İnatçı yüksek ateşle mücadele

Yüksek ateş nedeniyle günlerdir perişanları oynadık. Üzerine paranoyalarım da eklenince son birkaç günümüz kabus gibi geçti.

Geçen hafta sabaha karşı Nehir’in kor gibi yanan eliyle omzuma dokunmasıyla ateşle mücadele sürecimiz başladı. Ateşi 38.7’ydi. Ne burun akıntısı ne de öksürüğü vardı. Birdenbire çıkan ateş yüreğimi ağzıma getirdi. Hemen iki ölçeğe yakın ateş düşürücü verdim. Üç saatin sonunda ateşi normale indi. Ben onu okula göndermemeyi düşünürken yataktan fırladı. O gün buz pateni ve dans dersi varmış, kaçırmak istemiyormuş. Neredeyse okula gitmek için yalvardı ve sabahın 07.00’sinde daha fazla tartışmamak için okula gönderdim.

Ama içim içimi yedi. Nasıl olduğunu merak ettiğim için öğlen saatlerinde yanındaydım. Baktım bizimkisi burnunu çekiyor. Sınıf arkadaşlarının şaşkın bakışları arasında Nehir’e sarılıp "Yaşasın burnun akıyor. Nehirciğim çok sevindim" dedim. Kızım "Anne nezle olmama neden bu kadar sevindin anlayamadım?" diye tepki gösterdi. Haklıydı ama ben de haklıydım. Nedensiz yükselen ateş insana bin türlü şey düşündürüyor.

İkinci gece yine 04.00 civarında Nehir’e dokunmamla yerimden fırlamam bir oldu. Ateşi 39.6 olmuştu. Ateş düşürücüyü verirken diğer taraftan da üzerindekileri çıkarıp banyoya sürükledim. O sırada annem uyandı. 10 dakikaya yakın duş aldırdım. Ama nafile. Ateş 48 saat boyunca Nehir’in yakasını bırakmadı. Gözümüze uyku girmedi. En düşük seviyesi bile 38 ve üzeriydi. Biz ateşin yükselmesine çok da alışkın değiliz. Çünkü Nehir mikroplarla karşılaştığında mücadele etmek yerine direkt teslim olmayı seçtiği için çoğunlukla ateşi çıkmaz. O yüzden çok yüksek ateş kızımın tüm dengelerini alt üst etti.

Ateşin sebebi mikroplarla savaş

Ateş, beynin hipotalamus bölgesinin kontrolü altında olan savunma sisteminin doğal bir tepkisi. Bu bölge hastalık nedeniyle vücutta salgılanan PGE2 maddesinden etkilenip, vücuda "Isı derecesini artır" emrini veriyor. Böylece ateş yükseliyor. Uzmanlar, 36,5-37 derece civarını normal, 38-39 dereceyi hafif, 39-40 dereceyi orta, 40-42 dereceyi yüksek ateş olarak tanımlıyor.

Çoğu aile, ateşsiz süren hastalığın tedavi sürecinin kısa olduğuna inanıyor. Aslında bu inanç çok da doğru değil. Çünkü vücut ısısının arttığı ortamda, bazı mikropların bölünerek sayıca artması engelleniyor. Buna karşılık bu dönemde savunma hücreleri bölünerek sayıca artıyor. Ateş, enfeksiyon ile savaşmada vücuda yardımcı oluyor ve hastalık sürecini kısaltıyor. Ama bu süreç her zaman için geçerli değil.

Mesela suçiçeği veya nezle gibi enfeksiyonlarda ateş düşürücü ilaçlar kullanıldığında hastalık süreci ortalama 3-5 gün kadar uzayabiliyor. Bu durumlarda mümkünse ailelerin ateşe müdahale etmemesi öneriliyor.

Ateşin çocuğu nasıl etkilediği, çocuktan çocuğa değişiyor. Nehir ateşi 38.5’in üzerine çıktığında mızmızlanıyor, keyfi azalıyor, hareket kabiliyeti düşüyor. Geçen gece ateşi 39.6 olduğunda ise bacaklarını açıp kapatmakta, gözlerini sağa-sola, aşağı-yukarı hareket ettirmekte zorlandı. Ama bazı çocuklar 40 derece ateşle takla atıp oynayabiliyor. Çocuk doktorları, ateş düşürücü kullanırken daha çok çocuğun o günlerdeki yaşam kalitesini göz önünde bulundurmak gerektiğinin altını çiziyor.

Havale ihtimali korkutuyor

Nehir, ateşe çok direnemedi. Ateş inatçı çıktı. Her ne kadar ateşten kaynaklanan havalenin, 6 aylık ila 6 yaş arasındaki çocuklarda görülme olasılığını bilsem de kızımın havale geçirmesinden korktum. Doktorlara göre ateş sebebiyle havale geçirme oranı oldukça düşük. Havale olması halinde de çoğu zaman çocuğun merkezi sinir sistemine uzun dönemde herhangi bir zarar verilmediği söyleniyor. Ama çocuk daha önce ateşten dolayı havale geçirdiyse, tekrar geçirme olasılığı artıyor. Geçmişinde havale hikayesi olanlarla, çocuğu daha önce havale geçiren ailelerin özellikle 0-6 yaş arasında ateş kontrolünü daha iyi yapmaları öneriliyor.

Tüm bu bilgilere sahip olduğum halde Nehir’in ateşi yükselince tüm bildiklerimi unutuyor, kafamdaki kötü senaryolarla mücadele etmeye başlıyorum. Birkaç yıl öncesine kadar her ateş yükselmesinde kitapları açar bakardım. Bu anlamda ilerleme kaydettim. En azından şimdi bir elimle soğuk kompres yaparken diğer elimle kitap sayfası çevirmiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları