. Yaş ilerledikçe yavaş yavaş gelişen tahribata karşı yeni damarsal yol ağları yani yeni kılcal damarlar oluşturan yaşlılarda kalp krizinden ölme ihtimali gençlerden daha düşüktür. Çünkü bu yeni damarlar sorunlu damarların yedekleri gibidir. Kriz anında kalp damarı tıkanınca bu hazır yan yollar devreye girer ve sorunlu bölgeye kan taşımaya başlarlar. Gençlerde bu yan yollar, yedek damarsal ağlar yeteri kadar oluşmadığından kalp krizleri daha ölümcül seyreder.

KADIN KALBİ ÇOK FARKLI

Benzer bir risk artışı kadınlar için de söz konusudur. Menopoza kadar östrojen hormonunun koruyucu şemsiyesi altında keyif süren kadın kalbi, menopozla birlikte artan kalp krizi riskine hazırlıksız yakalanır. Yapılan çalışmalar, kadınlarda kalp krizi riskinin her zaman koroner daralması ve tıkanması ile ilişkili olmayabileceğini de gösteriyor. "Kadınlarda iskemi sendromunun gelişimi" çalışması -WISE çalışması- ile de gösterildi ki kadınlarda anjiyo sonuçlarının normal çıkması kalp krizi geçirilmeyeceği anlamına gelmiyor. Bu çalışmanın sonuçlarına göre koroner damar hastalıklarının tanımlanmasında "altın standart" olarak gösterilen anjiografi kadınların kalplerinde yer alan küçük damarlardaki pıhtıları açığa çıkaramayabiliyor. Bu çalışmanın en önemli sonucu "kadın kalbinin farklı" olduğunu bir kez daha kanıtlamasıdır.

Bu çalışma özellikle yüksek tansiyon, yüksek şeker ve artmış trigliserit üçlüsünden oluşan "metabolik sendrom"un kadınları kalp krizine daha fazla yaklaştırdığını ortaya koyuyor. Sigara, stres ve doğum kontrol hapı üçlüsü kadın kalbini erkeklerden daha fazla etkiliyor. Bir başka sorun da "kadınlarda görülen kriz belirtilerinin farklı olması"dır. Kadınlarda kalp krizi bilinen klasik göğüs ağrısından farklı olarak nefes darlığı, yorgunluk, bitkinlik, bulantı, baş dönmesi gibi gözden kaçan belirtilerle ortaya çıkabiliyor. O bilinen tipik göğüs ağrıları kadınlarda ortaya çıkmayabiliyor. Kadın ve gençlerin kalp hastalıkları bakımından daha fazla bilgilendirilmelerinde, eğitilmelerinde yarar var!

Gece kramplarının nedenleri

Gece kramplarının en önemli sebepleri yatmadan önce alkol kullanımı, kanda potasyum seviyesinin azalması, şeker hastalığı, uyku öncesi yapılan ağır egzersizler ve vücuttan aşırı su kaybı gibi problemlerdir. Parkinson hastalığı gibi bazı sinir sistemi bozukluklarında anti-depresan ilaçların, idrar söktürücülerin, kalsiyum kanalı engelleyicilerini kullananların bazılarında ve "niasin" alanlarda da gece krampları sıklaşabiliyor.

Eğer böyle bir sorun yaşıyorsanız; kramp oluşan bacağınıza masaj yapmanız ve bacağı dümdüz uzatıp kasılmış kas gevşeyinceye kadar ayağınızı bilekten esnetmeye çalışmanız, problemli kas bölgesi üzerine soğuk buz torbası veya poşet uygulamanız ya da sıcak bir banyo almanız tavsiye ediliyor. Bizim önerimiz gece kramplarınız varsa yatmadan önce alkol almamanız, ağır egzersiz yapmamanız ve gün boyu bol bol su içmenizdir.

ehattat@yasasinhayat.org

Dr. Evren ALTINEL

Havuzlara dikkat

Yaz mevsiminde kirli suların karıştığı havuzlar veya yeterince kimyasal temizlik yapılmamış sularda yüzenlerde, gözlerde iltihaplanma (konjonktivit) riski artıyor. Özellikle açık gözle yüzülürken göze kaçan kirli su gözün üst tabakasında iltihaba yol açıyor. Göz iltihaplanmasının başlıca belirtileri: Yanma, kaşıntı, kızarıklık ve çapaklanmadır. Korunmak için temizliğinden emin olmadığınız havuzları kullanmayın, havuzda yüzerken ya gözünüzü kapatın veya su geçirmez gözlükle yüzmeyi deneyin. Eğer göz iltihaplanmasına yakalanırsanız en kısa zamanda bir göz hekiminden yardım isteyin.

Balık cilde iyi gelir

Balık yemenizi tavsiye eden dermatologların sayısının artması sizi şaşırtmasın. Balık cilt geliştirme programlarının ilk on sırasında yer almaktadır. Bunun nedeni sadece kaliteli proteinlere sahip olması değildir. Balık aynı zamanda güçlü bir D vitamini, kalsiyum kaynağıdır. Balık bütün temel amino asitleri sağlayan mükemmel bir protein kaynağı olması yanında magnezyum, fosfor, selenyum ve çinko için de iyi bir depodur. Deniz ürünlerinin daha az tuz ve kolesterol içermeleri de başka bir avantajdır. Cildinizde uzman bir doktor gibi çalışan Omega3 yağlarının en çok bulunduğu besin de balıktır. Cilt iyileştirme programlarınızı yaparken balığa mutlaka yer verin. Yağda kızartılmış balıkları değil haşlanma, buğulama veya fırında yapılan balıkları tercih edin. Izgara balıklardan da faydalanabilirsiniz.

St John’s kullanırken güneşe çıkmayın

St John’s Wort hafif ve orta dereceli depresyon tedavisinde tamamlayıcı olarak kullanılabilen bitkisel bir destektir. Stres, mevsimsel depresyon, anksiyete ve regl öncesi sendromunda da yararlı olduğu düşünülen bu bitki daha ağır depresyon vakalarında ise çok etkili değildir. "St John’s ekstraktı kullanabilir miyim?" sorusunun en doğru cevabı "Mutlaka doktorunuza danışın!" olacaktır.

Bunun sebebi diğer bitkisel desteklerde olduğu gibi St John Wort’un da bazı yan etkilerinin olabilmesidir. Örneğin açık tenliyseniz bu bitkiyi kullanırken uzun süreli güneşe çıkmamanız gerekir. Mide rahatsızlıkları, alerjik reaksiyonlar, yorgunluk ve kan basıncında değişiklikler de bu bitkinin yan etkileri arasındadır. Hamilelerin ve anti-depresan ilaç kullananların ise bu bitkisel desteği kullanmaları tavsiye edilmiyor. ehattat@yasasinhayat.org

Dr. Ece HATTAT

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00

Yeni bir diyet: Değer mi

Geçen hafta yeni diyet programına başladım. 35 yaşındayım ve bu 5. kilo verme girişimim. Diyet programlarının birbirinden farkı yok. Ancak her yeni programda biraz daha zorlandığımı hissediyorum. Farklı ne yapabilirim?

Her yeni diyet girişiminde vücudunuzun biraz daha zorlandığı kesindir. Ve verdiğiniz kiloların önemli bir kısmını aldıktan sonra "Yeni bir başlangıçta yeni bir diyet acaba değer mi?" sorusu aklınıza geliyorsa beslenme eğitimi içeren bir program sizi ikna edecektir. Standart listelerden ibaret bir programda her hafta aynı menüyü uygulamak zorunda kalmak zihninizi ve bedeninizi kısır döngüye sokacaktır. Size özel olarak düzenlenen listede öğünlerin içeriğini sorgulamak ve öğrenmek başarılı kilo korumanın temel taşlarıdır.

Elinizdeki listeyi en ince ayrıntısına kadar dikkatle incelediğinizde uygulamanın da daha kolay ve başarılı olacağını unutmayın. Neyi neden yaptığınızı bilmek bilinçsizce uygulamaları ortadan kaldıracak ve elinizdeki beslenme planı bir yaşam tarzı haline işte bu şekilde gelecektir. Unutmayın! Aktif yaşam önerilerinin de günlük yaşantınıza adapte edebilecek tarzda, size uygun şekilde düzenlenmesine dikkat edin. Yeni bir diyet için değer diyebileceğiniz bir beslenme programı uzman kişiler tarafından yönetilmeli ve siz de bu yönetimin başrol oyuncusu olmalısınız.



Soğuk bir içecek alır mısınız

Havalar çok sıcak ve artık ben de dayanamıyorum. Soğuk bir şeyler içmek istiyorum. Kalorisi düşük olan ne tavsiye edersiniz?

Beslenme programının kalorisini artırmamak için sürekli su içmeye çalışıyorsunuz. Bu sıcaklarda su içmek kışa göre daha kolay ama yine de soğuk farklı içecekler gözünüzün önünden geçiyor olabilir. Birazcık hareketinizi artırarak hayatınızdaki birkaç tembellikten vazgeçerek aslında 1 bardak soğuk içeceği programınıza ilave edebilirsiniz. Diyetisyeninize danışarak bu içeceklerden birini günlük programınıza ekleyebilirsiniz:

l 1 bardak taze sıkılmış meyve suyu (buzlu)

l 1 bardak taze sıkılmış portakal suyu + biraz soda ile karıştırın.

l Evde yapılmış veya şekersiz hazırlanmış limonata (tatlandırıcı ile veya 1 çay kaşığı bal ile taze nane ilave ederek)

l 1 küçük bardak ayran

l 1 bardak light süt ile yapılmış kahve (buzlu) (tam yağlı sütten yapacaksanız yarı yarıya su ile karıştırın)

l 1 şişe light bira

l 1 kadeh şarap

l Ice tea (buzlu çay)

l Kremasız soğuk kahveler

gunes@yasasinhayat.org
Yazarın Tüm Yazıları