Kadınları güzelleştiren en yeni teknikler

Artık estetik operasyonların mevsimi kalmadı. Ama yaz mevsimi yaklaştıkça vücutlarla ilgili endişeler de gün yüzüne çıkıyor.

Ve giderek daha çok kişi estetik cerrahların kapısını aşındırıyor. Peki, son yıllarda cerrahi ya da cerrahi olmayan estetik uygulamalarda ne tür gelişmeler var? Doç. Dr. Nazım Çerkeş’e sorduk.

urun estetiğinde günümüzde gelinen en son nokta nedir?

- Burun estetiği, estetik operasyonlar içinde en kompleks ve incelikli olan ameliyat. Hasta açısından çok kolay ve ağrısız olmasına karşın burnun yüzün tam ortasında en çok göze görünen organ olması nedeniyle milimetreden küçük hatalar bile asimetri şeklinde ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle bu operasyon çok titiz bir çalışma, büyük bir deneyim ve beceri gerektiriyor. Eğer hastada nefes alma problemleri de var ise aynı operasyonda düzeltilmesi gerekiyor. Günümüzde burun estetiği sadece burnun küçültüldüğü bir operasyon olmaktan ziyade burnun bazı bölümerinin küçültülüp bazı bölümlerinin ise birtakım kıkırdak eklemeleriyle büyütüldüğü ve burnun yüzün diğer kısımlarıyla yaptığı açıların değiştirildiği bir dengeleme ameliyatı şeklinde değerlendiriliyor. Burun estetiğinde günümüzde en güzel sonuçlar burnun yüzün diğer oluşumları ile uyum içinde olduğu ve ameliyat olduğu kimse tarafından anlaşılmayan operasyonlar olarak kabul ediliyor.

Yüz estetik cerrahisinde daha doğal sonuçlara nasıl ulaşılabilir?

- Yüz germe operasyonları yerçekimi etkisiyle sarkmış deri ve deri altı yağ yastıkçıklarının yerçekiminin aksi yönünde yukarıya asılması prensibine dayanıyor. Bu operasyonlardaki en önemli gelişmelerin başında deriyi aşırı germeksizin deri altındaki yağ yastıkçıklarının orijinal yerlerine dikişlerle asıldığı operasyonların yapılması. Sadece derinin gerildiği operasyonlarda kalıcı ve doğal sonuçlara ulaşılması mümkün olmaz. Derinin fazla gerildiği durumla da maske gibi bir görünümün yanı sıra gerginliğe bağlı kulak önlerinde izler de oluşabiliyor.

Yüze öğlen arasında uygulanabilen ameliyatsız yöntemler neler ve nasıl sonuç veriyor?

- Ameliyatsız yöntemler hiçbir zaman operasyonlar kadar etkili ve kalıcı sonuçlar vermemekle birlikte bu alanda başarılı sonuçlar veren birçok yöntem mevcut. Kısa sürede uygulanabiliyor, istirahat gerektirmemeleri ve hemen günlük hayata dönülebilmesi bu yöntemlerin en önemli avantajları. Özellikle ameliyat geçirmek istemeyenlerde ve ameliyata gerek duyulmayan genç kişilerde ameliyatsız yöntemlerle yüzde daha dinç ve canlı bir görünüm elde edilebiliyor.

Meme büyütme operasyonlarında uygulanan yöntemler ve bu yöntemlerin riskleri neler?

- Meme büyütme operasyonlarında en etkili ve başarılı yöntem silikon meme protezleri ile büyütme. Son yıllarda yağ enjeksiyonları ile meme büyütme girişimleri olmuş ancak bu yöntemler meme protezleri kadar başarılı sonuçlar vermemiştir. Meme protezi üretimindeki teknolojik gelişmeler daha anatomik (gözyaşı damlası şeklinde) ve dayanıklı protezlerin ortaya çıkmasını sağladı. Bu da ameliyat sonrası oluşabilecek problemleri azalttı. Bu alandaki en önemli gelişme kesilse veya patlasa dahi dışarı akmayan jel protezlerin üretilmesi ve kullanıma girmesi. Ayrıca değişik boy ve göğüs yapısındaki hastalara uygun değişik şekil ve boyutta meme protezlerinin üretilmesi hastaya en uygun protezin kullanabilmesini ve daha doğal, başarılı sonuçların alınabilmesini sağladı. Günümüzde kullanılan protezlerin patlama ve sızdırma riskleri yok. Meme protezi ameliyatlarının en sık görülen komplikasyonu protez etrafında vücudun oluşturduğu destek dokusunun protezin sert hissedilmesine neden olması ileri durumlarda da meme şeklini bozabilmesi. Bu problem yüzde 1 ila yüzde 2 gibi düşük bir oranda görülüyor ve düzeltilmesi oldukça kolay.

Burunda doğal bir görünüm önemli

Burnun çok küçültüldüğü ve kaldırıldığı operasyonlarda burun çatısını oluşturan ve nefes alma fonksiyonunda önemli rolü olan kemik ve kıkırdakların önemli bir kısmının çıkartılması sözkonusu olduğundan nefes alma fonksiyonunun bozulma ihtimali artıyor. Günümüzde burun estetiğinde fonksiyonel yani nefes alma fonksiyonunun korunduğu bozuk ise düzeltildiği bir burun elde edilmesi en az güzel ve doğal bir estetik sonuç kadar önemli bir kriter. Bu nedenle burnun nefes alma fonksiyonunda önemli rol oynayan kıkırdakları çıkartmak yerine bunları yeni cerrahi tekniklerle şekillendirmek ve gerekiyorsa burun çatısını güçlendirici kıkırdak eklemeleri yapmak burun estetiğindeki en önemli gelişmelerin başında geliyor. Bu yöntemlerin kullanıldığı operasyonlarda hem çok daha doğal ve başarılı sonuçlar elde edilmekte hem de ameliyat sonrası dönemdeki morluk ve şişlikler çok daha az olmakta.

Endoskopi, yüz germede ideal

Günümüzde modern yüz gençleştirme operasyonları bir deri germe operasyonundan çok cilt altı yağ yastıklarının gerilmesi prensibine dayanıyor. Daha az iz bırakacak şekilde kısa izli yüz germe operasyonları ile doğal görünümlü ve operasyon yapıldığı anlaşılmayan sonuçlara ulaşılabiliyor. Ayrıca özellikle son 10 yıl içinde endoskopik cerrahinin yüz gençleştirme operasyonlarında uygulanması bu alanda büyük bir çığır açtı. Endoskopik cerrahi özellikle alın ve gözlerle ağız arasındaki orta yüz bölümünün gerilmesi için kullanılıyor. Bu yöntem saç içine yapılan küçük kesilerden uygulandığından iz oluşmuyor, iyileşme daha çabuk oluyor.

Teknolojinin son nimetleri  ameliyatsız gençleştiren uygulamalar

Ameliyatsız yöntemlerin en sık uygulananlarının başında botoks uygulamaları geliyor. Onu dolgu uygulamaları, lazer, yüz soyma ve radyo dalgaları gibi yöntemler izliyor.

Botoks kırışıklık oluşturan yüz kaslarını bir süreliğine felç ederek çizgilerin azalmasını, genç bir yüz görünümünün oluşmasını sağlıyor.

En çok alın ve göz çevresine uygulanıyor.

Yüzdeki derin kırışıklık çizgilerinin derinliğini azaltmak için bu çizgilerin altına dolgu maddeleri uygulanabiliyor.

Bu maddelerden en sık uygulananı vücudumuzda da mevcut olan hyalüronik asit ihtiva eden dolgular.

Dolgu maddesi uygulamaları 10 dakika gibi kısa bir sürede uygulanabiliyor ve etkileri hemen ortaya çıkıyor.

Dolgu uygulamaları botoks ile birlikte yapıldığında daha başarılı sonuçlar elde edilebilir.

Lazer ışınları ve radyo dalgaları uygulamaları ciltteki kollajeni kısaltarak ve kollajen miktarını miktarını artırarak gergin ve canlı bir görünüm oluşturuyor.

Radyo dalgaları uygulaması yüz gençleştirme amacıyla son yıllarda geliştirilmiş bir yöntem.

Radyo dalgalarının derinin derinliklerine ulaşabilmesi ve tek seansta etki göstermesi bu yöntemin avantajları.

Cilt soyma işlemi deriye canlılık kazandıran ve kırışıklıkları azaltan bir yöntem.

Yorgun gözlerinizi uyandırın

Bahar yorgunluğunu artık üzerinizden atın. Bakışlarınızı daha parlak, aydınlık ve güzel göstermek için, güzellik uzmanlarının önerisi öncelikle soğuk bir maske. Çünkü soğuk, şişkinliği azaltmanın en bilinen yolu. Eğer elinizin altında böyle bir maskeniz yoksa o zaman çocuğunuzun yumuşak diş kaşıyıcısı da aynı işlevi görebilir.

Eskiyen maskaranızı atın. Çünkü maskara fırçası da göze zarar verebilir özellikle de lens kullananlar için. Ve bir başka yol daha! Kullandığınız kozmetik ürününü değiştirin. Ekstra bakımla gözlerinize ışıltıyı yeniden kazandırabilirsiniz. Bu arada, göz kremlerinin sadece geceleri değil sabahları da kullanılabildiğini hatırlatalım. Özellikle göz çevresindeki halkalar ve morluklardan kısa sürede kurtulmak için idealdir. Ve bir de küçük makyaj hilesi... Gözünüzün içine çekeceğiniz beyaz kalem gözlerinizin daha etkili ve büyük görünmesini sağlar.

Kış ciltlerinden arınma zamanı

Solgun ciltler yavaş yavaş yerini daha sağlıklı ciltlere bırakmaya hazırlanıyor. Çünkü uzun zamandır dolaplarda bekleyen renkli tişörtlerimiz güneşin yüzünü göstermeye başlamasıyla birlikte yeniden ilgimizi çekiyor. Ama onları giymeden önce kış mevsiminin renksiz ciltlerinden kurtulmak gerekiyor. Nasıl mı? Otobronzanlarla... Ama ürünü kullanırken öncelikle aşağıdaki detaylara özen göstermeyi unutmayın:

Lekeleri önleyin: Ürünü cildinize uygulamadan önce peeling’le yüzeydeki ölü deri hücrelerinden kurtulmalısınız. Özellikle dirsek, diz ve topuklara daha özenli bir uygulama yapmak gerekiyor. Çünkü vücudun bu en sert deriye sahip bölgelerinde bronzlaştırıcı ürün de daha zor etki ediyor. Bir de kaşlar ve saç diplerine dikkat! Otobronzan kullanmadan önce bu bölgeleri yağlı bir kremle boyanmadan sakınmanız gerekiyor.

Sırtı bronzlaştırırken: Başınızın üzerinden de uygulayabileceğiniz bir sprey bronzlaştırıcı kullanmalısınız. Sırt ve omuzlarınızı bronzlaştırırken bu formda bir ürünle daha rahat edersiniz.

Doğru rengi tutturmak: Kullandığınız ürünün içeriğine dikkat edin. Özellikle bileşimindeki DHA proteinlerle cilt yüzeyinde reaksiyon gösterdiği için üründeki yüzde oranı önem taşıyor. Yüzde 6’lık bir DHA koyu, yüzde 2’lik oran ise azdır.

Fazlalıklardan kurtulmak: Otobronzanı teninize fazla uyguladığınızı düşünüyorsanız içeriğinde partikül bulunan ya da glikolasitiçeren peeling ürünüyle fazla rengi hafifletebilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları