Ihlamur Ağacı’nın altındaki iyi yazar

TÜYAP Kitap Fuarı’nın bu yılki Onur Yazarı Vüs’at O. Bener.

Ölüm sonrası bir ödül. Sağlığında kurulumuz toplanmış ve onu seçmişti.

Bener, Türk edebiyatının as yazarlarından biri. Yazdığı her türe; öyküden romana, oyuna kadar bir kalite damgası vurmuş bir usta.

Bazı yazarlar vardır ki, ilk okuduğum ürünlerinden itibaren onların edebi yaşamını izlerim, onlar ustalaşma sürecini yaşamazlar, ilk eserinde ustalık mertebesine ulaşırlar.

Dost öyküsünden son yazdıklarına kadar onu okursanız benim yargıma katılırsınız.

İyi bir yazar; dediğim dedik demez, okurun doldurması için özellikle, bilinçle boşluklar bırakır. Yazdıklarının biçim ustalığı hep aynı çizgide sürüp gider ama ruh hali değişir.

Onun humour’u, ironisi, iyi bir edebiyat eserinde dozunda kullanıldığı sürece bu iki kavramın da ne kadar gerekli, önemli ve işlevsel olduğunu gösterir.

Ihlamur Ağacı (1962) tiyatro meraklısı olmayanların okumadığı bir tiyatro oyunu başyapıtıdır.

* * *

KİMLERDEN etkilenmiş, hangi yazarlarla ruh akrabalığı çıkmış ortaya?

‘Düşünüyorum da kendimi Samuel Beckett’e yakın buluyorum!’ diyor.

Bir yazarın yaşamıyla eserleri arasında ne bağlantı vardır? İlle de şart mı?

Eğer sadece yüzeysel bir yaşam öyküsü ise, üstelik o ruh halinin izdüşümü romanlarının ve öykülerinin algılanmasına yararlı olmuyorsa, benim okuma beğenimi etkilemez.

Mızraklı Yürüyüş ve Kara Tren’i okuduğunuzda, onun otobiyografi türüne de bir değişim getirdiğini, iyi bir okursanız hemen fark edersiniz.

Semih Gümüş’ün kitabının adı; Vüs’at O. Bener: Kara Anlatı Yazarı. Bu yorumlu ada tamamen katılıyorum.

Bener, değişimini şöyle özetliyor:

‘Yergiye, komediye yatkındım eskiden. Daha doğrusu kara mizaha. Şimdilerde o türden de sıkılır oldum. Kalemim ister istemez boz, karanlık yollara sapmakta.’

Bay Muannit Sahtegi’nin Notları şöyle başlar:

‘Yine öldürgen bir intihar sabahı, yirmi miligram nobraksin almama karşın, ellerimin titremesini önleyemiyorum; kaydın Bay Muannit Sahtegi, yapma, seni konuşmak değil, yazmak kurtarır derken, yani günlük adı altında ilk üç beş tümcenin yazıldığı günden tam üç yıl sonra, yeniden başlamayı deniyorum.’

Orhan Koçak’
ın sorduğu gibi, bir otobiyografi midir, yoksa bir kurmaca mı?

Semih Gümüş, romanlarındaki kişilerin sevgisizliğe hükümlü olduğunu söyler.

Cevat Çapan, Buzul Çağının Virüsü için de alışılmış anlatım kalıplarına meydan okuduğunu belirtir.

Yazarın eserleri üzerine ayrıntılı yorumları, incelemeleri de Vüs’at O. Bener, ‘Bir Tuhaf Yalvaç’ kitabında bulabilirsiniz.

TÜYAP da Onur Yazarı Vüs’at O. Bener için bir kitap yayınladı.

Alpay Kabacalı’nın hazırladığı İnce Alaylı Anlatılar Ustası Vüs’at O. Bener kitabında da değişik yazarların yazıları, eserlerinden seçmeler yer alıyor.

* * *

DİLERİM Onur Yazarı Bener’in kitapları yeniden okunsun. Ihlamur ağacı altındaki iyi bir yazarı yeniden keşfedebilmek için.
Yazarın Tüm Yazıları