Kalp hastaları seksten korkmasın

Bunun temelde iki nedeni var diye düşünülüyor. Birincisi, psikolojik sorunların özellikle stres kaynaklı olanların, depresyon ve benzeri duygu durum bozukluklarının daha sık görülmeye başlanması. İkincisi ise cinsel problemlerin eskisine oranla daha kolay ifade edilmesi, anlatılması yani saklanmaması. "İktidarsızlık problemi" özellikle erkekler için ürkütücü sorunların başında yer alıyor ve sanıldığı gibi çoğu kez psikolojik nedenlerden değil fiziksel sebeplerden kaynaklanıyor. Uzmanlara göre iktidarsızlığın yüzde 80’i fiziksel etmenlere bağlı. En önemli faktör ise damar hastalıkları.

EN ÖNEMLİ TEHLİKE: DAMAR SERTLİĞİ

Damar hastalıkları içinde iktidarsızlığa yol açan birinci sorunun damar sertliği olduğu belirtiliyor. Erkeklerde cinsel organlara giden damarlar sertleşince, yeteri kadar daralıp kan geçişine izin vermiyor ve iktidarsızlık sorunu ortaya çıkıyor. Böyle bir hastada damar daralması veya tıkanması kalp, beyin ve böbrek damarlarında da görülebiliyor. Özellikle kalp damarlarında sık olduğu belirtiliyor. Yani cinsel organları besleyen damarların daralması bir anlamda kalp damarlarının da daralma olasılığının artması anlamına geliyor.

PSİKOLOJİK SEBEPLERE DİKKAT

Araştırmalar da bu gözlemleri destekleyen sonuçlar veriyor. Maalesef kalp hastaları arasında iktidarsızlık problemi oldukça sık görülüyor. Tersine iktidarsızlık problemi yaşayan erkeklerde araştırma yapıldığında kalp-damar hastalıkları saptanabiliyor. Bazı araştırmalara göre belirlenmiş koroner kalp hastalığı olan erkeklerin neredeyse üçte birinde cinsel problemler var. Bu problemlerin küçük bir kısmının nedeni psikolojik de olabiliyor. Kalp hastalarında seks yapmaya karşı yersiz bir korku ortaya çıkabiliyor. Seksin kalp hastalığını kötü yönde etkileyebileceği düşüncesi ve korkusu cinsel gücü azaltıyor. Oysa haftada iki kere seks yapan erkek kalp hastalarının yeni bir sorun yaşama olasılığının daha az olduğunu gösteren güvenilir çalışmalar var. Özellikle sürekli birlikteliğiniz olan kişiyle düzenli bir seks hayatınız varsa bu kalbinize iyi bile geliyor. Kaçamak, günübirlik cinsel ilişkilerin heyecan, korku ve diğer nedenlerle kalbi yorduğu, üzdüğü hatta kalp krizlerine neden olabildiği biliniyor.

BAZI İLAÇLAR CİNSEL GÜCÜ AZALTABİLİYOR

Kalp hastalarında tedavi için kullanılan bazı ilaçların da cinsel gücü azaltması mümkün. Özellikle tansiyon ilaçlarından bazıları cinsel güçte gerileme yapabiliyor. Kalp hastalarının Viagra ve benzeri cinsel destekleri, sertlik sorunu çözücüleri kullanırken de dikkat etmeleri gereken noktalar var. Özellikle damar genişletici ilaçların Viagra ile birlikte alınmaması gerekiyor. Kalp hastası iseniz, iktidarsızlık probleminin çıkabileceği aklınızda olsun ama bunun çözülebilir bir sorun olduğunu unutmayın. İktidarsızlık sorunu çeken bir erkekseniz mutlaka kalbinize de baktırmayı unutmayın.

Araştırmalar da bu gözlemleri destekleyen sonuçlar veriyor. Maalesef kalp hastaları arasında iktidarsızlık problemi oldukça sık görülüyor. Tersine iktidarsızlık problemi yaşayan erkeklerde araştırma yapıldığında kalp-damar hastalıkları saptanabiliyor. Bazı araştırmalara göre belirlenmiş koroner kalp hastalığı olan erkeklerin neredeyse üçte birinde cinsel problemler var. Bu problemlerin küçük bir kısmının nedeni psikolojik de olabiliyor. Kalp hastalarında seks yapmaya karşı yersiz bir korku ortaya çıkabiliyor. Seksin kalp hastalığını kötü yönde etkileyebileceği düşüncesi ve korkusu cinsel gücü azaltıyor. Oysa haftada iki kere seks yapan erkek kalp hastalarının yeni bir sorun yaşama olasılığının daha az olduğunu gösteren güvenilir çalışmalar var. Özellikle sürekli birlikteliğiniz olan kişiyle düzenli bir seks hayatınız varsa bu kalbinize iyi bile geliyor. Kaçamak, günübirlik cinsel ilişkilerin heyecan, korku ve diğer nedenlerle kalbi yorduğu, üzdüğü hatta kalp krizlerine neden olabildiği biliniyor.

BAZI İLAÇLAR CİNSEL GÜCÜ AZALTABİLİYOR

Kalp hastalarında tedavi için kullanılan bazı ilaçların da cinsel gücü azaltması mümkün. Özellikle tansiyon ilaçlarından bazıları cinsel güçte gerileme yapabiliyor. Kalp hastalarının Viagra ve benzeri cinsel destekleri, sertlik sorunu çözücüleri kullanırken de dikkat etmeleri gereken noktalar var. Özellikle damar genişletici ilaçların Viagra ile birlikte alınmaması gerekiyor. Kalp hastası iseniz, iktidarsızlık probleminin çıkabileceği aklınızda olsun ama bunun çözülebilir bir sorun olduğunu unutmayın. İktidarsızlık sorunu çeken bir erkekseniz mutlaka kalbinize de baktırmayı unutmayın.

Pahalı ilaç her zaman iyi ilaç olmayabiliyor

Tedavide ilaç kullanımı doktor ve hastalar için çok önemli yönleri olan bir iştir. Son yıllarda hızla artan ilaç harcamaları dikkate alındığında ilaç-etkinlik kavramı daha önemli hale gelmiştir. Herhangi bir hastalığın tedavisinde uygun ilaçların kullanılması kadar ilaçlara erişim sorununuzun çözülmesi, tedavinin etkinlik ve kalitesinin izlenmesi, yan etki ve zararlı etkilerin belirlenip takip edilmesi de büyük önem taşımaktadır. En pahalı ilaç her zaman en iyi ilaç olmayabilir. En ucuz ilaç bazen en doğru tedavi aracı haline de gelebilir. Amaç ilacı akıllıca kullanmak ve ilaç kullanırken de etkinlik-maliyet ilişkisine dikkat etmektir.

Burada temel görev hastasına ilacı yazan doktora düşmektedir. Ama hastaların da ilaçlarla ilgili bilgilenme haklarını kullanmaları gerekmektedir. Bir taraftan yıllık ilaç tüketimi on milyar dolara yaklaşan diğer taraftan halkının neredeyse yarısının kaliteli sağlık hizmeti alamadığı bir ülkede yaşıyoruz.

Dr. Evren ALTINEL

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için: Tel: (0212) 236 73 00

Elimde şu ana kadar uyguladığım bütün diyetler var. Ve tekrar diyet yapmaya başlamak istiyorum. Hangisinin bana uyun olduğuna nasıl karar verebilirim?

Yarım kalan diyetler çöpe

Uyguladığınız diyetin başarısı sürekliliği ile ölçülebilir. Sıkılıp uygulamayı bıraktığınız diyetlerde önemli bir besin öğesi eksikliği, tek bir besinin tercihi veya aşırı enerji kısıtlaması ve benzeri durumlar söz konusu olabilir. İşte dikkat etmeniz gerekenler;

Basit egzersiz çeşitlerinin (yürüyüş, bisiklet gibi) bile zorunlu olarak sınırlandırıldığı düşük kalorili diyetlerle metabolizmanızın bu hareketsiz yaşama kolayca uyum sağlayacağını unutmayın. Peki ya sonra? Kas kaybı ve kolayca yağlanan bir vücut tipi.

Bir besin ya da besin grubunun tuhaf (!) miktarlarda tüketilmesini öneren diyetler. Gün boyu sadece lahana çorbası veya greyfurt suyu, tarçınlı elma suyu gibi. Bu besinler sağlıklı bir beslenme planın parçalarıdır. Aşırı miktarda tüketilmeleri gaz, şişkinlik, ağız kokusu gibi sorunları ortaya çıkarabilir.

Besin değişimlerinin kullanılmadığı kısıtlı menüler. Bir dilim ekmek yerine salatanıza ilave edebileceğiniz bir orta boy patates veya ara öğünde tüketebileceğiniz bir avuç leblebi değişimlerini öğrenerek uygulayabildiğiniz bir diyetten sıkılmazsınız.

Son tahlillerimi yaptırdığımda "insülin direnci" olduğunu ve kilo vermem gerektiğini söylediler. Neden kilo vermek zorundayım?

İnsülin direnciniz varsa

Diyabetin tedavisinde birinci sırayı diyabete uygun bir diyet ikinci sırayı da ilaçlar ve egzersiz alır. İleri yaşlarda çıkan diyabet genelde kilo fazlalığı ile yakından ilgilidir. Eğer olması gerekenden fazla vücut ağırlığına sahipseniz, pankreasın ürettiği insülin vücudunuzdaki aşırı yağ nedeniyle daha az etkili hale gelecektir.

"İnsülin direnci" olarak tanımlanan bu durum vücudunuzdaki fazla yağın azalmasıyla engellenebilir. Sizin için sağlıklı sınırlar içerisinde olan uygun kiloya ulaşmanız kan şekeri kontrolünü sağlamanız, hem diyabet komplikasyonlarının azalmasına neden olacak hem de hipertansiyon ve kalp gibi diğer rahatsızlıkların ortaya çıkma riskini azaltacaktır.

Bağışıklığın hücum oyuncusu: Ekinezya

Doğal bir antibiyotik ve enfeksiyon savaşçısı olan ekinezya bağışıklık sistemini güçlendirir. Soğuk algınlığı, ateş, solunum ve idrar yolu enfeksiyonlarında, ağız ve boğaz enfeksiyonlarında ve bağışıklığı düşük olanlarda oldukça faydalıdır. Ekinezya ayrıca cilde haricen uygulandığında ciltteki yanık, apse, egzama, ağız ülserleri, uçuk ve yatak yaraları gibi cilt sorunlarında yara iyileşmesini hızlandırır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ekinezya bitkisinin alt sınıflarının olmasıdır. Bu nedenle ekinezya desteği kullanacağınız zaman alacağınız desteğin hangi sınıftan geldiğine ve ne kadar aktif madde içerdiğine dikkat etmeniz gerekiyor. Soğuk algınlığı gibi akut enfeksiyonlarda günde 4-5 kere 200 miligramlık yüksek dozlar tavsiye edilirken, daha kronik enfeksiyonlarda bu dozu günde 2-3’e indirebilirsiniz.

Ekinezyayı uzun dönemli kullanmak istiyorsanız her 2 ayda bir hafta bu kullanıma ara vermeniz öneriliyor. Ekinezyanın bilinen bir yan etkisi de bulunmuyor. Ancak bağışıklık baskılayıcı ilaçları kullananların ekinezya almamaları gerekiyor. 

Diyetisyen Süheda İmamoğlu