IMF harcama artışına sınır istiyor

IMF Heyeti, bu hafta da Ankara’daki temaslarına devam edecek. Bu hafta sonunda ülkeden ayrılmasını bekliyoruz ama yapılması gerekenler konusunda hala netlik oluşmadığı için, bu gözden geçirme çalışmalarının bir-iki ay daha sürmesi bekleniyor.

Yani IMF Türkiye Masası bu hafta sonu geri döner ama e-mail’lerle gözden geçirme devam eder, gibi geliyor bize...

IMF Heyetiyle birlikte, bu kez Avrupa Bölümü Direktör Yardımcısı Susan Schadler’de Ankara’da idi. Schadler’ın görevi daha çok, IMF’ye üye her ülke için yılda bir yapılan 4. madde konsültasyonu idi. Hazine tarafından geçen hafta yazılı bir açıklama yapılarak, 4. madde konsültasyonu için IMF’nin hazırladığı Değerlendirme notu kamuoyuna duyuruldu.

Küresel dalga ve iç piyasaya etkileri nedeniyle, gazetelerde, bu konsültasyon notu bizce yeterince ilgi görmedi. Her şeyden önce bu notun neden yayımlandığını, neden yazılı bir açıklama yapıldığını pek anlamadık. IMF görüşleri konusunda Devlet Bakanlığı ve Hazine’nin pek şeffaf olmak istemediğini, yayınlatmadığı raporlar nedeniyle biliyoruz. O nedenle, tahminimiz o ki; IMF bu değerlendirme notunun kamuoyuna açıklanmasını şart koşmuştur ve bu nedenle Hazine bir akşam üzeri yazılı açıklama yapmıştır.

Peki, Devlet Bakanlığı istememiş de, IMF neden böyle bir şeyi istemiş olabilir?

Bu notta bizce ileriye dönük olarak alınması gereken ciddi önlemlerin ipuçları da veriliyor. Belki Bakan Ali Babacan, yine "IMF istedi de yapıyorlar" denmemesi için, ileride kendi fikirleriymiş gibi bazı tedbirleri açıklamak istemiştir. AB için hazırlanan "Yol Haritası" konusunda da Babacan’ın "kendi eylem planımız gibi açıklayalım" dediğini duyuyoruz.

IMF’nin değerlendirme notunda, milli gelirin yüzde 6.5’u oranında bir faiz dışı fazla hedefinin sürdürülmesinin 2007 kamu mali hedeflerinin gerçekleşmesi, enflasyonun düşürülmesi ve finansal piyasa güveninin muhafazası için önemli olduğu belirtilerek. "Bu amaca ulaşmak için harcamaların belli sınırlar dahilinde tutulması büyük önem arz edecek olup, bütçe kalitesini azaltan ve vergi tabanını daraltan bir defaya mahsus girişimlerden kaçınılmalıdır" denildi.

Bizce IMF’nin değerlendirme notundaki en önemli unsurlardan biri ise "orta dönem için IMF’nin harcama artışına sınır getirilmesini istemesi" oldu. Bu öneriyi önümüzdeki dönem, özellikle de seçimler sonrası üzerinde yoğun olarak tartışılacak bir husus olarak görüyoruz.

YENİ STAND-BY YERİNE

IMF’nin değerlendirme notunda, orta vadede, başarılması gereken husus, "Maliye politikalarının; kamu borcunun düşürülmesi ve bozucu etkileri olan vergilerin azaltılmasına yönelik temel hedeflere odaklanılması suretiyle oluşturulması" olarak belirtildi. Borcun daha güvenli bir seviyeye (net bazda milli gelirin yaklaşık yüzde 30’u) düşürülmesinin orta vadede kamu maliyesi önceliği olduğu konusunda ekonomi yönetimiyle mutabakat sağlandığı belirtilirken, yüzde 6.5’luk FDF hedefinin 2008 sonrasına kadar korunması istendi. Daha sonra, borç hedefinin ulaşılabilir olması kaydıyla, faiz dışı fazla hedefinin düşürülmesi imkanının oluşabileceği belirtilirken, "Bu aşamada maliye politikası için yeni bir çapaya ihtiyaç duyulacaktır. Bu kapsamda yetkililere, maliye politikasına ilişkin bir kuralın (harcama artışı veya toplam açığa bir sınır konulması gibi) dikkate alınması önerilmektedir. Harcama üzerine açık bir sınır getirilmesi, sadece borcun düşük seviyede kalmasına yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda istihdam ve banka aracılık işlemleri üzerindeki yüksek vergi yükünün azaltılması gibi, büyümeyi artırmaya yönelik vergi reformları için de kaynak yaratacaktır" değerlendirilmesine bulunuluyor.

Değerlendirme notunda kamu mali yönetiminde ve mali şeffaflıkta iyileştirmelerin devam etmesi, personel ve sosyal güvenlik reformları gibi tedbirlerin uygulanması de isteniyor.

Özetle; IMF "Benimle yeni stand-by yapmayacaksan, gelecek yıl bu tür çapalar koy, yoksa işler iyi gitmez" diyor. Stand-by olmadan Türkiye’nin ekonomik istikrarının sürmesi için yeni çapalara ihtiyaç var. Zaten AB çapası gevşedi, IMF çapası da gevşerse sonu kötü olabilir.

Sizce Türkiye’de bir Hükümet, kendiliğinden, harcamasına yasal sınır koyup, uygular mı?
Yazarın Tüm Yazıları