İstanbul Modern Rotterdam’da

İSTANBUL MODERN’in baş küratörü Levent Çalıkoğlu ile birlikte İstanbul Modern Sanat Müzesi Koleksiyonu’ndan seçilen eserleri görmek üzere Rotterdam’daki Bojmans Van Beuningen Müzesi’ne gittim.

Haberin Devamı

İyi bir rehber eşliğinde müze gezintileri yaptım.
İstanbul Modern Koleksiyonu sergisinin kataloğunun kapağında, Taner Ceylan’ın Beyaz Fonda Alp yağlıboya resmi yer alıyor.
Hazırlanan katalog, sergiyi daha çok kişinin gezmesini, Türk sanatını tanımasını sağlayan bir anlayışla Hollandaca, İngilizce, Türkçe olmak üzere üç dilde düzenlenmiş.
Sergide yapıtları sergilenen sanatçılar kimler:
Ramazan Bayrakoğlu, Taner Ceylan, Nezaket Ekici, Ayşe Erkmen, İnci Eviner, Nilbar Güreş, Balkan Naci İslimyeli, Mentalklinik, İrfan Önürmen, Sarkis, Hale Tenger, Canan Tolon, Fatma Tülin, Nil Yalter.
Levent Çalıkoğlu kataloğun başındaki yazısında, yalnız o sergide yer alan sanatçılarını yorumlamadığı gibi, yaptığı yorumlamada da serginin sınırları içinde kalmıyor.
1970’ten bugüne kadar sanat dünyamızın dönüm noktalarını, dinamiklerini de bu yazıda belirtiyor.
Bizim için olduğu kadar oranın sergi ziyaretçilerini de ilgilendiren, bilgilendiren bu yazıdan bazı bölümleri aldım yazıma:
“İstanbul Modern’in 2009 yılından bu yana dünyanın önemli kentlerinde düzenlediği koleksiyon sergilerinin devamı niteliğini taşıyan bu etkinlik, İstanbul’u çağdaş sanatın merkezinde yeni bir kıta olarak tanımlarken 70’li yıllardan günümüze Türkiye’de çağdaş sanatın dönüşüm ve değişim dinamiklerine işaret ediyor.”
  
* * *

DUVARLARDAKİ panolarda yer alan bu bilgiler, hem yabancı hem de Türk ziyaretçilere, resim tarihimiz kadar, toplumsal, siyasal tarihimizin de ana çizgisini ortaya koyuyor. Böyle bir çalışmanın işlevini önemsiyorum. Sergiyi gezen, bu resimlerin hangi ortamda yaratıldıklarını da öğrenerek, gördüklerini bütüncül bir çerçeve içine oturtma olanağını buluyorlar.
Artık, Türk müzelerinin çalışmalarını, projelerini, mütekabiliyet esaslarına göre yapmalarını öneriyorum. Sanat dünyasının ünlü adları adına Türkiye’de sergi açmayı küçüksemiyorum, verilen paraların boyutunu düşündüğümüzde, yapılan işin önemini inkâr etmiyorum. Onları kutluyorum da.
Ama bu müzelerin, bizim sanatımızı, sanatçımızı yurtdışında tanıtma görevini de ihmal etmemesi gerektiği kanısındayım.
Hollanda resim sanatının en iyi örneklerini, orada yaşayanlar görebiliyor, bu yıl boyunca Türkler buradaki müzelerin aracılığıyla görecekler. Ya Hollandalılar?
400 yıllık ilişkimizde, bizim sanatımızın geldiği yeri de, modern sanatımızı da onlara yabancı müzelerde göstermeliyiz. Biz onların eserlerini sergilerken, bizim de kendi sanatçılarımızın eserlerinin sergilenmesi için girişimlerimizi gerçekleştirmeliyiz.
Sadece yabancılar için değil yıllardır yurtdışında yaşayan Türkler için de yapılması gereken bir hizmet olarak bakıyorum buna.
Serginin masasından internet aracılığıyla İstanbul Modern’in çalışmalarını öğrenebiliyor tüm ziyaretçiler. ‘Info desk’ten ziyaretçiler bir tık’la müzenin web sayfasına ulaşabilirler.
Ayrıca masadan, İstanbul Modern’in yayınladığı sanatçı kataloglarını da alabiliyorlar. Benim ziyaretim sırasında da, iki dilde yazılmış bu kataloglara ilgi büyüktü.
  
* * *

SERGİ üzerine yazımı sürdüreceğim.

Yazarın Tüm Yazıları